Türkiye çapında 4 şubesi bulunan ve 5. şubesi Kocaeli’de açılacak olan Bil Çocuk Üniversitesi, 2020-2021 eğitim-öğretim yılına yoğun bir şekilde hazırlanıyor.
İzmit Bağçeşme mevkiinde yapımı devam eden Bil Çocuk Üniversitesi, ilimizin başarılı spor eğitmenlerinden, İstanbul Aydın Üniversitesi Marmara Bölge Distribütörü görevini yürüten Tolga Havuç’un girişimleri, yine ilimizin başarılı eğitimcilerinden Günizi Anaokulu’nun sahibi Tuğba Hülür’ün kuruculuğunda Kocaeli’nin gelecek nesillerini hayata hazırlayacak.
Kocaeli’nin ilk ve tek özel çocuk üniversitesi olma özelliğini taşıyan Bil Çocuk Üniversitesi’nin; okul öncesi eğitimde gerek kadrosu gerek eğitim sistemi gerekse güçlü ve köklü yapısıyla iddialı olduğunun altını çizen Hülür, “Bil Çocuk Üniversitesi, çocukların dünyaya açılan kapısı olacak” dedi.
Hülür ile çocuk üniversitesinin ne demek olduğunu, nasıl bir eğitim vereceklerini ve hedeflerini konuştuk.
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümü mezunuyum. 2 yıllık çalışma hayatından sonra 2011-2012 yılları arasında girişimcilik ve işletme yönetimi üzerine eğitimler alarak, kreş ve gündüz bakımevi açtım. Bu sırada özel kız öğrenci yurdu açarak, işlettim. 2015 yılında ise Günizi Anaokulu’nu açtım ve halen hem anaokulu hem de kreş ve gündüz bakımevinin kurucu müdürlüğünü yürütüyorum. Okul öncesi ve çocuk gelişimi alanında uzmanlaşmak üzere eğitimler almaya devam ediyorum. 2018-2020 yılları arasında ise Atatürk Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nü bitirdim.
Yaklaşık 10 yıldır Günizi Anaokulu markasıyla okul öncesi eğitim veriyorum. Güzel bir kadromuz ve güvene dayalı ilişkilerimiz var. Bu tecrübeyi, İstanbul Aydın Üniversitesi, Bil Koleji ve Bil Holding’in köklü geçmişiyle taçlandırmak istedim. Bil Çocuk Üniversitesi; Van, Adana, İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde ve Kütahya’da var. 5. şube Kocaeli’de açılıyor. İlimiz için bir ilk olacak. Bil Holding/Bil Koleji Genel Müdürümüz Orhan Dağhan ile ilk tanışmamızda benim 10 yıldır anlatmaya çalıştığım her şeyin Bil çatısı altında hayata geçtiğini gördüm. Orhan Bey, ‘Bizim için özel çocuk, yetenekli çocuk, akıllı-zeki çocuk yoktur’ demişti. Ben 10 yıllık eğitim yaşamımı, çocukların erken yaşta kategorize edilmemesi gerektiğini anlatarak geçirdim. Bil Eğitim Kurumları, hayalimin gerçeğe dönüşmüş haliydi. Bu nedenle Çocuk Üniversitesi’ni, Kocaeli’ye getirme kararı aldık.
Çocuk üniversitesi; İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesindeki hocalarımızın koordinatörlüğünde oluşmuş bir yapı. ‘Üniversite nedir?’ sorusuyla cevaplayayım bu soruyu; üniversite hayata adım atacak bir gencimizi her anlamda destekleyen bir yapıdır. Biz de çocuk üniversitesi ile eğitimin en önemli ayağı olan okul öncesi eğitimde çocuğumuzu her yönden desteklemek istiyoruz. Bu yönüyle çocuk üniversitesi, çocuğun çok yönlü gelişmesine katkı sunacak okul öncesi bir eğitim kurumudur. Çocuk üniversitesi; eleştirel düşünmeye, meraklı olmaya, araştırma yapmaya ve bilime sevk eden bir yapıdır. Uygulamada İstanbul Aydın Üniversitesi hocalarından danışmanlık alıyoruz ve arkamızda profesyonel bir hoca kadromuz var.
Ülkemizde okul öncesi kurumların rol model aldığı eğitim modellerinden sıyrılmış, İstanbul Aydın Üniversitesi hocalarının danışmanlığında hazırlanan bir eğitim sistemimiz olacak. Ülkemizde okul öncesi eğitimde uygulanan Montessori ve Reggio Emilia’dan farklı olarak çoklu zeka üzerine kurulan bir sistem bu. Zaten tüm eğitim sistemlerinin temelinde yaparak ve yaşayarak öğrenme bulunuyor. Bizim sistemimizin temelini de bu anlayış oluşturuyor. Çoklu zeka sisteminin en önemli özelliklerinden bir tanesi tüm öğrenme alanlarına hitap etmesidir.
