İlimizin ilk tam teşekküllü özel hastanesi olarak kurulan ve bu yıl 20’nci yaşını kutlayan Özel Akademi Hastanesi, kadrosuna dahil ettiği başarılı ortopedi ve travmatoloji uzmanı Op. Dr. Ozan Akca ile gücüne güç kattı. Mesleğindeki 22 yıllık tecrübesi ve uzun yıllar Sakarya bölgesinde elde ettiği başarılarla haklı bir üne sahip olan Op. Dr. Akca, ilimizde görev yapmaya başlayalı henüz 1,5 yıl olmasına rağmen adını Kocaeli’de de hızla duyurdu. Artroskopik ve açık cerrahi yöntemlerini kullanarak yaptığı operasyonlarla bugüne dek sayısız hastasını sağlığına kavuşturan Op. Dr. Ozan Akca ile en sık görülen ortopedik ve travmatolojik hastalıkları konuştuk; tedavi yöntemleri hakkında bilgi aldık.
Ozan Hocam, öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1976 yılında Ankara’da doğdum. İlkokuldan beri hayalim doktor olmaktı, başka bir alanda eğitim almayı hiç düşünmedim. Tıp tahsilimi Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 1999 yılında tamamladım; uzmanlığımı ise İstanbul Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ortopedi ve travmatoloji üzerine yaptım. Askerliğin ardından ilk görev yerim olan Sakarya’ya geldim. 2006 yılından 2020 yılına kadar Sakarya’daki çeşitli devlet hastanelerinde ve özel hastanelerde çalıştım. 2020 yılının ocak ayından beri de Özel Akademi Hastanesi’ndeki görevime devam ediyorum. Evliyim ve 14 yaşında, bu yıl liseye başlayacak olan ikiz kızlarım var.
Ortopedi ve travmatoloji bilinçli bir tercih miydi?
Evet, branşımı isteyerek seçtim. Çocukluğumdan beri isteğim önce doktor olmak, sonra da cerrahi branşlardan birini seçmekti ve ortopedi bunların başında geliyordu.
Ortopedi ve travmatoloji iki ayrı alanı kapsıyor, değil mi?
Evet. Ortopedi, doğuştan ya da sonradan kazanılan kas ve iskelet hastalıklarının tedavisiyle ilgileniyor. Zaten kelime kökeni olarak da eski Yunanca ‘güzel çocuk’ anlamına geliyor. Yani daha çok çocukların doğumsal sıkıntılarının tedavi edildiği bir bölüm.
Travmatoloji de adı üzerinde, bir travma sonucu oluşan spor yaralanmaları, kırıklar, çıkıklar gibi sorunların tedavisiyle ilgileniyor. Travmatoloji, önceden genel cerrahi branşının içinde olan, ortopediye sonradan eklenmiş bir alan.
Hocam, sohbetimize ortopedi ile devam edelim. En çok görülen doğumsal ortopedik rahatsızlıklar nelerdir?
Eklemlerle ilgili şekil bozuklukları, omurga rahatsızlıkları, çıkıklar, fazla ya da yapışık parmak ve metabolik hastalıklara bağlı olan sorunlar en sık karşılaştıklarımız.
Kalça çıkığı da çok sık duyduğumuz bir sorun…
Kalça çıkığı, gelişim süreci içinde, kalça eklemindeki uyumsuzluk sonucunda oluşan ve yaklaşık her bin doğumdan birinde görülen bir klinik tablo. Hamilelik sırasında rahim içi problemlerden dolayı sıklıkla görülüyor. Doğum sonrası bebeklere sık kundak yapılması da kalça çıkığının bir diğer nedeni. Kalça çıkığının; tam çıkık, yarı çıkık ve yetersiz gelişme dediğimiz üç türü var.
Tedavisi nasıl?
Kalça çıkığının tedavisine en erken dönemde, tanı konulur konulmaz başlanması çok önemli çünkü süreç içinde sorun daha da ilerler. Tedavi şekli ve başarı oranı yaşlara göre değişir. 0-6 ay, bebeklerin tedavisinde altın dönemdir. Bu dönemde basit bandajlarla hiçbir sekel kalmadan tedavi şansı yüzde 100’e yakındır. Bununla beraber, yaş ilerledikçe tedavinin şekli değişir ve başarı oranı düşer. 6-18 ay arasındaki çocuklarda da cerrahi yöntemlerle yüksek başarı sağlanabilirken; 1,5 yaş ve sonrasında, çocuklar ameliyat edilse bile ömür boyu rahatsız olacakları problemler yaşayabilirler.
Son dönemde, özellikle ergenlerde ve gençlerde skolyoz rahatsızlığını daha sık duyar olduk. Skolyozun görülme sıklığı arttı mı yoksa biz hastalığı yeni mi tanıyoruz?
