08-12-2024 21:11

Bilge Eren

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 06/03/2024
Kocaeli’nin ilk davet-organizasyon firması olan ARKE Organizasyon’un kurucusu Birgül Bilger, henüz 18 yaşındayken başladığı iş hayatında sayısız başarıya imza atmış bir isim. İlimizde uzun yıllar il kültür müdürü olarak görev yapan ve bu dönemde genç bir kadın olarak, ‘ciddiye alınma’ noktasında pek çok sıkıntıya göğüs gerdiğini ifade eden Birgül Bilger’in yaşadığı her deneyim, ona iş hayatında güveni ve başarı hırsını aşılamış. Cumhuriyetin, kadınlara tanıdığı özgürlüklerin ve kadınların seçme-seçilme hakkı verilmesinin, kadınların iş dünyasındaki rolünü de güçlendirdiğini söyleyen Bilger; cumhuriyet kadınını, “Eğitimli, kendisini sürekli geliştiren, üretken ve çalışkan kadın” olarak tanımlıyor.
.stripslashes($urun->baslik).

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

1957, İzmir doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Basın Yayın yüksek Okulu yani şimdiki adıyla iletişim fakültesi mezunuyum. Yaklaşık 30 yıldır davet-organizasyon işiyle uğraşıyorum. Medeni halim, yalnız ve mutlu.

 

İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?

Sene 1303… 18 yaşında milletlerarası telefon santralında dil bilir eleman olarak iş hayatına girdim. Liseden henüz mezun olmuştum.  Üniversite sınavlarına girecekken gazetede ilanı gördüm. Gittim, sınavı kazandım ve göreve başladım. Bu arada evlendim, bir kızım oldu. Yarım kalan öğrenimimi kızımla birlikte tamamladım. Yani hem okudum hem çalıştım hem çocuğumu büyüttüm. 3 sene santralde görev yaptıktan sonra Kocaeli Kültür Müdürlüğü’ne şef olarak atandım. Sonra il kültür müdürü oldum ve nihayetinde bu görevden emekli oldum. Serbest piyasadaki hayatım bundan sonra başladı. Okulundan mezun olduğum işi yapmak hep hayalimdi. Bu nedenle ARKE’yi önce tam hizmet ajansı olarak 1994 yılında kurdum. Bir çok firmanın kurumsal kimlik çalışması ve medya planlamalarını yaptım. Düğün-davet işine girmem ise tamamen bir rastlantı sonucu, bir arkadaşımın isteğiyle oldu. “Oğlumun sünnet düğününü yapar mısın?” dedi. Literatürümde “yapmam, yapamam” kelimesi olmadığı için “evet” dedim. O zamanlar ülkede organizasyon firması yok, şimdiki gibi tedarikçi yok... Her şeyi kendin almak zorundasın, sandalyeyi bile. Her ne ise doğru yapmışım ki o günden bugüne 30 yılı devirmeyi başardı ARKE.

 

Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?

Kendime olan güvenim ve başarı hırsım.

 

Sizce başarının altın anahtarı nedir?

Belli bir anahtar yok aslında. Her insanın karakteri farklı. İşinizi iyi yapmak istiyorsanız önce kendinizi tanıyacaksınız. İş hayatında zayıf olabilecek yanlarınızı törpüleyeceksiniz. Başarısızlıklar karşısında pes etmeyeceksiniz. Vazgeçmeyeceksiniz. Gerektiğinde küçülüp gerektiğinde büyüyeceksiniz. Rekabet çok güzel bir şey tabii ki ama siz önce kendinizle rekabet edeceksiniz. Bir sonra yaptığınız iş hep bir öncekinden daha iyi olmalı. Tabii ki çok çalışacaksınız, çok çalışacaksınız, çok çalışacaksınız.

 

Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Açık söylemek gerekirse, ben bu sorunu il kültür müdürü olduğumda yaşadım. 33 yaşında il müdürü oldum. Dolayısıyla hem genç hem de kadın olduğum için ilk başlarda çok da ciddiye alınmadım. Valiliğe gittiğimde, özel kalemde beklerken bile hissederdim bunu çünkü standart müdür kapsamında değildim. Ama sonra -kimse kusura bakmasın bu konuda mütevazı olamayacağım- Kocaeli İl Kültür Müdürlüğü altın yıllarını yaşadı. O beni görmezden gelenler saygıyla önümde eğildiler. Kimse bilmez ama İzmit’te şu anda var olan bir çok kültür projesinin başlangıcında ben, arkadaşlarım ve dönemin Kocaeli valisi Kemal Nehrozoğlu var. Sonra müdürlükte gerçekleştirdiğim başarı, ARKE’nin başarısını getirdi çünkü ben devlet sektöründeyken de özel girişimci gibi çalıştım. Alışkındım yani çok çalışmaya.

 

İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?

Bir kere şuradan başlayalım: Kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren ilk Avrupa ülkesidir, Türkiye. İş hayatıyla ilgili değilmiş gibi görünür ama aslında direk bağlantılıdır. Yüzyıllar boyunca kadınlarını okuldan ve başarıyla yapabilecekleri mesleklerden uzak tutmuş bir toplumda, okulların ve meslek kapılarının her iki cinse açılmasını sağlayan cumhuriyet bence bu anlamda birçok ülkeye örnek oluşturmuştur. Kısaca bugün üreten, kendi çapında gençlere örnek olmaya çalışan bir kimliğim varsa bunu cumhuriyete borçluyum. Yoksa kim bilir…

 

Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?    

Özgürlük… En büyük, en küçük diye sınırlamak istemiyorum açıkçası.

 

‘Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?

Eğitimli ama eğitimi sadece okulla sınırlamayan kendisini sürekli geliştiren, üretken ve çalışkan kadın.

 

Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?

“Kızlarımızın vatan ve milletin yüksek menfaatlerini savunup koruyabilecek kabiliyette yetiştirilmesi milli eğitimde esas tutulmalıdır. Ve kız çocuklarımıza entelektüel yetkinlik kazandırılması elzemdir. Türk kadınının esasen dehaya sahip olduğuna şüphe yoktur. Türk kadınları memleketin kaderini millet namına idare eden siyasi zümreye dahil olmak arzusunu belirtmiştir. Dolayısıyla kadınlarımızı hiçbir vatandaşlık vazifesinden uzak tutamayız. Çünkü hakların tümü vazifelerden doğar.”

NASIL ARANDI: #birgül bilger # 8 mart dünya kadınlar günü # arke organizasyon # cumhuriyet # atatürk

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.