29-03-2024 15:02

Cildinizi gönül rahatlığıyla emanet edebilirsiniz: Uzm. Dr. Ayşe Pekdemir Şen

   1 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 07/06/2023
Dermatoloji Uzmanı Dr. Ayşe Pekdemir Şen, yeni açtığı kliniğinde, klinik ve kozmetik dermatoloji alanında tecrübesini konuşturuyor
.stripslashes($urun->baslik).

Uzun yıllar devlet hastanesinde çalışan, hastalarına yeteri kadar vakit ayıramadığı için bir yıl önce özel hastaneye geçen Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Dr. Ayşe Pekdemir Şen, biraz daha spesifik çalışabilmek amacıyla kendi kliniğini açtı. Başiskele Barbaros Mahallesi üzerinde bulunan hem şık hem de konforlu kliniğinde hasta kabulüne başlayan Uzm. Dr. Ayşe Pekdemir Şen, akneden alerjiye kadar çok sayıda hastalığın tanı ve tedavisinde yıllara dayanan tecrübesini konuşturuyor. Dermatolojik hastalıkların tanısında hem tecrübesinden hem de çeşitli testlerden yararlanan Uzm. Dr. Ayşe Pekdemir Şen, tedavide de hem GETAT uygulamalarını kullanıyor hem de PRP ve mezoterapiden destek alıyor. Uzm. Dr. Ayşe Pekdemir Şen’i daha yakından tanımak isterseniz bu röportajı mutlaka okuyun!

Ayşe Hanım sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1978 Bursa doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Bursa’da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ni kazandım. Üniversiteden mezun olduktan sonra uzmanlığımı Bezmialem Vakıf Üniversitesi Dermatoloji Bölümü’nde yaptım. Mecburi hizmetimi Kahramanmaraş Elbistan’da tamamladım, sonrasında kurum içi atamayla Gölcük Devlet Hastanesi’ne tayin oldum. Yaklaşık 8 yıl Gölcük Devlet Hastanesi’nde görev yaptım, biraz daha spesifik çalışabilmek amacıyla istifa ettim ve özel bir hastaneye geçtim. Bir yıl kadar da özelde çalıştıktan sonra kendi kliniğimi açtım.

 

Kendi kliniğinizi açmaya nasıl karar verdiniz?

Devlet hastanesinde çalışırken yoğunluktan dolayı hastalarıma yeteri kadar vakit ayıramıyordum. Hasta sayısı çok, vakit azdı. Özelde görev yaparken de daha verimli olabilmek adına bireysel çalışmaya karar verdim.

 

Kliniğinizde daha çok hangi hastalıkların tanı ve tedavisiyle ilgileniyorsunuz?

Dermatolojik hastalıkların tamamı diyebiliriz; sedef hastalığı, egzama, akne, siğiller, ciltteki lekeler, saç dökülmesi, ben, Behçet hastalığı, vitiligo, gül hastalığı, saçkıran, kaşıntı, nasır, sivilce ve alerji gibi hastalıkların tanı ve tedavisini yapıyoruz. Dermatolojik hastalıkların tedavisine destek amacıyla GETAT uygulamalarından biri olan medikal ozon tedavisini kullanıyoruz. Medikal tedavilerin yanında anti aging uygulamalarımız da var; botoks ve dolgu işlemi, saç/yüz mezoterapi, saç/yüz PRP, cildin yenilenmesini sağlamak amacıyla altın iğne ve gençlik aşısı, medikal cilt bakımı gibi uygulamalarımız da mevcut.

ALERJİK HASTALIKLAR

En sık hangi tür vakalarla karşılaşıyorsunuz?

Son yıllarda daha çok alerjik hastalıklarla karşılaşıyoruz. Kurdeşen ya da tıbbi adıyla ürtiker dediğimiz ciltte aniden ortaya çıkan ve döküntülere sebep olan hastalıklar, egzamalar gibi. Bazen döküntü olmadan sadece kaşıntı olarak da ortaya çıkabiliyor. Alerjik deri hastalıklarının tanısında ise prick test ve yama testi gibi testlerden yararlanıyoruz. Alerjik hastalıkların görülme tablosu yaşa göre değişebiliyor. Erken yaşlarda daha çok gıda alerjisi ile karşı karşıya kalıyoruz, vücutta kızarıklıklar şeklinde kendini gösteriyor. İlerleyen yaşlarda kimyasal kullanımına bağlı olarak egzama tarzı alerjiler karşımıza çıkıyor.

 

Ergenlik döneminde de en büyük sorun akneler, yanılmıyorsam…

Evet, akneler ile genellikle ergenlik döneminde karşılaşıyoruz. Şimdilerde ‘şiddetli akne’ dediğimiz kistik nodüler akneler görmeye başladık. Deri altında iltihaplı ve tüm yüzü tutan akneler... Bu tarz hastalıkların tedavilerini kliniğimizde yapıyoruz. Tedavi sonrası akne skarları kalabiliyor, bu aşamada da altın iğne, PRP ve mezoterapiden faydalanıyoruz.

