20-04-2024 09:35

Çocuk ve ergen psikiyatristi Uzm. Dr. Figen Karaceylan Çakmakçı: “Öğrenmekten asla vazgeçme!”

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 08/03/2023
Dünya Çocuk Psikoloji ve Pedagoji Merkezi’nin kurucusu, çocuk ve ergen psikiyatristi, psikoterapist Uzm. Dr. Figen Karaceylan Çakmakcı; tüm eğitimine, tecrübesine, bilgi ve birikimine rağmen kendisini geliştirmeye sürekli devam eden bir isim. Meslek hayatında ‘Öğrenme, hayat boyu devam devam eder ve öğrenmekten asla vazgeçme’ mottosunu benimseyen Dr. Çakmakcı, bu anlamda aldığı sayısız eğitimle her geçen gün daha fazla insanın yaşamında fark yaratıyor. Pandemi döneminde çocuklara yönelik yazdığı ‘Ali’nin Korona Kitabı’ isimli kitapla Türkiye çapında birçok merkeze, okula, belediyelere ulaşarak geniş kitlelere fayda sağlayan çocuk ve ergen psikiyatristi Uzm. Dr. Figen Karaceylan Çakmakcı, “Gücümü önce kendimden, sonra ailemden alıyorum” diyor ve ekliyor: “Kimse hayallerinin, inandıklarının peşinde koşmaktan vazgeçmesin.”
.stripslashes($urun->baslik).

Kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?

1972, Isparta doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Antalya’da tamamladım. 1997’de Marmara Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesinden tıp doktoru olarak mezun oldum. 1999 – 2004 yılları arasında, çocuk ve ergen psikiyatri uzmanlık eğitimimi Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Çocuk ve ergen psikiyatri uzmanı olarak Kocaeli’de bulunan çeşitli hastanelerde görev yaptım. 2008 yılında Dünya Çocuk Psikoloji ve Pedagoji Merkezi’ni kurdum. Yaklaşık 24 yıldır çocuk ve ergen psikiyatri doktoru olarak meslek hayatımı devam ettirmekteyim. Bunun yanı sıra yıllar içinde disleksi eğitmen eğiticisi, oyun terapisti, çocuklarda bilişsel davranışçı terapi uygulayıcısı ve mindfulness uygulacısı olabilme yeterlilikleri için meslek içi farklı farklı eğitim süreçlerini de tamamladım. Sonuç olarak, kariyerim için beni motive eden mesleki mottom, ‘öğrenme, hayat boyu devam devam eder ve öğrenmekten asla vazgeçme’ cümlesidir. Bu mottodan yola çıkarak, iyi bir hekim olma ve bilimi takip edebilme amacıyla hala bitmeyen bir eğitim süreci içindeyim.

 

Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız? Bu yolda aldığınız en büyük risk neydi?

Doktor olarak çalışmaya başladığım ilk günden itibaren ‘çocuklara en fazla nasıl yardım edebilirim, aileleri nasıl destekleyebilirim, aldığım eğitimlerden yola çıkarak farklı bir desteği nasıl sağlayabilirim?’ gibi sorular, hep aklımın bir köşesindeydi. Bu düşüncelerden yola çıkarak, 2008 yılında; ekip çalışmasına inandığım için bünyesinde psikologların, öğretmenlerin, özel eğitim uzmanlarının birlikte çalıştığı ve o dönemde Türkiye’nin hiçbir ilinde örneği olmayan Dünya Çocuk Psikoloji ve Pedagoji Merkezi’ni kurdum. Belki de çocuklar, gençler ve aileler adına en önemli ve farklı yaptığım şey multidisipliner çalışmaya olan inancımdı.

 

Sizce güçlü kadın kimdir? Siz gücünüzü nerden alıyorsunuz?

Kendine inanan, değer veren, güvenen ve en önemlisi de hayallerinden vazgeçmeyen kadın, güçlü kadındır. Gücümü öncelikle en çok kendimden daha sonra da her konuda beni destekleyen eşimden ve kızımdan alıyorum.

İşinizle ilgili kendinizi en güçlü hissettiğiniz an hangisiydi?

İşimle ilgili kendimi en güçlü hissettiğim an pandemi dönemiydi. Tüm dünyanın eve kapandığı; insanların, özellikle çocukların çok sıkıntı yaşadığı bir dönemde farkındalık yaratabilmek adına ‘çocuklara pandemiyi nasıl anlatabiliriz?’ düşüncesinden yola çıkarak çok hızlı bir şekilde ‘Ali’nin Korona Kitabı’ isimli, dijital bir kitap yazdım. Bu kitabı ilimizde çalışan rehber öğretmenlerimize gönderdim. Kitap bir anda,  tam da ihtiyaç duyulan bir ortamda Türkiye çapında yayıldı; birçok merkezde, okulda, belediyelerde kullanıldı. İşte o dönemde, yardım edebildiğim için işimle ilgili olarak kendimi çok güçlü ve işe yarar  hissettim.

 

Kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu duygunun üstesinden nasıl geldiniz?

İnsan olmanın doğası gereği elbette zaman zaman kendimi çok güçsüz hissettiğim zamanlar oluyor. Öncelikle güçsüzlüğümü kabul ederim. Sonra o anki ihtiyaçlarımı belirlerim. Örneğin, bir arkadaşımla sohbet etmek öncelikli ihtiyacımsa kolaylıkla arkadaşımı arayıp, “Sana ihtiyacım var” derim. Sonuç olarak güçsüzlük durumundan fazla zorlanmadan çıkabilirim.

 

Yeniden başlama şansınız olsa geri dönüp neyi değiştirirsiniz?

Yeniden başlama şansım olsaydı geri dönüp hiçbir şeyi değiştirmek istemem. Pişman olacağım şeyleri yapmamaya hep özen gösterdim. Eğer pişman olacak bir hata yaptıysam da bunu ders alınacak bir fırsat olarak görmeyi tercih ettim.

 

Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına nasıl bir mesaj vermek isterseniz?

Öncelikle hayallerinin ve inandıklarının peşinden koşmaktan asla vazgeçmesinler. İkinci önemli şey ise eğitimlerini asla ikinci plana atmasınlar.

NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli life # figen karaceylan çakmakçı # kocaeli

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.