Ülkemizde belli bir kesim şu an itibariyle üniversite tercihlerine yoğunlaşmış durumda. Hiçbir şekilde hayatın sonu olmadığını ve telafi edilebilir olduğunu düşündüğüm bu süreç; yine de gençlerin önünde alacakları en önemli kararlardan birisi olarak durmakta.
Çok sayıda insan, özellikle ülkemizde, üniversiteden mezun olduğu bölümlerle ilgili çalışma imkanı yakalayamamakta ve farklı dallara yönelmek durumunda kalmakta. Bu durum, kişinin niteliklerine uygun bölüm ya da okul tercihi yapamamasının yanı sıra üniversitelerde verilen eğitimin yetersizliğini de gözler önüne sermektedir. Doğru tercih yapmak, sözünü ettiğim bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak adına avantaj sağlamaktadır. Gündemde hazır üniversite tercihleri varken, bu ayki yazımda kendi mesleğimden yani çevre mühendisliğinden bahsetmek isterim.
***
Çevre mühendisi, yaşanabilir, temiz doğal ortam ve doğru kaynak kullanımını organize eden; atık yönetimi, hava kirliliği ve su kirliliği kontrolü ve yönetiminde görev alan, sürdürülebilirlik politikalarını çalıştığı iş yerinde ve/veya kentte uygulayan kişidir. Çevre mühendisliği sanılanın aksine peyzaj ve ağaçlandırma süreçleriyle ilgili değildir. Matematik, kimya ve biyoloji bilgisi güçlü olan ve temel bazı inşaat mühendisliği derslerini de üniversitede okuyan çevre mühendisleri; belediyeler, mühendislik ofisleri, ağır sanayi tesisleri gibi kuruluşlarda görev almaktadır.
***
Her meslekte olduğu gibi çevre mühendisliği tercihinde de kişiler fazla bilinçli olmuyor maalesef. Üniversitede çalıştığım dönemlerde, mesleğini bilinçli şekilde tercih eden öğrencim oldukça azdı. Çoğunun meslekle ilgili en ufak bir araştırması bile olmamıştı. Bu durum, lisans eğitimi boyunca belki de kendisine hiç uygun olmayan bir alanda zaman kaybı yaşayan, bunalan kişinin meslekten tamamen soğumasına ve mezun olduğunda bu işi yapmamasına neden olmuştu.
Bu nedenle biraz da bu meslekte okutulan derslere değinmek isterim.
Fizik, matematik, genel kimya, çevre kimyası, akışkanlar mekaniği, statik, çevre mikrobiyolojisi, ekoloji, su ve atıksu arıtma sistemlerine yönelik dersler, termodinamik, kimyasal prosesler, atık yönetimi, gürültü kirliliği vb.
Üniversiteden üniversiteye farklılıklar olsa da temelde bu dersler, mesleği seçecek genç arkadaşlarımızın karşısına çıkacaktır. Bu alanlara ilgisi olanların çok severek okuyacağı bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Biraz da az önce kısaca değindiğim iş imkanlarını detaylıca anlatmak isterim.
Çevre mühendisleri devletin hemen hemen her bakanlığında çalışabilir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Devlet Planlama Teşkilatı, İller Bankası bunlara örnektir. Ayrıca araştırmacı olarak üniversitelerde bulunabilirler. Bunların haricinde özel sektörde yer alan her türlü endüstri kuruluşu ya da çevre mühendislik ofisleri de iş olanakları arasındadır. Çevre mühendisleri çalıştıkları alanda, oluşan ya da oluşması muhtemel çevresel problemleri çözmek ve doğal kaynakları korumak için görev alabilirler. Özellikle su ve hava kirliliği, atık yönetimi, çevresel etki değerlendirmesi gibi konularda etkin olarak çalışma şansları vardır.
Çevre mühendisleri son zamanlarda görev aldıkları şirketlerin politikaları doğrultusunda, sürdürülebilirlik konusunda da etkin çalışmalar yapmaktadır. Bu kapsamda çevre mühendislerine olan ihtiyaç biraz daha artmaktadır. Tabii mesleğin olumsuz yanlarından da bir nebze olsun bahsetmekte fayda var.
Çevre mühendislerinin karşılaştığı en büyük güçlük, işletmelerin bazılarının çevre kontrolü yönündeki yatırımlarının ikinci planda yer almasıdır. Dolayısıyla böyle bir iş yerinde çalışan çevre mühendisinin kendi mesleğini icra edebilmesi pek mümkün değildir. Böylesi bir iş yerinde ya farklı niteliklerle (iş güvenliği uzmanı, kalite sorumlusu vb.) hizmet vermesi beklenir ya da zaten böyle bir iş yerinde uzun ömürlü bir çalışma hayatı olamaz.
***
Üniversitelerde çevre mühendisliği bölümünün puanları göz önüne alındığında, maalesef mühendislik bilimini içeren bir bölüm açısından oldukça düşük olduğunu görmekteyiz. Tıpkı hukuk fakültesi ve tıp fakültesinde olduğu gibi baraj sistemi uygulanabilirse, bu meslek de biraz daha ileriye gidebilir. Ancak bu sayede üniversitede verilen eğitim gelişebilir. Belki kızanlar olacak ama üniversitelerdeki çevre mühendisliği eğitimi bazı okullar hariç oldukça yetersiz düzeyde. Öğrenci kendi imkanlarıyla kendisini geliştirebilirse bir yerlere gelebiliyor, aksi durumda piyasada tutunması her geçen gün zorlaşıyor. Çevre mühendisliğinde bu durumun etkisini daha fazla görmekteyiz.
Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Umarım genç kardeşlerimiz ömür boyu mutlu olacakları bir mesleğe ve başarıyla tamamlayacakları bir kariyere sahip olurlar.
AKEN ÇEVRE DANIŞMANLIK
Alikahya Fatih Mah. Horasan Cad. No: 35/A Kat: 1 Daire: 2 İzmit/Kocaeli
Telefon: (0262) 226 16 18
Web: www.akencevre.com