Kurulduğu günden beri verdiği kaliteli eğitimle dikkat çeken Özel Naipoğlu Anaokulu’nun en büyük özelliklerinden biri de doğaya verdiği önem.
Waldorf eğitim metodunun prensiplerini benimseyen kurumun öğrencileri; düzenli olarak yapılan orman gezileriyle doğada özgür olmanın, çamurla oynamanın ve doğal materyallerden oyuncaklar üretmenin keyfini yaşıyor.
Özel Naipoğlu Anaokulu’nun başarılı yöneticisi Neslihan Naipoğlu ile çocukların doğada eğitim almasının getirdiği kazanımlarını, kurumun eğitim alanındaki önceliklerini ve gelecek hedeflerini konuştuk.
Özel Naipoğlu Anaokulu’nun yöneticisi Neslihan Naipoğlu
Beşinci eğitim yılımıza giriyoruz. Kurulduğumuz günden beri, sağlam adımlarla ilerleyerek güzel bir büyüme süreci geçirdik çünkü eğitim kökenli bir aileyiz. Babam Ali Paşa Naipoğlu, eğitim alanında vizyonu çok geniş bir eğitimcidir. Ömrü boyunca, hedefi hep ileriyi gören, Atatürk sevgisiyle dolu çocuklar yetiştirmek oldu. Biz de kurumumuzda dünya insanı olan, doğayı seven ve kendisini seven, ırk ayrımı yapmayan çocuklar yetiştirmeye çalışıyoruz. Ben kamu yönetimi bölümü mezunu olmama rağmen, Naipoğlu Anaokulu’nda daha faydalı olabilmek için İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nde okumaya devam ediyorum. Ayrıca, bu 5 yıllık zaman diliminde Waldorf eğitim modeliyle ilgili pek çok eğitim aldım.
Waldorf metodu, I. Dünya Savaşı’ndan sonra, Rudolf Steiner tarafından Almanya’daki bir fabrikanın işçilerinin çocukları için kurulan bir eğitim sistemi. Metodun en büyük özelliği eğitimin müzik, bahçecilik, yabancı diller gibi alanlar başta olmak üzere, sanatsal ortamlarda veriliyor olması. Waldorf metodu ruh eğitimi, sorumluluk bilinci, doğruluk ve hayal gücünü geliştirme üzerine kurulu. Ceza olgusunun bulunmadığı metot, çocuğun hayal gücünün geliştirilmesini esas alıyor, yaratıcı beyinlerin gelişmesini hedefliyor. Bu eğitim metodunu uygulayan okullar, özel ahşap materyaller ve her şeyin en doğal olanını kullanıyor. Hatta çocuklar kendi oyuncaklarını kendileri yapıyor.
Waldorf okullarının materyalleri ve fiziki koşulları çok farklı. Biz bir Waldorf okulu değiliz ama bu metodun prensiplerini benimsiyoruz. Waldorf eğitimini, doğayı ön planda tutarak duvarsız sınıflar temasıyla veriyoruz. Çocukları sınıf duvarlarıyla sınırlamak istediğimiz bir şey değil. Dışarıda, doğada olmalıyız.
Şanslı bir lokasyondayız. Hava şartları müsaade ettiği sürece çocuklarla yakın çevredeki ormanlara gidiyoruz. Çocukların sepetleri var. Okuldan çıkarken sepetlerimize kitaplarımızı ve yiyeceklerimiz koyuyoruz. Ormanda çorbalarımızı içiyor, kitap okuyor, oyunlar oynuyor; dönerken de sepetimize ormandan topladığımız kozalak ve kestaneleri dolduruyoruz. Doğada özgürce çamurla oynayıp, diledikleri kadar kirlensinler diye hepsinin özel tulumları var. Bizim için en büyük kırtasiye dükkanı, doğa… Ormanda bulduğumuz her şeyi değerlendiriyoruz. Hazır materyaller çocuklara sınırlı kazanımlar sağlıyor. Asıl kazanımları görebildikleri, yapabildikleri, düşünebildikleri, hayal kurabildikleri yerlerde ediniyorlar.
Çocuklar bunu çok seviyor. Şunu çok net söyleyebilirim ki dünyanın en güzel oyuncağından bile çamurla oynarken aldığı hazzı almıyor. Çocuklar için özgürlük çok önemli ve sadece özgür olabildikleri alanlarda mutlular. Sınıf duvarları özgürlüklerini bir nebze de olsun kısıtlıyor. Sınıfta kurallar var oysa doğada çok özgürler.
Okulumuzda da her şeyimiz A’dan Z’ye organik. Makarnalarımızdan meyve sularımıza, yoğurdumuzdan ayranımıza her şey okul içerisinde yapılıyor. Sadece sütü pastörize olarak dışarıdan temin ediyoruz, diğer tüm ürünleri kendimiz yapıyoruz.
36-60 ay arası çocuklarımıza eğitim veriyoruz. Aslında 150 öğrenci kapasitesine sahibiz ancak biz bu kapasiteyi 90’la sınırlandırdık çünkü amacımız kaliteli eğitim vermek. Biz her zaman ‘Bir yetişkinin yüzündeki mutluluk, çocukluğundan gelir’ deriz. Buna çok inanıyoruz. Bu nedenle de çocuklarımızın mutluluğunu önemsiyoruz. Okulumuz bir dönüm arazi üzerine kurulu, sınıflarımız MEB onaylı.
Okulumuz 07.30-18.30 saatleri arasında hizmet veriyor; çocuklar 08.30-17.30 saatleri arasında eğitim görüyor. Sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve ikindi kahvaltısı olmak üzere üç öğün yemekleri var. Her gün İngilizce eğitimleri oluyor. Sanata da doğaya verdiğimiz kadar önem veriyoruz; haftanın bir günü müzik, bir günü yaratıcı drama ve bir günü modern dans eğitimi alıyorlar. Dikkat atölyeleri var. İlkokula başladıklarında odaklanma problemleri yaşamamaları için life kinetik dersleri veriyoruz. En başta söylediğim gibi doğa aktiviteleri ile tiyatro ve sinema olmazsa olmazımız.
Kurum müdürümüz, 7 öğretmenimiz, bir de İngilizce öğretmenimiz ve braş öğretmenlerimiz var. Toplam 22 kişi çalışıyoruz.
Okul kütüphanemiz çocuk edebiyatına katkısı olan yazarların eserlerinden besleniyor. Eric Carle, Leo Lionni, Yapı Kredi Yayınları’ndan Şermin Çarkacı, Ferudun Oral gibi yazarların kitapları var. Kitaplar kütüphaneye girmeden önce ciddi bir incelemeden geçiyor.
İlerleyen süreçteki amacımız beton yığınlarının olmayacağı, çocukların mutlu olabileceği, daha çok çamurla oynayıp bitkiye dokunabileceği okullar inşa edebilmek.
NASIL ARANDI: #Naipoğlu Anaokulu # anaokulu # eğitim # waldorf # çocuk # Neslihan Naipoğlu #