Haklısınız. Kısaca omurganın sağa ya da sola doğru eğilmesi olarak tanımlayabileceğimiz skolyoz, bu sıra çokça konuşulan bir hastalık. Ancak bunun sebebi hastalığın yaygınlaşması değil, nüfusun artması.
Daha çok insan daha fazla rahatsızlık demek. Görüntüleme yöntemleri ve tetkiklerin gelişmesi, nüfusun ve toplumdaki farkındalığın artması; insanların skolyozu daha sık duymasına, daha fazla bilgi sahibi olmasına neden oldu. Önceden bu hastalık bilinmediği için daha az konuşuluyordu.
Artık tedavisi de daha kolay, değil mi?
Evet, daha kolay. Sorunun çok ileri seviyede olmadığı durumlarda fizik tedavi yöntemleri ve egzersizle düzelebiliyor. İleri düzeyde ise cerrahi yöntemleri kullanıyoruz. Omurgadaki eğrilikleri düzeltmek için artık çok daha etkin, kuvvetli ve dayanıklı implantlar kullanıyoruz.
Duruş bozukluğu da pek çok sıkıntıya neden olabiliyor. Omurgamız için en doğru duruş şekli nedir?
Göğüs önde, omuz bir miktar geride, dik bir şekilde duruyorsak, doğru bir duruşumuz var demektir. Yanlış duruş alışkanlığı olan hastalarımız bize genellikle görünüş ve ağrı şikayetleriyle başvuruyor. Yanlış durarak, kambur oturarak eklemlerini fazla zorluyorlar; genellikle sırt ve bel bölgesinde ağrı sorunları oluyor. Aileler en çok çocuklarının kambur durduğundan şikayet ediyor. Özellikle kız çocukları, ergenlik dönemlerinde değişen vücut hatlarını gizlemek için omuzlarını öne düşürerek kambur duruş sergiliyor.
Bu durumda nasıl bir yol izliyorsunuz?
Duruş bozukluğunun cerrahi bir tedavisi yok. Bu tip durumlarda kıyafetlerin içine giyilen; göğsü önde, omuzu geride ve dik tutan korseler kullanıyoruz. Korseleri yaklaşık 6-9 aylık bir periyodda kullanıyoruz. Bir süre sonra zaten uygun duruş pozisyonu zihinde oturuyor, sorun da çözülmüş oluyor.
Ortopedik hastalıkların, yaşanılan coğrafyayla da ilgisi var mı?
Hava kirliliği gibi dış faktörlerle ilgisi olduğunu söyleyemeyiz ama yaşam şartları ve kültürle ilgisi var. Örneğin Karadeniz toplumunda, jeolojik konumdan dolayı daha çok diz kireçlenmeleri ya da eklem problemleri oluyor. Güneydoğu’da akraba evliliklerinin fazla olmasından dolayı kalça çıkığına daha sık rastlanıyor.
Ozan Hocam, branşınız içerisinde daha fazla ilgilendiğiniz bir alan var mı?
Ben daha çok eklem cerrahisi ve spor cerrahisi üzerine çalışıyorum. Eklem cerrahisi ve eklemle ilgili hemen hemen her probleme ait rahatsızlıkla ilgileniyorum. Bu alanda hem kapalı hem de açık cerrahi operasyonlar gerçekleştiriyorum.
Eklemlerde en sık hangi sorunlarla karşılaşıyorsunuz?
Kıkırdak problemleri, bağ doku problemleri, menisküs gibi yumuşak dokulara ait problemler ve eklem içerisinde yer alan bağların veya tendonların düzeltilmesi gibi işlemlerle sık sık karşılaşıyoruz. Bunların hepsi zaten spor cerrahisinin de içerisinde yer alıyor. Omuz, dirsek, ayak bileği, el bileği, dizler gibi hemen hemen tüm eklemlerin kapalı ameliyatlarını, aynı zamanda gerektiğinde tüm bunların protez ameliyatlarını yapıyorum.
Endoskopik yani kapalı ameliyatlar, açık operasyonlara göre ne gibi avantajlar sağlıyor?
Kapalı ameliyatların amacı, hastada minimum hasarla maksimum kazanç sağlamak. Hem görsel anlamda hem de fonksiyonel anlamda kazanımları olan bir işlem. Özellikle daha alt ve küçük eklemler için yaptığımız kapalı ameliyatlar, açık ameliyatlardan nispeten daha iyi oluyor. Hastalarımız, ameliyat sonrası daha az komplikasyon yaşıyor, iyileşme süreleri kısalıyor, işe dönüş daha erken oluyor. Yara izi olmadığı ya da açık ameliyatlara göre çok daha az olduğu için de psikolojik olarak daha rahat hissediyorlar.
