Kurulduğu 1997 yılından beri Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda çok başarılı işlere imza atan; görev aldığı 44 oyunun yanı sıra genel sanat yönetmeni yardımcılığı ve yönetim kurulu üyeliği gibi önemli görevlerde de bulunan usta oyuncu Aydın Sigalı, artık tiyatromuzun yeni genel sanat yönetmeni.
22 yıllık tecrübesiyle, tiyatroyu daha fazla insana ulaştırmak ve ülke çapında ses getirecek hamlelerle ‘en mutlu kent Kocaeli’ vizyonuna katkı sunmak için kolları sıvayan Sigalı, bomba gibi projelerle yeni sezona şimdiden hazır.
Başarılı oyuncuyla Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları için koyduğu hedefleri, hayallerini ve yeni sezonun gişede kuyruklar oluşturacağına kesin gözüyle bakılan oyunlarını konuştuk.
Çok teşekkür ederim… Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndaki 22 yıllık geçmişimde, oyunculuğun yanı sıra 5 yıl Sayın Işıl Kasapoğlu döneminde, 2 yıl da Sayın Yücel Erten döneminde genel sanat yönetmeni yardımcılığı yaptım. Ardından uzunca bir dönem yönetim kurulu üyeliğinde bulundum, tiyatro okulunda sorumluluklar aldım. Ve bütün bu birikim, 2019 yılının sezon başında bana genel sanat yönetmenliği teklifi olarak döndü. Bu teklifin bana gelmesindeki esas nokta, kurumda aldığım sorumluluklar sonucunda edindiğim tecrübe. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tahir Büyükakın, böyle bir tecrübenin kurumun başında olmasının iyi olacağını düşünerek bana bir teklif sundu. Tabii ki seve seve kabul ettim.
Biz uzun yıllar boyunca şehir dışından gelen insanların burada sanat yönetmenliği yaptığını gördük. Hepsi alanlarında son derece başarılı insanlardı ancak her seferinde kenti ve bizleri baştan tanımaları gerekti. Aslında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nu tanıyan, kariyerini burada yapmış oyuncuların, kurumu yönetebilecek seviyede olduğunu uzun zamandır da biliyorduk. Kaldı ki Mehmet Çevik, Veysel Sami Berikan ve Fatih Sevdi dönemlerinde bunu gördük. Şu bilinmeli ki bu bir bayrak devir teslimidir. Bir tuğla da biz koyalım diye düşündüğümüz bir süreç bu.
Şehir tiyatrosunda bu sezon oynayacağım oyunla birlikte, 22 yılda 44 oyunda görev almış olacağım. Bu, 44 ayrı karakter demek ve bence oldukça büyük bir rakam. Oynamayı çok sevdiğim için her sorumluluğun, her oyunun üzerine atladım belki de. Sahneye çıktığınızda, oynadığınız her oyun hayatınızda bir tecrübeye dönüşüyor. 44 oyunda ortalama 50 kez sahneye çıkmış olsam -ki bazen 100 kez oluyor- yaklaşık 2 bin 200 gün seyirciyle buluşmuşum demektir. Her oyunun bir sınav olduğunu düşünürsek, Kocaeli halkının önünde 2 bin 200 kez sınav vermişim. Bu sınavlardan başarıyla geçmiş olmalıyım ki şu an buradayım.
Biz İzmit’in Yahya Kaptan gibi çok büyük bir mahallesinde tiyatro yapıyoruz. Bu bölgenin 20 bine yakın nüfusu var. Oyunlarımızı 600 kişilik büyük bir salon ve 100 kişilik oda tiyatrosunda sergiliyoruz. Bu anlamda biletlerimiz hemen tükeniyor. Doğal olarak önce tiyatroya yakın yaşayan kişiler bilet alıyor. İzmit’in içine, civarına, Kocaeli’nin tüm ilçelerine, semtlerine ulaşmak adına biraz eksik olduğumuzu düşünüyorum. Bu yıl tiyatroyu kentin her köşesine ulaştırmayı hedefliyorum. Bizim Karamürsel’den Kandıra’ya, Gebze’den Çayırova’ya hatta İzmit’in mahallelerine ulaşmamız gerekiyor. Kentin her köşesine nüfuz etmek için projeler üretiyoruz.
Bunun için çeşitli projelerimiz var. Öncelikle bir tiyatro festivali hazırlığı içerisindeyiz. Bunun için idarecilerimizden de ciddi destek alıyoruz. Bu festivali bahar dönemine yetiştirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, ‘yazarlık atölyesi’ de çok önemsediğim bir proje.
