27-04-2024 00:20

Baharda kamp rotaları

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 12/04/2021
Kim istemez ki sabah çadırının fermuarını ormanın ortasındaki göl manzarasına açmayı? Kamp tatili için hazırlıklar sizden, rotalar bizden...
.stripslashes($urun->baslik).

Hazırlayan: Gamze KIR SAPANCI & Akın SAPANCI (@gamzenika)

 

Koronavirüs salgını doğaya olan ilgiyi artırdı. Salgın nedeniyle kalabalık ortamlardan kaçanlar doğaya yönelmeye başladı. Hayatlarında hiç çadır kurmamış olanlar için yeni bir tatil anlayışı ortaya çıktı. Açıkçası biz doğada olmayı, çadır maceralarını, ateş başında keyif yapmayı her zaman sevdik ve seveceğiz. Kamp hayatının şimdilerde popüler olması bizim için bir şey değiştirmedi, aksine ‘doğanın kıymetini bilmeyenler olabilir’ korkusu sardı içimizi. Biz yine de iyimser düşünmeye devam edeceğiz, kamp yapacaklardan doğaya saygılı olmalarını isteyeceğiz. Gelelim bu ay bahsedeceğimiz kamp rotalarına. Şahane önerilerle sizlerleyiz.

 

AT YAYLASI

Yolculuğumuz Bolu Yedigöller için başlamışken, son anda karar değiştirip farklı bir rota keşfetmek üzere At Yaylası’na doğru yol alıyoruz. Navigasyona yazdığımız anda karmaşık bir rota çıkıyor karşımıza. Keşke her karmaşık yol bu kadar güzel olsa. Birbirinden güzel köylerin içinden geçip gidiyoruz. Bazen durup köylülere yol soruyoruz, bazen yanlış sokaklara dalıyoruz, sonunda At Yaylası’na varıyoruz. Yol ayrımına geldiğimizde tepeye doğru ilerleyip, At Yaylası’na yukarıdan bakıyoruz. Aşağıda bir gölet, çevresinde insanlar, gün batmak üzere. Orman tarafından girişte ise havanın yağışlı olmasından kaynaklı, çamurlu bir yol var. Aracınızın batmaması için dikkatli olmanızda fayda var. Orman yolundan göl kenarına doğru dikkatlice ilerleyip, aracımızı park ediyoruz.

Biraz At Yaylası’ndan bahsedelim: At Yaylası, Bolu’nun 10 km kuzeyinde, 1150-1250 metre yükseltide, 1-2 km aralıklarla sıralanmış 7 yayladan biri. Özellikle kirazlarıyla ünlü bu yayla grubunun etrafında meyve bahçeleri var ve adından anlaşılacağı üzere doğada serbest olarak bulunan atların uğrak yeri. At Yaylası’nda doğal yaşam süren 25-30 at olduğu söyleniyor. Bu atların gündüzleri yaylada bulunan yapay gölete gelerek çevresinde bir süre durdukları belirtiliyor. Biz de çadırımızı kurarken, acaba ataları görür müyüz heyecanını yaşıyoruz.

At Yaylası kamp için güvenli mi?

Bizim gibi pek çok kamp severin yaylada olduğunu görünce, güvenilirlik endişesi kafamızdan siliniyor. Yanımızda torunlarıyla piknik yapan ve mantar toplayan amcadan yayla hakkında bilgi almak hem içimizi rahatlatıyor hem de biraz tırsıyoruz. Bolulu amcamız, yaylada yaban hayatının aktif olduğunu, gece sesli olmamızı ve mutlaka ateş yakmamızı öneriyor. Hava kararmaya başlayınca da mantar toplama işlerini bitirip, ailece yayladan ayrılıyorlar.

Bu süreçte göl çevresinde bulunan tüm aileler birer birer gidiyor. Tabi biz de endişelenmeye başlıyoruz. Kulağımıza gelen tek ses, yaylaya ilk geldiğimizde baktığımız tepeden gelen bir grup sesi. Yüksek sesle müzik dinliyorlar ve anlaşılan çok eğleniyorlar. Günün sonunda hava kararınca sadece onlar ve biz varız. Bu da bizim korkularımıza tuz biber ekiyor.