Bir örnekle açıklayayım; 3-6 yaş arasındaki çocukları; zeki çocuk, akıllı çocuk, öğrenmeyen çocuk, yetenekli ya da yeteneksiz çocuk diye çok erken yaşta ayırt ediyoruz, maalesef. Oysa ki çocuk üniversitesindeki en önemli nokta ki benim eğitim anlayışımla örtüşen de buydu; her çocuk her şeyi öğrenebilir. Bizim için yetenekli ya da zeki çocuk yok! Kısacası ayrım yok. Tüm çocuklar özel, tüm çocuklar öğrenebilir, tüm çocukların her alanı geliştirilebilir. Çocuk zaten öğrenme merakıyla ve kesfetme isteğiyle dünyaya geliyor. Biz onları sınıflayarak erken yaşta gelişimine ket vuruyoruz. Çocuk üniversitesinin en büyük özelliği bu ayrımları ortadan kaldırmasıdır. Çocuğun gelişiminin zayıf kaldığı noktaları tespit ederek o alanda destek olmayı hedefleyen bir anlayışa sahibiz. PDR birimi sorumlularımızdan okul hemşiresine ve öğretmenlerimize kadar herkes, çocuğu fiziksel-zihinsel her anlamda adım adım takip edecek. Tüm gelişim sürecinden de aileleri an be an haberdar edeceğimiz bir sistemimiz olacak.
Bil Çocuk Üniversitesi’nde gün; öğretmenlerimiz ile öğrencilerimizin özel selamlaşmasıyla başlar. Ardından yoklama ile çocukların gruba aidiyeti artırılır ve okula gelme konusunda otokontrolü desteklenir. Öğrencilerle her gün fiziksel ve sözel temasa geçmek önemlidir. Güne başlama zamanında uygulanan çember saati; öğrencilerimizin Bil Çocuk Üniversitesi’ne özel hazırlanmış materyallerle günü planladıkları, takvim–hava durumu, sorumluluklar, sayma zamanı, göster anlat, dünyayı geziyorum, ünlü tanıyorum gibi bize özel etkinliklerin yapıldığı saat dilimidir. Çember saatiyle öğrencilerimize sözlü iletişim kurma, grup önünde kendini ifade etme, günü planlama, sorumluluklarının farkında olma, dünya kültürünü geliştirme gibi kazanımlar edindirmeyi amaçlarız. Çember saatinin ardından çocuklarımız temaya göre seçilmiş konuların şarkılarını söyler, ciçekleri sular ve Bil Çocuk Üniversitesi’ne özel olan Kids Yoga, Kids Morning Dance, Kids Meditation, Kids Zumba, Kids Streching programlarıyla haftanın her gününe yeni bir rutinle başlar.
Yemeklerimiz, okulumuzun modern ve hijyenik mutfağında, İstanbul Aydın Üniversitesi’nin uzmanlarınca oluşturulacak beslenme listesi dahilinde, uzman aşçılar tarafından hazırlanacak. Sağlıklı malzemelerle yapılacak yemeklerimiz çocuğun fiziksel, zihinsel gelişimine de büyük katkı sunacak.
Öncelikle okulumuz, sadece hafta içi 08.00- 17.00 saatleri arası eğitim-öğretim verecek. İşlerinden geç çıkan anne-babalar için 1 saat daha bekleme süremiz olacak. Tabii bu süre beklemeyle geçmeyecek. Diğer anaokullarından bir farkımız da bu olacak. Ailesini bekleyen çocuk, atölye çalışmasıyla bu vakti değerlendirecek. Böylece ‘diğer arkadaşlarım gitti ben kaldım’ diye düşünmeden kendi gelişimini destekleyici faaliyetler yapacak.
Bunun dışında okulumuzda 30 farklı atölye olacak. Zenginleştirilmiş eğitimi temel alan bu atölyeler, çocukları farklı alanlarla tanıştıracak ve becerilerini geliştirmelerine olanak sağlayacak. Çocuk hayal dünyasına göre bu atölyelerde üretim yapacak, deneyimleyerek gelişimini destekleyecek. Akademisyenler tarafından hazırlanan bu atölyelerin çocuklarda yaşattığı çok yönlü gelişim, Bil Çocuk Üniversitesi’nin diğer şubelerinde uygulamada farkını gösterdiği için bizim için çok önemli bir alan.
