.jpg)
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
34 yaşındayım, 11 yıllık evliyim ve 4,5 yaşında bir oğlum var. Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünü, ardından insan kaynakları bölümünü bitirdim. Bunların dışında Anadolu Üniversitesi AÖF Spor Yönetimi ve yine Kocaeli Üniversitesi Gıda Teknolojisi bölümlerinde okudum. Aynı zamanda Medipol Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümü mezunuyum. Spora olan ilgim çocukluğumdan beri devam ediyor; milli karateci olmamın yanı sıra atletizm ve voleybolla da ilgilendim ancak iş hayatına başladığım dönemde spor yapmaya bir süre ara verdim. 25 yaşındayken, spora gittiğim merkezden ortaklık teklifi alınca, spora geri döndüm. 2021 yılında Çağla Abanoz Sağlıklı Yaşam ve Spor Merkezi’ni kurdum. Şimdi kendi kurumumda antrenör, diyetisyen ve kurum yöneticisi olarak çalışmaktayım.
İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?
İş hayatına henüz 19 yaşındayken katalogdan satış yapan bir firma ile ‘merhaba’ dedim ve sonrasında farklı kurumsal firmalarda görev yaptım. Satış alanında ilerlerken ekip kurmayı ve seminer vermeyi epeyce öğrendim, sonra işler çorap söküğü gibi geldi. Network bizim işimiz.
Kariyer basamaklarını tırmanırken,
itici gücünüz ne oldu?
İtici gücüm, hep hedeflerimin olması oldu. Bir şeyi istiyorsam o uğurda daima kararlı oldum ve çok çalıştım. Başladığım bir işi yarım bırakmayı hiç sevmem. Karar verdiğim bir iş varsa onu tamamlamalıyım. Gerçekçi hedefler belirleyip planlamamı yaparım. Çalışmaktan ve üretmekten asla korkmam!
Sizce başarının altın anahtarı nedir?
Çalışmak. Sorgulamadan çalışmak. Çıkar gözetmeden öğrenmek ve öğretmek için donanımlı olmak. Asla pes etmemek ve kendini sürekli geliştirmek… Bunları yaparken mütevazılığınızı bozmadan ve nereden geldiğinizi unutmadan hareket etmek.
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
En temel sorun çevrenin baskısı. Kadın evde oturur ya da evlenip çocuk bakar algısı var hala. Oysa evinizi paylaştığınız kişi ya da kişilerle tüm hayatınızı paylaşmalısınız. Bu evlilik için de geçerli, arkadaşlarınız için de aileniz için de… Yani demem o ki kadın temizlik yaparsa erkek de yapar. Kadın yemek yaparsa, erkek de yapar. Erkek çalışırsa, kadın da çalışır. Bebeğiniz gece ağlarsa siz de kalkarsınız, babası da. Hayat paylaşınca güzel. Eşitsek, her konuda eşit olmalıyız. Topluma bir şeyler katabilmek ise insanı zinde tutar! Özellikle de kadını… Ben bu sorunları aşmak için çok çaba sarf etmedim çünkü hep ne istediğimi bilerek büyüdüm. Her daim hedeflerim vardı, ailem ve eşim de bana hep destek oldular. Bugün etrafımdaki bu problemi yaşayan birçok kadına destek olmaya çalışıyorum. Özellikle öğrenci arkadaşlarıma çok anlatıyorum.
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Burada o kadar çok şey söylemek istiyorum ki ama gözlerim doluyor. Duygulanıyorum. Atatürk’ ün bu kadar ileri görüşlü olabilmesi, dünyada kadın haklarından bir haber olan ülkeler varken bize bu hakkı sunması ve gelişmemiz için büyük zorlukların üstesinden gelmesi inanılmaz. Bize bu hak altın tepsiyle sunulmuş. Yeteri kadar değerinin bilindiğini düşünmüyorum. Atatürk’e o kadar çok şey borçluyuz ki… Çalışan, okuyan, topluma katkı sağlayan bir kadının yetiştirdiği bir çocuğun ülkemize sağlayacağı faydayı düşünebiliyor musunuz?
Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?
Kadının eğitim, iş gücü ve siyaset gibi alanlara katılımı, cumhuriyetin en önemli kazanımlarından biridir ve bizlerin özgürleşmesine katkı sağlamıştır. Kadınların tüm dünyada, ancak 20. yüzyıl başında insan ve vatandaş olarak kabul edildiği bir dönemde; genç Türkiye Cumhuriyeti, kadının eğitim, iş, seçme ve seçilme, kendi eşini seçebilme, miras hakları gibi konularda büyük bir devrim gerçekleştirmiş, bu alanda öncü olmuştur. Cumhuriyetimizin en büyük başarılarından biri olan bu devrim, kadının insan olarak kabul edildiği bir ortamda tüm manzaranın olumlu bir şekilde değişmesini sağlamıştır. Pilottan kalp cerrahına, arkeologdan nükleer fizikçiye kadar kuşaklar boyu Türkiye’de kadınların her meslekte başarılı olması, bir cumhuriyet kazanımıdır.
’Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?
‘Cumhuriyet’i biz böyle kazandık’ yazılı pankartın olduğu fotoğrafı bilmeyen yoktur. Bu fotoğraf doğrudan cumhuriyet kadınını hatırlatır bana. Yani gerektiğinde cephede bir erkek gibi çarpışan ve kendi payına düşenin fazlasını ortaya koyan kadındır Türk kadını. Hep savaşmış, çalışmış ve emek vermiştir. Millî Mücadele’de cepheye silah taşıyan, vatan için savaşan kadınlar modern Türkiye’nin gelişmesine de öncülük etti. Bilim, sanat, tıp gibi alanlarda yürüttükleri çalışmalarla tüm dünyada da adından söz ettiren cumhuriyet kadınları, kendilerinden sonra gelen kuşaklar için rol model oldu. Atatürk’ün çizdiği yolda, gösterdiği hedefe doğru ilerledi ve ilerleyecek... Demem o ki ‘cumhuriyet kadını’ dediğimizde aklıma cephede mücadele eden kadınlar, ilk kadın doktor Safiye Ali, ilk kadın avukat Süreyya Ayaoğlu, dünyanın ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen gibi isimler geliyor.
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?
“Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”
NASIL ARANDI: #çağla abanoz # sağlıklı yaşam # spor merkezi # 8 mart dünya kadınlar günü # cumhuriyet # atatürk