Tematik oyunların sergilendiği bir festival hayal ediyoruz. Her sene bir tema belirleyeceğiz. Temalar, kentimizin bizden beklentileri üzerine oluşturulacak. ‘İlk temamız ne olabilir?’ diye düşündüğümüzde, bizleri bugünlere getiren geleneksel Türk tiyatrosu olmasında karar kıldık. ‘Geleneksel tiyatro’ temasına, Türk ekiplerin yanında yabancı geleneksel tiyatro oyunlarını da davet etmek istiyoruz. Örneğin Fransa’dan La Comédie-Française ya da İtalya’dan Commedia dell’Arte gibi oyuncu topluluklarını Kocaelili seyircilerle buluşturmak harika olacak. Bunun sadece burada, şehir tiyatroları salonumuzda izlenen değil, kentin her yerine yayılan bir festival olmasını arzuluyoruz. Ben kentin her noktasının bir tiyatro sahnesine dönüşebileceğini düşünüyorum. Festival sonrası bir tiyatro çalıştayı yapmayı da planlıyoruz. 3-4 gün sürecek bu çalıştayda Türkiye’nin akil tiyatro önderlerini kentimizde buluşturmayı hedefliyoruz. Türk tiyatrosunu nasıl bir adım daha öteye götürürüz, evrensel tiyatro kalıplarıyla nasıl ortak paydada değerlendiririz noktasında tartışmak istiyoruz. Böyle bir çalıştay çok kıymetli olacaktır.
Kasım ayında yazarlık atölyemizin de startını vereceğiz. Yazarlık atölyesi; önce meraklısına, meraklısından isteklisine, isteklisinden yeteneklisine geçmek koşuluyla; çeşitli elemeler sonucunda içimizdeki yazarları ortaya çıkarmak için hayata geçecek bir proje. Kentle, halkla bütünleşme; oradan çıkacak projeleri hayata geçirebilme; tıkandıkları noktada onlara yol gösterebilme noktasında bu atölyeyi çok önemsiyorum.
Bizim bir hayalimiz de kendi alanlarımız dahilinde, sayın başkanımız Tahir Büyükakın’ın dediği gibi ‘en mutlu şehir Kocaeli’ye ulaşmak. Bunu ancak ses getirecek projelerle mesela bir müzikalle yapabiliriz. Kartepe’de Ormanya diye bir yer var. Ormanya, dünyanın üçüncü, Avrupa’nın ise en büyük doğa parkı. Biz, tiyatro adına bu alanı nasıl değerlendirebiliriz diye düşündük ve bir ‘Ormanya Müzikali’ yapmak için kolları sıvadık. Ormanya’da dünyaca ünlü tasarımcıların kuklalar yaptığı, dünyaca ünlü yönetmenlerin projeyi yönettiği bir müzikal yapmak istiyoruz. Yaz boyunca devam eden bir proje hayal ediyoruz. Bir Disneyland projesi gibi düşünebilirsiniz… İnsanlar gelsin, hem Ormanya’yı gezsin hem de bu gösteriye tanık olsun. 2020 yazı için hedef koyduk. Bu konuda iddialı konuşacağım belki ama dünyaca ünlü, ses getirecek bir projenin peşindeyiz!
Oyuncularımızın bir kısmı kasım ayı itibariyle akrobasi, şan, müzikal tiyatro, öykü anlatımı, yabancı dil ve daha pek çok konuda projenin eğitim sürecine girecek. Ormanya Müzikali projesine böylece başlamış olacağız. Önce Kocaeli, sonra Türkiye çok güzel bir projeyle buluşmuş olacak.
Bugüne kadar tiyatro okulumuzda sınav yapıyor; yaklaşık 40 öğrenciyi tiyatronun çeşitli branşlarında eğitmek üzere bünyemize katıyorduk. Artık bu sistemin kentin her noktasına ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için hedefimiz, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak bir projeyi hayata geçirmek. Şöyle ki; milli eğitim müdürlüğümüzün bize işaret edeceği eğitmenleri yanımıza alacağız. Tüm okullardan birer hocayı şehir tiyatrosuna davet edeceğiz ve kendilerine çeşitli kurlarda metin çözümleme, reji, oyun sahneleme, role yaklaşım eğitimleri vereceğiz. Kısacası yetenek avcılığı sistemini öğreteceğiz. Daha sonra da onların yetenekli öğrencileri tespit edip bize yönlendirmelerini sağlayacağız. Proje dosyamızı hazırladık ve milli eğitim müdürümüze sunmaya hazırlanıyoruz. İzmit’te girmediğimiz lise, okul kalmayacağını düşünüyorum. Belki bilmediğimiz bir okulda çok yetenekli bir çocuk, gösterdiğimiz tekniklerle öğretmeni tarafından keşfedilecek…
Kentimizde bir güzel sanatlar fakültesi ve oyunculuk bölümü var. Orada okuyan öğrencileri son sınıfa yaklaştıklarında stajyer olarak yanımıza alıyor, çeşitli projelerde birlikte çalışıyoruz. Hem biz onları hem de onlar tiyatromuzu tanımış oluyor. Şu an genç kadromuzun yüzde 70’ini güzel sanatlar fakültesinden gelen arkadaşlarımız oluşturuyor. Bu anlamda çok iç içe, kol kola bir süreç yürütme hayalimiz var.