Tasarım atölyesi, meditasyon atölyesi, kimya atölyesi, beyin ve insan atölyesi, sinema ve televizyon atölyesi, havacılık ve pilotaj atölyesi, modern dans atölyesi, eğlenceli bilim atölyesi, cooking atölyesi, araştırma ve sorgulama atölyesi, kodlama ve animasyon atölyesi, biotabiat atölyesi, yaratıcı drama atölyesi, mikrobiyoloji atölyesi, uzay-gizem atölyesi, ritim ve müzik atölyesi, akıl ve zeka oyunları atölyesi, STEM atölyesi, GMS atölyesi, kids yoga atölyesi, finansal okur-yazarlık atölyesi, kodlama ve animasyon atölyesi, felsefe atölyesi, go ve satranç atölyesi, tarihin izleri atölyesi, oyunlarla matematik atölyesi, astronomi atölyesi, arkeoloji atölyesi. Bu atölyeler sayesinde çocuklar gelişirken ilgi alanlarını da keşfedecek.
Elbette, hatta bu anlamda sona yaklaştık. 20 kişilik bir kemik kadromuz olacak. Görüşmelerimizde önceliğimiz öğretmenimizin alanında uzman olması, üretmeyi sevmesi, gelişime açık olması, mesleğini ve çocukları sevmesi. İstanbul Aydın Üniversitesi’nin değerli akademisyenlerinin yardımını da alıyoruz bu süreçte. Kadromuz, İstanbul Aydın Üniversitesi’nin hocaları tarafından hizmet içi eğitim programlarına tabi tutulacak. Eğitimcilerimizi belirlerken yerel eğitimciler olmasına önem veriyoruz ancak şehir dışından da ciddi bir talep var. Farklı bakış açılarına, kendini yetiştirmiş, geliştirmiş öğretmenlere de açığız.
Öncelikle çocuğumuz rehberlik birimimizle bir araya gelerek, ‘Ben biliyor musun?’ envanteri uygulanıyor. Burada amaç; çocuğumuzun yeteneklerini, ilgi alanlarını, mevcuttaki gelişimini tespit etmek. Ardından kayıt sürecine geçiliyor. Tüm eğitim-öğretim süresi boyunca ebeveynlerle koordineli bir iletişim kurarak süreci götüreceğiz. Anne-babalar, çocuklarının eğitime başladığı andan bitimine kadarki tüm gelişim sürecinden haberdar olacak. Ailelere yönelik de çok ciddi anne-baba okulu niteliği bulunan çalışmalarımız olacak. Rehberlik öğretmenimiz eşliğinde aile eğitimleri yapacağız. Anne-babanın çocuklara doğru rehberlik yapması için bu şart.
Hijyen önlemlerinin en üst seviyede olduğu sağlıklı ve güvenli bir okul ortamı için; misafirlerimize okul girişinde dezenfeksiyon kabini oluşturuyoruz. Okul ziyaretlerine gelecek misafirlerimize okul haricinde ilave bir ofis kuruyoruz. Bu şekilde dış ortamdan gelen misafirlerimiz, çocuklarımızın ortamına girmemiş olacak. Okul hemşiremiz, her sabah sağlık kontrolü gerçekleştirecek. Personellerimiz okul içinde ayrı bir kıyafet giyinecek. Okulumuzun belirli noktalarında dezenfektanlarımız bulunacak. ‘Okul her yerdir’ düşüncesiyle 2000 metrekarelik okulumuzun doğal yeşil bahçesindeki her alanını eğitim ortamına çeviriyoruz. Okulumuzda kullanılan tüm ürünler kişiselleştirilecek, yemekhanede tek kullanımlık ürünler olacak.
Çocuklar, anne-babaların en kıymetli emanetleridir. Her anne-baba, çocuğu için en iyisini ister ve fedakarlıkta bulunur. Biz dünyayı takip eden yaratıcı nesiller yetiştirmek istiyoruz. Okul öncesinde kendini tanıyan, yeteneklerinin farkında olan bireyler hayatta daha doğru seçimler yapacaktır. Biz çocuğun deneyimleyerek öğrendiği felsefesiyle hareket ediyoruz. Çocuklarımıza yön vermek yerine yön alabilmelerini öğretmek, bize ihtiyaç duyduğu noktada doğruyu bulması için ona bu gelişim sürecinde rehber olabilmek çok önemlidir. Anne-babaların çocuklarına rehberlik etmelerini ve örnek olmalarını tavsiye ediyorum.
NASIL ARANDI: #Bil Çocuk Üniversitesi # eğitim # öğretim # çocuk # 30 atölye # Tolga Havuç # Bil Holding # Bil Kolejleri ve İstanbul Aydın Üniversitesi # kocaeli