 

Prick test ve yama testi dediniz, biraz bahseder misiniz?

Prick testi alerjik hastaların neye alerjisi olduğunu belirlemek amacıyla yapılıyor. Mevsimsel olarak ortaya çıkan ve ciltte döküntüye neden olan ev tozu, polen alerjisi, gıda alerjisi ya da ağaç, çimen alerjisi gibi hastalıkların tanısında bu testten faydalanıyoruz. Alerjik hastalıklar sadece döküntü olarak değil gözlerde yaşarma, kızarma, burun akıntısı, hapşırma gibi bir tablo da ortaya koyabilir. Prick test uygulamasında hastanın derisine alerjiye yol açtığı düşünülen maddeler damlatılır ve alerjik reaksiyon belirtileri gözlemlenir. Hastanın tıbbi öyküsüyle birlikte değerlendirilen prick test; kişinin dokunduğu, soluduğu veya yediği maddenin alerjiye yol açıp açmadığını ortaya koyar. Yama (patch) testi ise daha çok kimyasal madde alerjisini değerlendirir, bu nedenle alerjik kontakt dermatit tanısında kullanılır. Yama (patch) testi tekrarlayan egzamalarda hangi alerjinin buna sebep olduğunu tespit etmek için yapılır. Test yapılacak kişinin sırtına kimyasal alerjen içeren bantlar yapıştırılır ve iki gün boyunca çıkarılmaz. Böylece hastanın 48 saat boyunca kimyasala maruz kalması sağlanır. 3. ve 4. gün değerlendirme yapılır, kişinin hangi maddeye karşı alerjisi olduğu tespit edilir.

SAÇ DÖKÜLMELERİ

Günümüzde hem kadınların hem erkeklerin en sık şikayet ettiği konuların başında saç dökülmesi geliyor. Benzer şikayetle gelen hastalarınıza nasıl bir protokol uyguluyorsunuz?

Özellikle erkeklerde genetik kökenli dökülmeler oluyor. Onun haricinde geçirilen hastalıklara, çeşitli vitamin-mineral eksikliklerine, stres ve sıkıntıya bağlı olarak da dökülmeler görülüyor. Kadınlarda bağışıklık sistemi hastalıklarında ortaya çıkan saç dökülmeleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Elbette öncelikle dökülmenin nedenini bulmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz, sonrasında tedaviye başlıyoruz. Bu aşamada saçı kuvvetlendirip çoğaltmaya ve saç telini kalınlaştırmaya yönelik tedaviler de uyguluyoruz. Kök hücre, PRP ve mezoterapi en sık kullandığımız yöntemler arasında. Kök hücre tedavisi kişinin kendi dokusundan yapılan bir tedavi şeklidir. Kulak arkası bölgesinden 3 mm çapında 3-4 adet doku örneği alınır, özel teknikler ile hücre süspansiyonuna çevrilir. Lokal anestezi ile saçlı derideki sorunlu bölgelere cilt altı uygulanır. Genelde tek seanstır, etkinlik 3-4 ay sonra görülmeye başlar.

PRP dediğimiz işlemde kişinin kanını alıp santrifüj ederek büyüme faktörlerini konsantre ediyoruz ve daha sonra saçlı deriye enjekte ediyoruz. Mezoterapi dediğimiz işlemde ise hazırlanmış kokteyller var. Vitamin, mineral, antioksidan maddeler, aminoasitler, biotin, çinko gibi karışımlardan oluşan kokteylleri bölgesel olarak enjekte ediyoruz. Benim genellikle izlediğim protokol başlangıçta kök hücre uygulaması yapıp, devamında PRP ve mezoterapiyi dönüşümlü olarak yapmak. Bugün PRP yapıyorsam iki hafta sonra mezoterapi şeklinde ilerlemek.

 

Bu uygulamalarla saçta nasıl sonuçlar alınıyor?

Saçta sonuç alabilmek için biraz sabırlı olmak gerekiyor. İlk 1-2 seansta dökülmelerde azalma görüyoruz. 4 ve 5. seansta saç tellerinde kalınlaşma, renginde koyulaşma ve yeni saç oluşumu görülebiliyor. Maksimum etkinlik 3 ve 4. aylarda ortaya çıkmaya başlıyor.

MEDİKAL OZON TEDAVİSİ

Dermatolojik hastalıkların tedavisinde GETAT uygulamalarından da yararlandığınızı söylediniz. Nasıl bir fayda sağlıyor, kısaca anlatır mısınız?