Açıkçası hiçbir kamp gecemizde bu kadar yalnız değildik. Çadır gözümüze bir korkunç geliyor. Akşam yemeği hazırlıkları, yemek faslı, ateş başı sohbeti derken uykumuz bile yokken çadıra geçiyoruz. İtiraf edelim, bir süre arabada da kalıyoruz. Aslında herhangi bir yabani hayvan ziyareti de yaşamadık ama endişeli bir gece geçirdik. Sabaha atları görebilmek umudu ile uyuyoruz.

Güvenli mi sorusuna, yabani hayvanlar ve çevrede başka kampçı olmaması açısından net bir cevap verememekle birlikte biz hiçbir sorun yaşamadık. Ama ‘En korktuğunuz kamp geceniz hangisi?’ derseniz, şüphesiz ‘At Yaylası’ cevabını veririz.

At Yaylası’nda atları görebilecek miyiz?

Hayvanlara, özellikle de atlara olan düşkünlüğüm ve hayranlığım sebebiyle At Yaylası’nda doğada serbest dolaşan atları görmek hayalimdi. Yaylaya vardığımızda akşam saatleriydi, gözümüz ormanın derinliklerinde atları aradı ama gelmediler. Korkudan uyuyamadığımız gece ‘Sabah atlar gelirse bu kamp unutulmaz olur’ diye kendimizi teselli ettik. Ertesi gün, muhteşem gün doğumu, ormanda odun toplama, ateş yakma ve kampın efsane anlarından biri olan kahvaltı keyfimiz sonrası göletin etrafını turladık. Fakat ne gelen vardı ne giden. Tam umudumuzu kaybettiğimiz anda, toplanıp gidecekken, ormanın derinliklerinden, yeleleri rüzgarda havalanan 2 at çıkageldi. Gölet etrafında kısa bir tur atıp, su içtiler. Bizim için mucizevi bir andı. Ormanda yaşayan, serbest dolaşan atları ilk defa görüyordum. Bu yüzden At Yaylası’nın bizim için yeri ayrıdır.

At Yaylasında neler var, neler yok?

• Gölet etrafında özel konaklama tesisi, kamp tesisi gibi bir alan yok. Serbest bir kamp alanı, ücretsiz. İstediğiniz en güzel yere çadırınızı atabilirsiniz.

• Gölet etrafında herhangi bir alışveriş olanağı yok, alışverişinizi yukarı çıkmadan önce yapmanız gerekiyor.

• WC, duş yok.

• Çeşme ve temiz su yok, tedarikli olmanızda fayda var.

• İnternet çekmiyor. Buraya gideceğiniz zaman mutlaka ailenize önceden haber verin, ciddi bir endişelenmeye sebep olmayın.

• Ateş yakma imkânınız var hatta civarda çok fazla odun bulma şansınız da var. Hem kendi odunlarımızı yaktık hem de sabah ormandan odun topladık.

• Gölet etrafında ve ormanın derinliklerine inmeden yürüme imkânı var. Sabah ve akşam yürüyüş rotası yapabilirsiniz.

At Yaylası kampında neler yapılır, nelere dikkat etmeli?

• At Yaylası kampında doğa ile baş başa muhteşem vakit geçirebilirsiniz. Gün batımında vardığımız yaylada hem gün batımı hem de gün doğumunu izleme şansına sahip olduk. Ormanın suya yansıması gibi harika manzaralar sizi bekliyor.

• Mevsim tercihiniz ilkbahar ve sonbahar olursa doğa sizi çok daha renkli karşılayacak, unutmayın.

• Mevsim ne olursa olsun, Karadeniz iklimi hâkim olduğundan ve yayla içinde yer aldığından akşam saatlerinde oldukça soğuk oluyor.  Uyku tulumlarınızı ve kalın kıyafetlerinizi almayı unutmayın.

• Gölet çevresinde mutlaka yürüyüş yapın. Yürüyüşünüze çok derinliklere girmeden ormanı da eklerseniz, muazzam bir doğayla karşılaşacaksınız.

