İçine,
Denizin kokusunu,
Martıların kanat çırpışını,
Dalgaların sesini,
Yakamozun hakikisini koydum.
★★★
İçine,
Ormanın en kuytu köşesindeki,
O en şiddetli toprak kokusunu,
Sadece kendisi için öten bülbülleri,
Gökyüzündeki pırıldak yıldızları,
Koydum.
★★★
Hiçbir şey istemeden benden,
Hiçbir şey beklemeden benden,
Karşılıksız dostluğunu sunan,
Ay ışığını koydum.
★★★
İçine,
Üzüldüğümde dallarını uzatıp,
Sırtımı sıvazlayan salkım söğütü,
Ve
Kalbimi koydum.
★★★
Kalbimi koydum.
★★★
Aşk,
Eski,
Köhne bir odadaydı
ne zamandır.
Lime lime olmuş antika bir
kumaş parçası gibi,
Dokunsam dağılacak,
Aldım.
Bavulumun en üstüne koydum.
Aman!
İncinmesin.
Ezilmesin.
★★★
İçine,
Hayallerimi koydum.
Ki,
Pembeydiler bir zamanlar,
Solmuştular,
Ne gam!
Boyadım onları yeniden,
Bavulumun en görünür
köşesine koydum.
★★★
Kedileri koydum.
Kuşları,
Balıkları…
★★★
Sonra…
★★★
Affettim bana yapılanları,
Ve
Yaptıklarımı.
Ben…
Ci…
Le…
Yin…
★★★
Ait,
İmdi.
Nihayetinde,
Topladım.
Kendi hayatımı koydum.
★★★
Havale ettim kırılgan ruhumu,
Bavuluma.
Al!
İşte!
Budur bütün eşyam!
Ve fakat…
Bundan ibaret değil yaşadıklarım…
NASIL ARANDI: #bavul'um #birgülyürüker #deniz #balık #kedi #köşeyazarı #yakamoz #hatıra #bavul
Pandemiden beri bir yerlere gidememenin sıkıntısı içinde kıvranırken, ‘Oh nihayet bitti’ deyip, Kuzey Işıkları’na niyetlendim. Savaş çıktı. Ama aklımda Petra. Derken ‘Haydi İtalya’ya gidelim’ dediler. Vize krizi çıktı. Kimse vize alamadı. Ama aklımda Petra. Dedim ki ‘Birgül aklındaki için eyleme geç, Ercan Turizm şirketinin sahibi Haluk Ercan’ın başının etini yemeye başla.’ Hemen her gün tek kelime ‘PETRA’ diye mesaj çektim. Sonunda oldu.