Tıp dilinde ‘servikal disk hernisi’ denilen boyun fıtığı, bilgisayar ve diğer elektronik cihazların karşısında giderek daha çok zaman geçiren günümüz insanının önemli sorunlarından biri haline geldi. Acıbadem Kocaeli Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ferda Çağavi, şiddetli ağrılara neden olan ve hareket kabiliyeti ile hayat kalitesini ciddi oranda düşüren boyun fıtığıyla ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı, önemli uyarılarda bulundu.
Boynumuzda 7 adet omurga kemiği bulunuyor. En yukarıdaki ilk 2 omurga kemiği hariç, diğer omurga kemiklerinin arasında ‘disk’ adı verilen elips şeklinde yapılar; bu diskler ve omurga kemiklerinin arkasında ise bir kanal mevcut. İşte bu kanalın içinde beynimizin uzantısı olan omurilik ve omurilikten çıkıp kollarımıza giden sinirlerimiz yer alıyor. Boyun fıtığı, disk adı verilen bu yapıların, olması gereken yerden arkaya, yani omurilik ve kollara giden sinirlerin bulunduğu kanala doğru taşması anlamına geliyor. Bu kanala doğru taşan disk bazen kollarımıza giden sinirleri, bazen omuriliği, bazen de her ikisini birden sıkıştırıyor. Ve böylece ciddi ağrılara yol açıyor.
En çok 30 ila 40 yaş arasında görülen boyun fıtığı; uzun süreli bilgisayar ve benzeri elektronik cihaz ya da motorlu araç kullanımı gibi vücut duruşunda (postürde) bozukluğa yol açan durumların yanı sıra ağır kaldırma ve vücuda alınan darbeler sonucu ortaya çıkıyor. “Ancak bazen tüm bunların dışında bazı kişisel faktörlerin de etken olabileceğini görüyoruz. Hatta bazen bir hapşırık dahi bardağı taşıran son damla şeklinde boyun fıtığına neden olabiliyor” diyen Acıbadem Kocaeli Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ferda Çağavi, hareketsiz yaşam şeklinden uzak durulması ve özellikle ağırlık kaldırırken bel ve boynu korumak açısından daha dikkatli olunması uyarısını yapıyor.
Boyun fıtığı olan hastalarda en sık karşılaşılan şikayet, boyun ağrısı. Başın arkasına, sırta, kürek kemiğine, omuzlara ve kollara yayılabilen ağrının yanı sıra kollarda, ellerde ve parmaklarda uyuşma ve karıncalanma da görülebiliyor. İlerlemiş fıtık vakalarında kollara giden sinirlerin maruz kaldığı bası nedeniyle kollarda ve ellerde güç kaybının bu şikayetlere eşlik edebildiğini söyleyen Doç. Dr. Ferda Çağavi, “Boyun fıtıklarında sadece kollara giden sinirler değil, omurilik de basıya maruz kalabiliyor. Bu durumda kolların yanı sıra bacaklarda da güç kaybı ortaya çıkıyor. Çok büyük fıtıklarda ise omuriliğin etkilediği alana bağlı olarak kollarda, bacaklarda ve gövdede uyuşma, idrar ve gaita kaçırma, hatta boyundan aşağısının felç olması dahi söz konusu” şeklinde konuşuyor.
Boyun fıtığı vakalarının yüzde 90’ından fazlasında ilaç tedavisi ve fizik tedaviyle hastaların şikayetleri ortadan kalkıyor. Belirgin kuvvet kaybı olan, ileri derecede büyük boyun fıtığına sahip, sinirin ileri bası altında olduğunu gösterir muayene bulgusu veren, nörolojik muayenesi normal olmasına karşın ilaç tedavisi ve fizik tedavi ile ağrısı geçmeyen boyun fıtığı hastalarında ise ameliyat şart. “Boyun fıtığı tedavisinde kullanılan açık cerrahi yöntemler boynun ön ya da arka tarafından yapılabilmekle birlikte, arkadan (enseden) müdahaleler ancak çok özel bir durumun varlığında gündeme geliyor” diyen Acıbadem Kocaeli Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ferda Çağavi, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Cerrahi tedavi temel olarak, sorunlu disk dokusunun tamamen çıkarılması ve bunun yerine kemik parça, karbon kafesler veya disk protezlerinin yerleştirilmesi esasına dayanıyor. Boyun fıtığı ameliyatlarında tedavi oranı oldukça yüksek; ameliyat olan her 100 hastanın 90’ında tüm şikayetler tamamen geçiyor. Geriye kalan yüzde 8’inde şikayetler ve bulgular azalıyor. Hasta ameliyat öncesine göre daha iyi bir duruma geliyor ancak yakınmaları tamamen geçmiyor. Ameliyat önerildiği halde bunu geciktiren yüzde 2’lik bir grupta ise sorunlar düzelmiyor. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmamaları için hastaların tedaviyi geciktirmemeleri çok önemli.”
NASIL ARANDI: #Acıbadem # Kocaeli # Hastane # Beyin ve Sinir Cerrahisi # Uzmanı Doç. Dr. Ferda Çağavi # ilaç tedavisi # fizik tedavi # ağrı # ameliyat şart