• At Yaylası çok bilinen bir Bolu yaylası değil. Bu sebeple gece kimse yok diyebiliriz. Epey saki.

• Yaptığımız yürüyüşlerde Bolu mantarına rastladık. Tabii mantarlar hakkında bilgisi sahibi değilseniz kesinlikle dokunmayın. Biz köylülerden aldığımız bilgiye göre yenilebilir olanları gördük fakat toplamadık.

 

ÇUBUK GÖLÜ

Çubuk Gölü’ne ulaşım için birkaç yol deneyebilirsiniz. Bolu üzerinden gittiğinizde Göynük’e varmadan 15-20 km öncesinde karşınıza çıkacak tabelanın sağından giderek, Çubuk Gölü’ne ulaşabilirsiniz. Sakarya-Geyve-Taraklı-Göynük üzerinden giderken Göynük’ten çıktıktan 15-20 kilometre sonra tabelanın solundan giderek de varabilirsiniz. Sakarya-Akyazı-Dokurcun üzerinden yine aynı şekilde ulaşımınızı gerçekleştirebiliriz.

Yollar asfalt ve normal bir araçla gidilebilecek bir yol. Dolayısıyla hangi yolu tercih ederseniz edin, zorlanmazsınız. Bolu’nun Göynük ilçesinin 11 km kuzeyinde bulunan Çubuk Gölü, etrafı çam ormanlarıyla kaplı, 15 hektarlık bir alana yayılıyor.

Gölün etrafında bulunan yel değirmenleri Çubuk Gölü’nün adeta bir simgesi haline gelmiş. Burayı ziyarete gelenlerin yel değirmeleriyle fotoğrafı olmazsa olmazlar arasında. Gölün hemen ilerisindeki köyde yaşayanlar var. Göl çevresinin yanı sıra köy yolunda da kısa bir gezinti yapabilirsiniz. Gölde olta balıkçılığı yapılabiliyor, balık tutmaya ilgisi olanlar bu anlamda hazırlıklı olabilir.

Yol boyunca Bolu’nun şahane manzaraları size eşlik edecek, köylerden geçerken, köy hayatının dinginliğine ve saflığına özeneceksiniz.

Çubuk Gölü kamp için güvenli mi?

Çubuk Gölü konumu gereği kamp yapmak için oldukça güvenli. Bir milli park içinde olmamasına rağmen yakınında bulunan köyden dolayı kamp yaparken kendinizi güvende hissediyorsunuz. Tabi her kampta olduğu gibi yabani hayvan konusuna dikkat etmek gerekir. Biz herhangi bir sorun yaşamasak da yabani hayvan olmadığı veya olmayacağı anlamına gelmez.

Gece çadırınıza geçmeden önce tüm yiyeceklerden kurtulmuş olmanız gerekir. Aksi halde yabani hayvanlar tarafından gece yarısı bir ziyarete maruz kalabilirsiniz. Milli park içinde gece bekçisiyle korunan bir kamp alanı ile serbest kamp alanları biraz farklı oluyor. Çubuk Gölü serbest bir alan. Bununla birlikte etrafta evlerin ve başka çadırların kamp yapıyor oluşu, bize cesaret verdi.

Gecemiz gayet keyifli ve sorunsuz geçti. Binlerce yıldızın altında keyifli bir akşam yemeği yedikten sonra sessizliği dinledik. Sonrası çadırda uyku keyfi bambaşka. Sabah muhteşem Çubuk Gölü manzarasına açtık fermuarımızı. Kahvaltı ateşi ve en sevdiğimiz kamp kahvaltısıyla Çubuk Gölü’nün tadına vardık. Kahvaltı keyfi sonrasında göl çevresinde ve iskele alanında yürüyüş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çubuk Gölü’nde neler var neler yok?

• Gölet etrafında özel konaklama tesisi, kamp tesisi gibi bir alan yok. Serbest bir kamp alanı. Ücretsiz. Gölün, sizin için en güzel görünen noktasında kamp atabilecek olmanın keyfini çıkarın.

• Çubuk Gölü’nde herhangi bir alışveriş olanağı yok, alışverişinizi kampa gelmeden önce yapmanız gerekiyor. Genel olarak tüm kamplarda da tercihiniz bu yönde olsun. Her zaman planlı olmak kampınızın konforlu geçmesini sağlayacaktır.

