Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1975 yılında Isparta’da doğdum. Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden 1997 yılında mezun oldum. 20 yıl önce Gölcük’te kurmuş olduğum Derya Diş Polikliniği’nde diş hekimi olarak hizmet vermekteyim. Evliyim ve iki kız çocuğu annesiyim.
İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?
Diş hekimliği fakültesinden mezun olduğum sene evlendim. Eşimin görev yeri nedeniyle ilk muayenehanemi Yalova’da açarak iş hayatıma 1997 yılında başladım. 1999 Gölcük Depremi’nde ağır hasar gören muayenehanemi kapatmak zorunda kaldım.
Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?
Eşimin her tayininde benim de başka bir şehirde iş hayatıma yeniden başlamam işimin zor kısmıydı ama işimi de ailemi de çok seviyorum. Bu sevgi hem aile yaşantımda hem de iş hayatımda bana mutluluk ve başarı getirdi haliyle. Hekimlik insana dua aldıran bir meslek. Hastalarımın hayır duasını almak bana mesleğimin tüm zorluklarını unutturuyor ve daha çok çalışma azmi veriyor. En büyük gücüm bu oldu.
Sizce başarının altın anahtarı nedir?
Bence her alanda başarılı olmanın altın anahtarı çalışmak ve kendini sürekli olarak geliştirmektir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi “Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır çalışkan olmak.” İnsan önce ulaşmak istediği hedefe karar vermeli, bu yolda çok çalışmalıdır. Okulda öğrendiği ile kalmamalı, iş yaşamındaki yenilikleri, teknolojiyi takip etmelidir. Eğitim, hayat boyu devam eden bir süreç. Bu nedenle meslek hayatımın 27’nci senesinde olmama rağmen mesleki eğitimime zaman ayırıyor; kurs, konferans ve yayınları takip ediyorum.
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Kadınların iş hayatında yaşadığı temel sorunun cinsiyet ayrımcılığı ve fırsat eşitsizliği olduğunu düşünüyorum. Diş hekimliğine başladığım ilk yıllarda muayeneme ilk defa gelen bazı hastalar bana kadın olduğum için “Diş hekimi yok mu, diş hekimi nerede, sen diş çekebiliyor musun?” gibi sorular sorardı. Erkek egemen anlayışın benim mesleğimdeki en sıradan örnekleri bunlar. Her türlü ayrımcılığı, görevimizi etik kuralları içinde en iyi şekilde yaparak aşabileceğimizi düşünüyorum. Fırsat eşitsizliğini aşmak için her iş kolunda, siyasi alan ve kamuda kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmalı. Kadın sayısını hayatın her alanında artırmalıyız.
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Cumhuriyet, Türk kadınına öncelikle eşit yurttaş olma hakkı vermiştir. Ülkemizi nüfus sayımında erkek ve hayvanların sayıldığı fakat kadınların sayılmadığı bir yönetim biçiminden kurtaran; parmaklıklar ardında, yarı açık cezaevi yaşamından çıkartıp hayatın her alanında özgürce kendimizi ifade etme imkânı sağlayan cumhuriyettir. Zamanın en gelişmiş devletlerinden önce Türk kadınına temel hak ve özgürlükleri veren yine cumhuriyet rejimidir. Kadının temel hak ve özgürlükleri ona bir borç değildir. Yani, bu haklar kadına doğuştan gelen bir hak olarak kabul edilmeli ve ona verilmelidir, bir lütuf veya borç olduğu düşünülmemelidir. Bu imkânları bize tanıyan cumhuriyete ve onun kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’e şükran borcumuz her zaman olacaktır.
Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?
Cumhuriyetin kadına verdiği en büyük özgürlüğün, kadının kendi geleceğini tayin etme hakkı olduğunu düşünüyorum. Günümüzde Türk kadınının sosyal ve iş hayatında daha etkin rol almasını istemeyen dayatmacı zihniyetle mücadele eden her Türk kadınının hedeflerine er ya da geç varacağına inanıyorum.
Cumhuriyet kadını denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?
Cumhuriyet kadını denilince aklımda beliren kadın profili; eğitimli, donanımlı, kendini yetiştiren, meslek sahibi; dünya ve ülke olaylarını, sanat, edebiyat ve siyaseti takip eden; kitap okuyan, toplum içinde söz sahibi, kendi seçimini kendi yapan, kendi ayakları üzerinde durabilen öncü bir insan profilidir.
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?
Büyük Atatürk’ün sözleri arasında kadınlar için söylediği ve aklımda en çok yer edinen sözü Tarsus ilçesini ziyareti sırasında ayaklarına kapanan İstiklâl Savaşı Gazisi Adile Çavuş’a söylediği sözdür: “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” Atamızın o gün ifade ettiği gibi günümüzde de kendi ayakları üzerinde durabilen her Türk kadını, bugünün birer kahramanıdır.
NASIL ARANDI: #derya gedik # diş hekimi # 8 mart dünya kadınlar günü # cumhuriyet # atatürk