Bunlar ilimizde sık yapılan ameliyatlar mıdır?
Henüz 1,5 senedir Kocaeli’deyim ama dirsek, el bileği ve ayak bileği artroskopisi ya da ard ayak endoskopisi gibi işlemler söz konusu olduğunda birçok hastamdan “Bu işlemlerin burada yapıldığını bilmiyorduk” şeklinde tepkiler alıyorum. Buradan da anlıyorum ki Akademi Hastanesi’nde rahatlıkla yapabildiğimiz bu operasyonlar Kocaeli’de çok da sık uygulanmıyor.
Akademi Hastanesi’nde ortopedi ve travmatolojiyle ilgili tüm cerrahi işlemler yapılabiliyor mu?
Evet, neredeyse hepsi yapılıyor. Onkolojiyi de ilgilendiren ortopedik operasyonları bunun dışında tutuyorum.
Ortopedi alanında hekimi en çok zorlayan ameliyatlar hangileridir?
En çok zorlayan ameliyatlar; hazırlık yapmaya fırsat bulamadığımız, acil girdiğimiz ameliyatlardır. Hazırlıksız girildiğinde, basit olarak nitelendirilecek işlemler bile hekimi zorlayabilir. İyi bir teşhis ve ameliyat öncesi hazırlıklar beraberinde en iyi sonucu getirir. Bununla beraber, bir hekim olarak en çok eklem ameliyatlarını seviyorum. Parçalı ve kırıklı olması ameliyat esnasında bazen zorlasa da omurga cerrahisi daha riskli ve zordur.
Sadece kemik ve eklemler değil, kaslar ve bağlar da sizin alanınıza giriyor, değil mi?
Kaslar, bağlar, tendonlar, onların üretilmesi ve korunması, travmatolojinin alanına giriyor. Rahatsızlık hangi branşın alanına girerse girsin, vücutta oluşan fonksiyonel bozuklukları tedavi etme noktasında hastaya biz yardımcı oluyoruz. Hastalarımızı daha konforlu hareket edebileceği hale getirmeye çalışıyoruz.
Hocam, günümüzde herkesin ortak sorunu olan stres kaslarımızı nasıl etkiliyor?
Stres ve ağır çalışma şartlarının en çok tetiklediği sorunlardan biri fibromiyalji. Aslına bakarsanız, fibromiyalji hastalıktan ziyade bir sendrom. Duruş bozukluğu ya da omurga eğriliği, ameliyata bağlı ağrılar gibi her konuyu değerlendirip ekarte ettikten sonra hala ağrıların sebebi bulunamamışsa; fibromiyalji tedavisini, fizik tedavi uzmanlarıyla beraber ortopedi yürütüyor.
Hocam, Kocaeli’ye 1,5 yıl önce geldiniz. Burada olmaktan memnun musunuz?
Hem Kocaeli’de yaşamaktan hem de Akademi Hastanesi ailesinin bir üyesi olmaktan dolayı çok mutluyum. İnsan olarak da cerrah olarak da iş yerinizde zihniniz ve içiniz rahat olarak çalışmanız çok önemli. Hem tıbbi etiği her şeyin üzerinde tutan bir yönetim anlayışı hem de başta Akademi Hastanesi anestezi ekibi olmak üzere; işinizi paylaştığınız diğer çalışma arkadaşlarınızın disiplini ve dostluğu size huzuru ve beraber büyütülen başarıyı getiriyor. Bu büyük bir şans…
Ozan Hocam, çok yoğun bir iş hayatınız olduğunu biliyorum. Son olarak hastane dışındaki zamanınızı nasıl geçirdiğinizi sormak istiyorum.
İş dışında fazla bir zamanımın kaldığı söylenemez. Vaktimin çoğu hastanede geçiyor. Kalan kısıtlı zamanı da ailemle geçirmeyi seviyorum. Sohbetimizin başında da söylediğim gibi iki kızım var. Onlarla ve sevgili eşim Saadet Hanım ile bir arada olmaktan büyük keyif alıyorum. Bunun dışında en büyük hobim Fenerbahçe. Bütün maçları ve kulüple ilgili her şeyi takip ederim. Bir de araba tutkum var. Her tür kara taşıtını mutlaka kullanmak isterim. Boş zamanlarımda araç satışı yapan sitelerdeki ilanları en ince ayrıntısına kadar incelerim. Bunun dışında vakit buldukça tenis oynamayı da severim.
NASIL ARANDI: #akademihastanesi #opdrozanakca #ordopedist #travmatoloji #skolyoz #omurgasağlığı #atroskopi #ayakbileği #elbileği #özelakademihastanesi #uzman #sağlık #yaşam #vücut #kocaeli #başiskele