• Yel değirmenlerinin karşındaki köyde mini bir restoran var, WC, su ve yeme içme ihtiyaçlarınızı burada da karşılayabilirsiniz.

• Çeşme ve temiz su yok, içe suyu ve temiz su konusunda tedarikli olmanızda fayda var.

• İnternet ve telefon çok kaliteli olmamakla birlikte çekiyor. Her ihtimale karşı ailenize konum atın, nerede olduğunuz bilinsin.

• Mevsim ne olursa olsun Bolu’da hava özellikle akşamları çok soğuk oluyor. Dolayısıyla önlem almalısınız.

• Ateş yakma imkânınız var. Kontrollü ve doğaya zarar vermeden kamp ateşinizi yakabilirsiniz. Kampa gitmeden önce, girişteki köylülerden odun almanızı tavsiye ederiz. Civarda odun bulmak zor olabiliyor.

• Göl çevresinde bulunan ve daha önce bir film çekimi için inşa edildiği bilinen yel değirmenlerini mutlaka ziyaret edin, çok güzel fotoğraflar çektirebilirsiniz. Bazılarının kapısı açık ve içeri girilebilecek durumda, ziyaret edebilirsiniz.

• Göl çevresinde yürüyüş yapabilirsiniz. Yetmedi mi, köye doğru rotanızı uzatma şansınız var.

Çubuk Gölü kampında neler yapılır, nelere dikkat etmeli?

• Çubuk Gölü, Bolu’nun Göynük ilçesine bağlı olmasından kaynaklı mevsim ne olursa olsun serin hatta soğuk olabilecek bir kamp alanı. Dolayısıyla ilkbaharda da gitseniz kalın kıyafetler, uyku tulumu ve gece için ateş gibi önlemlerinizi almalısınız. Örneğin, sabah bir uyanıyorsunuz, çadırınız önü buz tutmuş.

• Çubuk Gölü’nde şahane ve sakin bir kamp yapılabilir, bunun yanında sandalyelerinizi alıp günübirlik kahve molasına da gidebilirsiniz. Özellikle yel değirmenlerini görmeye gelen günübirlik misafirleri çok. Tamamen size kalmış, hem gezilesi hem de kamp atılası bir rota olduğunu söyleyebiliriz.

• Göl çevresinde yürüyüş mutlaka yapmalısınız. Hatta yürüyüşü köye doğru uzatırsanız, tatlı köy hikâyelerinizi anılarınıza eklersiniz.

• Yazının başında da belirtmiştim. Gölde olta balıkçılığı serbest. Balık tutmaya ilginiz varsa şansınız denemenizi tavsiye ederim.

• Gölde iki adet iskele var. Fotoğraf çektirmek için şahane alanlar.

GÖKSU MİLLİ PARKI

Göksu Milli Parkı, Bolu merkezden 35 km uzaklıkta bulunuyor. Yolun büyük bir kısmı asfalt, son birkaç kilometresi toprak yol ve virajlı. Her tip araçla Göksu’ya gitmek mümkün. Göksu Milli Parkı, Bolu’nun en sakin milli parklarından biri. Milli park olması sebebiyle içeri girişlerde araç ve konaklama (çadır veya karavan) ücreti alınıyor.

Göksu, kamp yapmak için güvenli mi?

Göksu, kamp için en güvenli alanlardan biri olarak listeye eklenebilir. 7/24 güvenlik var, dolayısıyla içiniz rahat bir şekilde kampın tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca Göksu Milli Parkı pek çok doğa ve kamp severin tercih ettiği bir lokasyon. Grup organizasyonları için de çok fazla tercih ediliyor. Biz böyle bir organizasyona da denk geldik.