GETAT kapsamında medikal ozon tedavisinden yararlanıyoruz. Medikal ozon uygulaması, alerjik hastalıkların tedavisinde ilaç kullanma derecesini azaltıyor, hastanın ilaca karşı yanıtını artırabiliyor. Çok şiddetli alerjileri varsa şiddetini azaltıyor, hastayı rahatlatıyor. Medikal ozon tedavisinde kişinin kanı alınıp ozonlanır ve ozonlanmış kan kişiye geri verilir. Alerjik vakalarda tedaviyi destekleyici bir yöntem. Egzamalarda, sedef hastalığında kullandık. Ozonun bunun dışında da birçok şeye faydası var. Özellikle kalp damar hastalıklarında, nörolojik hastalıklarda, damarsal hastalıklarda kan dolaşımını artırıp dokuların oksijenlenmesini sağladığı için çok faydalı. Ozonu dermatolojik olarak yaralarda da kullanıyoruz.

 

Kriyoterapi de yapıyorsunuz değil mi?

Kriyoterapi, derideki lezyonları tedavi etmek için kullandığımız dondurma yöntemi. -190 derecede nitrojen oksit gazı ya da sıvı azotla uygulanan, ekonomik, yatış gerektirmeyen, neticesi hızlı alınan, her yaş ve cinsiyete uygulanabilen bir tedavi metodu. Siğillerde ve nasırlarda etkili.

YAŞLANMA KARŞITI İŞLEMLER

Kliniğinizde yaptığınız anti-aging uygulamalarından da bahseder misiniz?

Botoks uygulamasını genellikle ‘üst yüz’ dediğimiz kaş arası, alın bölgesi ve kaz ayaklarına yapıyoruz. Diş sıkma tedavisinde, diş gıcırdatmada maseter botoksu dediğimiz çene alanına botoks uygulamamız da var. Bunun haricinde çok terleyen kişilere yaz aylarını rahat geçirmeleri için koltuk altı botoksu yapıyoruz. El ve ayak terlemelerinde de botoks uygulamalarımız var, terlemeyi tamamen durdurmasa da makul seviyeye çekerek konforu artırıyor.

Dolgu uygulamalarını genellikle dudak şekillendirme, dudak hacmini artırma, orta yanaktaki çökmelere müdahale, çene şekillendirme ve elmacık kemiklerini şekillendirme şeklinde gerçekleştiriyoruz.

Cildin yenilenmesini sağlamak amacıyla yaptığımız altın iğne ise cilt altına ısı verilerek kolajen üretimini tetikleyen bir teknik. Kişinin kendi kolajenini üretmesi sonucu etkisi ortaya çıkıyor, bu da yaklaşık 3 ayı buluyor. Bu aşamada PRP ve mezoterapiden de yararlanıyoruz. Vücut kendi kolajenini üretecek, yani inşaat yapacak ama ‘malzeme yok’ diyor. Malzemeyi de mezoterapi ve PRP ile veriyoruz. Bu sayede daha etkili sonuçlar alıyoruz. Altın iğne; gözenek küçültme, cilt canlandırma, cilt yenileme ve skar tedavisinde etkili.

Gençlik aşısı ince kırışıklıkların, deformitelerin, sarkmaların tedavisinde kullandığımız bir yöntem. Hyaluronik asit, çeşitli amino asitler, peptitler ve vitaminler içerir. Paris ışıltısı, İspanyol gençlik aşısı, gençlik iksiri, jalupro gibi çeşitleri bulunmaktadır. Genelde iki hafta aralıklarla üç seans gibi uygulamaktayız.

Biyolojik lifting aşısı, cildi doğal yollarla nemlendirmek, elastikiyetini artırmak ve lifting sağlama amacıyla tercih ettiğimiz bir uygulama. Yüzde 6 nokta, 7 nokta, 9 nokta gibi alanlar işaretlenerek uygulanır.

 

Kliniğinizde cilt bakımı da yapılıyor yanılmıyorsam.

Evet, özellikle akne tedavisine başlamadan önce cilt temizliğini ve bakımını yapmamız gerekiyor. Biraz daha ilerleyen yaşlarda ise çeşitli solüsyonlar ve cihazlar kullanarak cildin aydınlanması ve derinlemesine temizlenmesi amacıyla cilt bakımı yapıyoruz.

 

Barbaros Mahallesi Pınar Caddesi No: 28/A Başiskele/Kocaeli

Telefon: 05326831255

Instagram: @uzm.dr.aysepekdemirsen

NASIL ARANDI: #ayşe pekdemir şen # dermatolog # başiskele # kocaeli # sağlık # altın iğne # ozon tedavisi # cilt # bakım

9 ay önce - Naz’an Erol

Yüzdeki lekeler için ne gibi bir tedavi uyguluyorsunuz gerçekten sonuç verecek bir tedavi yöntemi var mı acaba

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.