Eczacınız, en yakın sağlık danışmanınız

Öncelikle kendimi tanıtmak isterim. 1995 yılında Kocaeli’de doğdum. Körfez Fen Lisesi’nden mezun oldum, ardından Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni kazanarak lisans eğitimimi Ankara’da tamamladım ve daha sonra Kocaeli’ye dönerek kendi eczanemi açtım. Bu süreçte Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde ‘klinik eczacılık’ alanında yüksek lisansımı tamamlayarak uzmanlığımı aldım. Yeditepe Üniversitesi’nde ise ‘fitoterapi’ ve ‘aromaterapi’ eğitimleri aldım. Aldığım eğitimler sonucunda halk sağlığını her zaman önceliğimde tutarak meslek hayatıma devam ediyorum.

Peki hepimizin en az bir kere olsun şifa arayışıyla kapısından girdiğimiz, mahallemizin dostu eczanelerde neler oluyor?

Kısaca reçete kontrolüne değinecek olursak... Doktorumuzun yazdığı ilaçları, varsa ilaç etkileşimlerini ya da doz veya ilacın formunda bir hata olup olmadığını kontrol ediyoruz.

Günümüzde artan bilgi kirliliği sebebiyle toplumumuzun daha çok ihtiyacı olan doğru bilgi için görev aldığımız bir diğer önemli nokta ise aromaterapi, fitoterapi ve gıda takviyesi danışmanlığı görevimiz.

Gıda takviyesi, fitoterapi ve aromaterapi danışmanlığını verebilmek çok fazla dikkat ve bilgi gerektiriyor. O yüzdendir ki bu danışmanlığımız sırasında hastalarımıza ve danışanlarımıza çok fazla soru soruyoruz. ‘Başka bir hastalığınız var mı?’, ‘Başka bir ilaç kullanıyor musunuz?’ sorularının dışında ürüne veya probleme göre ‘Gece uykularınız nasıl, sık idrara çıkar mısınız, tuvalet alışkanlıklarınız nasıl, sürekli tatlı yemek istiyor musunuz, günde ne kadar su içiyorsunuz, başka bir takviye kullanıyor musunuz, sık sık hasta olur musunuz, son altı ayda hiç antibiyotik kullandınız mı, öksürük kuru mu balgamlı mı?’ ve daha neler neler…

Biz istiyoruz ki önereceğimiz ya da kullanmak istediğiniz ilaç veya takviye size uygun olsun ve hastalığınızın iyileşmesinde ya da önlenmesinde en etkili sonucu size sunabilsin. Ancak günümüzde bir sosyal medya fenomeninin önerisiyle her şey değişebiliyor. Günümüz dünyası bilgi kirliliği dünyası, biz eczacılar, eczanelerimizde bu problemin önüne geçebilecek birinci basamak sağlık kuruluşu olarak yer alıyoruz.

Sosyal medya fenomenleri demişken, geçtiğimiz günlerde başıma gelen bir olayı sizlerle de paylaşmak isterim. Bir gıda takviyesi firması-ama sadece influencerlar üzerinden satış yapan bir firma- balık yağı üretmiş ve çok da güzel reklamını yapmış. Hastalar gelip bunu talep ediyor; içeriğini, nasıl üretildiğini ve hatta ne işe yaradığını bile bilmeden tırım tırım bu takviyeyi arıyor. Takviye de diyemem ya gerçi neyse… Fenomenlerimiz bu balık yağını bir mucize gibi anlatıp, ‘kendiniz ve çocuğunuz için kullanabilirsiniz’ şeklinde lanse ediyor. Beyan edilen ürünün içeriğini bir görseniz… Ah ah. Hadi diyelim bunu kullandınız, iyi hoş, çocuğunuza da kullandınız, tamam. Sonra ne olacak? Belki plasebo etki dediğimiz bir şeyle karşılaşacağız ve siz çok iyi etki ettiğini söyleyeceksiniz. Ancak bundan aylar hatta yıllar sonra başka bir hastalık baş gösterdiğinde bu takviyeden kaynaklı olduğu maalesef aklımızın ucundan geçmeyecek.