Doğru. Bu konudaki ilk projemiz, dört ayaklı dostlarımız için olacak. Tedavülden kalkan oyunlarımızın imhaya çıkan dekorlarını, sokak hayvanları için kulübe ve barınak gibi yaşam alanlarına dönüştürmek istiyoruz. Mutlaka huzurevlerini ziyaret edeceğiz. Oradaki büyüklerimizi okuma tiyatrosuyla buluşturmak; belki onların çeşitli ihtiyaçlarını terzihanemizle beraber gidermek istiyoruz. Bir de lise öğrencilerinin sınav korkusunu yenmesine yardımcı olacak bir oyun hazırlamayı planladık. ‘Kim Korkar Sınavdan’ başlığı altında, biraz komedi barındıran bir proje bu. Hem sınav stresini azaltmak hem de gençlere eğitici programlar sunmak adına faydalı bir çalışma olacak.
Bu kentte tiyatro bilincinin yerleşmesinde en önemli rol, Kocaeli Büyükşehir Şehir Tiyatrosu’na aittir. Bununla birlikte şunu da söylemek gerekir ki bu kette yarı profesyonel ya da amatör olarak çok güzel işler yapan tiyatro grupları da var... Bizimle birlikte bu arkadaşlarımızın da oluşturduğu bir seyirci potansiyeli söz konusu. Ayrıca İstanbul’a yakınlığından dolayı Kocaeli bir turne kenti. Yine de ben, bu kentte yaşayan herkesin tiyatroyla daha çok buluşmasını arzuluyorum. Tiyatroya gitmemiş kimse kalmamalı.
Tiyatromuz Türkiye’nin dördüncü, Anadolu’nun ise ilk ödenekli tiyatrosu ve ambleminde su damlası halkaları var. Bu amblem, tiyatromuzun önderlik görevini üstlendiğini ve her geçen gün daha geniş kitlelere ulaşacağını sembolize eder. Bizden sonra bizi örnek alan birçok şehir tiyatrosu kuruldu; onlara yönetmeliklerimizi gönderdik. Bizi özel kılan noktalardan bir tanesi de çok iddialı bir başlangıç yapmış olmamızdır. Bu tiyatronun ilk oyunu, Işıl Kasapoğlu rejisiyle sahnelenmiş, 6 saatlik Hamlet’ti. Sahnemizde dünya ve Türk edebiyatının çok önemli eserlerini sergiledik. Biz, yerleşik tiyatrosu olmayan bir kentte, kurumsal tiyatronun tüm görkemini Kocaeli halkıyla buluşturmak için yola çıktık. Bu konuda da başarılı olduk ki 3 yıl sonra çeyrek asrı devireceğiz. Ayrıca, tiyatro okulumuzdan mezun arkadaşlarımız şu anda Türk tiyatrosunda önemli görevler üstlendi. Televizyon ve sinemaya çok iyi oyuncular kazandırdık. 20 yıl evvel tiyatroyu kurduğumuzda çocuk oyununda bizi izleyen küçük öğrenciler, bugün sahnede rol arkadaşlarımız.
Ekim ayının ortasında, William Shakespeare’in dünyaca ünlü eseri ‘Macbeth’ ile ‘perde’ diyeceğiz. Oyunu, daha önce tiyatromuzda Küheylan ve Guguk Kuşu’nu da yönetmiş olan, çok değerli yönetmen Yunus Emre Bozdoğan yönetiyor. Macbeth, hem söylem olarak hem de oyunculuk olarak zor bir oyun olmasına rağmen çalışmalar çok güzel gidiyor.
Macbeth’in hemen akabinde, şu an dünyanın en çok güldüğü; Brodway ve Londra’da da oynayan ‘Yoldan Çıkan Oyun’ isimli bir İngiliz komedisi var. Bu oyunu kongre merkezimizin açılışına da hazırlıyoruz. O kadar eğlenceli bir oyun ki biz şu an gülmekten oyunu okuyamıyoruz, sahneye çıktığımızda seyirci de çok eğlenecek. Oyunu ben yönetiyorum ve aynı zamanda oyunda rol alıyorum. Yine bir Rus klasiği olan Çehov’un ‘Vişne Bahçesi’ni, tiyatro profesörü sayın Mehmet Birkiye bu kentle buluşturacak. Görüşmelerimiz devam ediyor. Tüm bunların yanı sıra beni en çok sevindiren bir konu daha var. Tiyatromuzun kurucusu Sayın Işıl Kasapoğlu, bahar aylarında kentimize gelmek ve çok büyük bir oyunu burada sahnelemek istiyor. Oyunu daha belirlemedik, ne yapsa kabulümüz zaten. 20 yıl sonra bir oyun yönetecek, Kocaeli halkıyla buluşacak.
Yaşama sebebim diyebilirim.
NASIL ARANDI: #aydın sigalı # t #yatro # oyuncu # sanatçı # dizi # televizyon # kocaeli büyükşehir belediyesi # şehir tiyatrosu # kocaeli şehir tiyatrosu # proje # genel sanat yönetmeni # kocaeli