Her ne kadar kapıda her daim güvenlik olsa da yabani hayvanlar veya serbest dolaşan köpekler için kimsenin bir şey yaptığı yok. Açıkçası, Göksu Milli Parkı’nda köpeklerle ilgili biraz komik ve korkunç maceralar yaşadık. Gece yarısı çadırımızda mışıl mışıl uyurken, köpek sesleriyle uyandık. O kadar çok ki kaç tane olduklarını sayamadık. Çadırın içinde bariz bir şekilde etrafımız sarıldı. Havlamalar, hırlamalara dönüştü. Gecenin karanlığında çadıra yansıyan köpek gölgelerinden ve hızlı nefes seslerinden bahsetmiyorum bile. Güvenlik olması, çadırın dibine kadar gelen köpeklerden bizi korumadı açıkçası. Biz ne mi yaptık? Sessizce bekledik. Bir süre sonra hepsi gitti. Bu da bize bir anı olarak kaldı. Bunun dışında güvenlikle ilgili yaşadığımız herhangi bir sorun olmadı. Ama dediğimiz gibi ne ıssız alanlarda kamp yaptık bunun gibisini yaşamadık.

Göksu’da neler var neler yok?

• Göksu, milli park olması sebebiyle gayet temiz, bakımlı ve imkânları olan bir kamp alanı. İçeri girişte araç ücreti alınıyor. Ayrıca kamp yapacaksanız çadır başına bir ücret, karavan ile konaklayacaksanız karavan ücreti ödüyorsunuz.

• Çadırınızı tesise yakın kurarsanız elektrikten de faydalanabilirsiniz.

• Göksu Milli Parkı’nda bungalov evler de mevcut. İsterseniz ahşap, şirin evlerde konaklayabilirsiniz. Kır evi olarak bilinen bu evler, özellikle çocuklu aileler için iyi bir seçenek.

• Kamp alanı yakınında WC, duş, temiz su imkânı var. WC’ler tertemiz, bakımlı ve tüm temizlik malzemeleri mevcut.

• Hemen girişte mini bir market ve restoran bulunuyor. Fiyatlar da gayet makul.

• Telefon ve internet çekiyor. İletişimle ilgili herhangi bir problem yaşamadık.

• Mevsim ne olursa olsun, Bolu’da olduğunuzu unutmayın ve soğuk için önlemlerinizi alın. Göksu Milli Parkı 1400 rakımda bulunuyor ve gündüz-gece sıcaklıkları çok değişiyor. Gündüz sıcaktan çok bunalırken, gece ayazda kalıyorsunuz.

• Göksu’da ateş yakılabiliyor fakat biraz kontrollü, etraf sakinleştikten sonra yakmanız söyleniyor. Ormanlık bir arazi ve milli park olduğundan dikkat edilmesi gerekiyor. Bu kural doğada her yer için geçerli bizce. Dolayısıyla dikkatlice ateş yakabilirsiniz.

• Göksu Milli Parkı içinde bulunan Aladağ Göleti, kamp alanına ayrı bir güzellik katıyor. Çadırınızı göl kenarına kurup, sabaha göl manzarasına uyanabilirsiniz.

Göksu kampında neler yapılır, nelere dikkat etmeli?

• Göksu Milli Parkı, Bolu’daki milli parkların içinde en sakin olanlarından biri. Sakin ve huzurlu bir kamp istiyorsanız, tercih edebilirsiniz.

• İçinde Aladağ Göleti’nin bulunması, suyu sevenler ve çadırını hep su kenarına kurmak, sabah fermuarını göl manzarasına açmak isteyenler için paha biçilmez.

• Göksu kampında şahane bir kamp kahvaltısı yapabilirsiniz. Bilenler bilir, kamp kahvaltısı bizim kırmızı çizgimiz. Manzara güzelse hiç kaçırmayız ve çok özel bir kahvaltı hazırlarız. Size de tavsiyemiz, yıldızlı kamp gecenizi, şahane bir kamp kahvaltısıyla taçlandırmanız.

• Göksu Milli Parkı içinde, ormanda ve göl kenarında doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.

• İsterseniz kahve keyfinizi de hemen girişte bulunan kafeteryada yapabilirsiniz.

• Hava şartlarına dikkat edin, soğuğa dayanıklı ekipmanlar ile kamp kurun!

NASIL ARANDI: #gamze kır sapancı #akın sapancı #kocaeli #kamp #bahar #rota #yayla #çadır

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.