Buna benzer bir olayı geçtiğimiz kış yaşadık. Bir hastamız da internetten aldığı, sözde detoks etkisi için kullandığı yeşil çay takviyesi sebebiyle karaciğer enzimlerinde yaşadığı problem sonucu üniversite hastanesinde tedavi gördü. Bir ay boyunca değerleri bir türlü düzelmedi. Hastanede, hastamıza kullandığı ilaçlar sorulduğunda takviye olduğu için yeşil çayı söylememiş, sonrasında da ‘internetten aldım da kullandım’ diyemediği için bir süre saklamış. Ah ah. İtirafı sonrası tedavi şeklinde değişiklik yapıldı, değerleri geç olmadan düzeldi. Büyük geçmiş olsun. Bu arada karaciğer hemen semptom veren bir organ değildir, tüm bu kötü durum şans eseri bir kan tahlili sırasında ortaya çıkıyor. Tabi burada söylemek istediğim ‘Gidin, kan tahlili yaptırın’ değil. Sorun sadece karaciğer de değil. Çünkü bu bahsettiğim olay dışında yanlış takviye kullanımından kaynaklı, dünya çapında kayıtlara geçmiş binlerce vaka var ve maalesef hepsi mutlu sonla bitmemiş.

Özellikle sahte ve kaçak takviyeler, bir de nerede nasıl üretildiği bilinmeyen, size hangi şartlarda gönderildiğini bilemediğiniz o internet ürünleri… Bütün vakaların ortak noktaları; internet veya arkadaş ortamlarında el altından satılan ürünler. Ayrıca burada ‘binlerce’ dediğimiz vaka, kayıtlara geçenler… Eminim bir o kadar da kayıtlara geçmeyen ve hatta bir o kadar da nedeninin takviye gıdalar olduğu bulunamayan vaka vardır. Lütfen yalan yanlış bilgilere ve internetten satılan ürünlere güvenmeyin! Her önerilen, ‘ben kullandım, harika’ tavsiyelerinin altında maalesef para yatıyor. Sadece para için insan sağlığı ile oynuyorlar.

Biz eczacılar ise halk sağlığı için bir ürün önermeden önce kırk soru soruyor, size özel dozu ayarlıyoruz. Olası etkilerin dışında yan etkiler hakkında bilgilendirme yapıyoruz. Biz eczacılar doğru ürünle, doğru hastayı karşılaştırmak için ter dökerken, sağlığınızla bu kadar kolay oynanmasına izin vermeyin! Bir ilaç ya da takviye kullanmadan önce muhakkak doktorunuza ve eczacınıza danışın.

Bunların dışında eczanelerimizde neler oluyor? Kendi laboratuvarlarımızda reçete ile hastaya özel doz ve formülasyonlarla halk arasında ‘yapma ilaç’ olarak adlandırdığımız majistral ilaçları hazırlıyoruz.

Eczanelerimizde hasta takibi yapıyoruz. Kronik hastalığı olan hastalarımızın ilaçlarını düzenli kullanıp kullanmadığını, tedaviye yanıt alıp almadıklarını değerlendiriyor, gerekli durumlarda doktora yönlendiriyoruz.

En önemlisi belki de akılcı ilaç kullanımı ve eğitimi veriyoruz. Bu ne demek? İlaçların nasıl kullanılacağına dair detaylı bilgi sağlıyoruz. Bu astım veya alerji gibi solunum hastalıklarında kullanılan inhaler adındaki cihazlar da olabilir, bir şeker ölçüm aleti ya da bir ağrı kesici de. İlacın aç veya tok, yemekle veya suyla mı alınacağı, hangi saatlerde alınması gerektiği gibi konularda rehberlik yapıyor ve yan etkileri konusunda hastalarımıza eğitim veriyoruz. Bunun yanında gereksiz ilaç kullanımı veya yanlış kullanım konusunda hastaları uyarıyor, gerekli görülen durumlarda doktorlarına yönlendiriyoruz.

***

Sağlık daima bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Doktorun koyduğu teşhisten eczacının verdiği ilaca kadar hepsi birlikte çalışma ile bizi sağlıklı sonuca ulaştıracak şeyler. Maalesef doktorlarımız sistemin yoğunluğu sebebiyle bir hasta muayenesini kısa bir sürede yapmak zorunda kalıyor ve bu yoğunlukta hastalara ilaçları hakkında yeterli açıklama yapamayabiliyor ya da reçete yazımında hatalar olabiliyor. Biz eczacılar da burada devreye giriyoruz. Sağlık, insan hayatının vazgeçilmezi ve biz eczacıların buradaki önemi kayda değer.

Biz eczanemizde hastalarımızın güvenli ve etkili bir şekilde ilaç ve takviye kullanımını sağlamak amacıyla bunun gibi birçok görevi yerine getiriyoruz. Biz işimizi aşkla yapıyoruz ve birinci vazifemiz halk sağlığını korumak. Eczacınız en yakın sağlık danışmanınızdır. Her zaman yanınızdayız.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın.

NASIL ARANDI: #serra isaoğlu akman # eczacı # eczane # sağlık # güzellik