Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Aysun Özcan: Aslında ‘Kocaeli’de beni tanımayan yoktur’ gibi ukalaca bir cümle kurmak istiyorum ve sanırım kurdum. Malum, Kocaeli’de yerel basın etkili olduğundan, bizlerin tanınmama şansı yok. 15 yıldan beri gazetecilik yapıyorum, bunun 10 yılı sahibi olduğum gazetede geçen süredir. Mesleğin alaylısıyım, yaş konusuna hiç girmeyelim. İki harika oğlumla yaşantımı devam ettiriyorum.
Ebru Karaoğlan: Ben, Ebru Karaoğlan. 1974 yılında doğdum. Evliyim, iki çocuk annesiyim.
İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?
Aysun Özcan: Yaşım 17 olduğu andan beri iş hayatının bir şekilde içerisindeyim. Okumak, akademik kariyer yapmak veya düz işçi, memur olmak beni hep iten tercihlerdi. İçimdeki girişimci ruh beni hep esir almıştır. Girişimci olmak için de hayatın içinde pişmek gerekiyordu. Dolayısıyla kendimi bildim bileli çalışma hayatının içerisindeyim. Kasiyerlik, tezgahtarlık, anketörlük, radyo yayıncılığı, spikerlik, ne ararsanız var.
Ebru Karaoğlan: 30 yıl devlet memurluğu yaptıktan sonra emekli oldum. Hemen ardından çocukluk arkadaşım Aysun Özcan’la senelerdir hayalini kurduğumuz ‘birlikte iş yapma’ fırsatını elde ettik. Fit Activ Sağlıklı Yaşam Merkezi’ni kurarak, hayalimizi gerçekleştirdik.
Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?
Aysun Özcan: Tek itici gücüm içimdeki o canavar ruh oldu. “Yaparsın, sen başarırsın, senin diğerlerinden ne farkın var, aptal olma, cesur ol, kadınım diye kendini geri çekme. Kadın olmak zor ama avantajları da çok. Hayatını sıradan biri gibi yaşayıp sonlandırmak sana göre değil” diye diye kendimi motive ettim. İyi ki de etmişim.
Ebru Karaoğlan: Eşim ve çocuklarım her zaman en büyük destekçim oldu.
Sizce başarının altın anahtarı nedir?
Aysun Özcan: Kendi işimle ilintili olarak konuşmak gerekirse; duruş sahibi olmanın çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Bir duruşunuz, bir renginiz olmalı. Bunun yanında sır tutmasını bilmek, yani güvenilir bir imajınızın olması da çok önemli.
Ebru Karaoğlan: Güven, sabır ve iyi bir ekiple çalışmak.
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Aysun Özcan: Gazetecilik artı kadın gazeteci… İkisi bir araya geliyorsa her şeyi göze almışsınız demektir. Eğer zayıf karakterliyseniz asla dayanamaz, kaçarsınız çünkü insanlar çok acımasız. Sizi hemen maddiyatçılıktan daha da acısı iffetinizden vurmaya kalkarlar. Bunların hepsine direndim, direnmeye de devam ediyorum. Kimse benim hayatımı asılsız mesnetlerle ipotek altına alamaz, ‘kişi kendinden bilir işi’ deyip, yoluma bakıyorum. Oturup ağlamak hiç bana göre değil.
Ebru Karaoğlan: Kadın olarak sorumluluğumuz çok fazla. Biz sadece iş dünyasında kadın değiliz, aynı zamanda anne ve eşiz. Hepsini denge içinde götürmek çok zor olabiliyor ama yine de en büyük destekçim ailem.
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Aysun Özcan: Cumhuriyet varsa ‘kadın’ var. Bütün haklarımız cumhuriyet sayesinde değil mi? İkinci sınıf vatandaş olmaktan kurtulduk. Hala bu özlemi çekenler olduğunu biliyoruz ama elimizde tapu gibi cumhuriyet oldukça pusuda bekleyen geri kafalılar avucunu yalar.
Ebru Karaoğlan: Kadının birey olmasının önünün açılmasını, kadınların beyin takımı içinde yer alıyor oluşunu, bir vatandaş olarak değerlendirilmeyi cumhuriyete borçluyuz.
Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?
Aysun Özcan: En basitinden, cumhuriyet olmasaydı, istemediğimiz, şiddet gördüğümüz, kadını bir meta gibi gören erkeği boşama hakkımız bile yoktu. Bence en büyük özgürlük, bir erkeğe mahkum olmaktan kurtulmaktır. Bunun yanı sıra bize tanınan siyasal haklar sayesinde kadın ve aile politikalarının dizayn edilmesinde fikir ortaya koymak hatta yasa çıkarmaya aracılık etmek ne harika bir kazanım…
Ebru Karaoğlan: Toplum içinde kendi varlığını sürdürebilme yetisi.
‘Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?
Aysun Özcan: Özgür, kendinden emin, özgüvenli, her meslek dalında var olabilen, ‘kadın işi değil’ sözünü çöpe attıran, ufku geniş, vizyonu geniş, sesi gür çıkan, korkmayan, ürkmeyen kadın profilleri canlanıyor gözümde. Galiba ben de gücünü sadece cumhuriyetten alanlardanım.
Ebru Karaoğlan: İlk kadın pilot olan Bedriye Tahir Gökmen gelir aklıma. Yerlerde sürünen kadının nasıl göklere yükseldiğini düşünürüm hep.
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?
Aysun Özcan: Saygıdeğer Mustafa Kemal Atatürk der ki;
“Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır.”
Ebru Karaoğlan: “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.”
NASIL ARANDI: #aysun özcan # fit activ # kocaeli barış gazetesi # aysun özcan # ebru karaoğlan # 8 mart dünya kadınlar günü