Anne-çocuk beslenmesi

Herkese merhabalar sevgili Kocaeli Life okuyucuları…

Bu ay; bizi her koşulda seven, destekleyen, sığındığımız liman olan, çiçek annelerimizin gününü kutluyoruz. Bu güzel sayıda ben de anne–çocuk beslenmesi üzerine sizleri bilgilendirmek istedim.

Sevgili okuyucular; annelerimizle olan bağımız nasıl hayat boyu bizi etkiliyorsa, beslenmemizde de annelerimizin etkisi çok fazla. Beslenme serüvenimiz; annemizin bize hamile olduğu gebelik döneminden başlayarak, ilk 6 ay anne sütü, ek gıdaya geçtiğimizde annemizin bizi tanıştırdığı besinler, annemizin kurduğu sofralarda beslenme ve bunlardan bize kalan alışkanlıklar ile devam etmektedir.

Sevgili okuyucular, beslenme bir gelenek gibi aile üyeleri arasında aktarılmaktadır. Ailemizde kazandığımız beslenme alışkanlıklarını bizler de kendi kurduğumuz ailede bir gelenek gibi devam ettiririz. Kendi beslenmenizi, yemekleri hazırlama şeklinizi, tercih ettiğiniz besinleri bir dakika düşündüğünüzde, aslında ne kadar annenizin beslenmesine yakın olduğunu görebilirsiniz.

Ailenizde çok fazla sebze tüketiliyorsa sebzeye düşkün olduğunuzu, karbonhidrat ağırlıklı bir beslenme varsa daha çok karbonhidrat, protein ağırlıklı bir beslenme varsa daha çok protein tercih ettiğinizi; ailece tükettiğiniz yemeklerde baharat, tuz, yağ, salça seçimlerine göre damak tadınızın geliştiğini fark edebilirsiniz. Peki, daha çok annelerimizin menü planı yapıp yemek hazırladığı bir toplumda, annelerimiz sağlıklı beslenmiyorsa, bizler bu yanlış beslenme alışkanlıklarını sürdürerek, kilo problemi yaşıyor olabilir miyiz?

Bir diyetisyen olarak her zaman çok önemsediğim anne-çocuk beslenmesinde, danışanlarıma ailece verdiğim beslenme eğitimi sonrası çocuklarımız için beslenme programı hazırlamam tam da bu sebeptendir. Bir çocuğa ‘Bunu yemelisin, bu çok sağlıklı’ demek yerine, aile bireyleri kendi sofralarında sağlıklı besinlere yer vererek, çocuklarının sağlıklı beslenme alışkanlığına daha çok destek olabilir. Çocuklar her konuda olduğu gibi beslenme konusunda da ailelerini rol model olarak görmektedir.

Tüketmediğiniz besinler için çocuklarınızın yanında ‘ben bunu yemem’ dediğinizde, çocuğunuzun da zaman içerisinde bu besini tüketmediğini görebilirsiniz. Örneğin; balık sevmeyen bir anne veya baba olsanız bile balığın sağlıklı olduğunu unutmayıp, siz yemesiniz de evinizde haftada bir gün balık tüketilmesine destek olmalısınız.

Anne–baba olarak kendi sevmediğiniz sağlıklı besinlere sofranızda yer vermediğinizde, çocuklarınızın bu besinlere alışması daha zor olacaktır. Çocuklarınızı sürekli besinlerle ödüllendirdiğinizde, bu çocuklar yetişkinlik dönemlerini duygu durumlarına göre sürekli beslenme ataklarıyla geçirip, sonrasında kilo problemleri yaşayabilmektedir.

Yemekten sonra sürekli tatlı tüketimi olan ailelerde, çocuklar yetişkinlik döneminde daha çok tatlıya düşkün olabilmektedir. Sağlıklı besinler olsa bile porsiyonların fazla olduğu aile sofrasındaki çocuklar ileriki zamanlarda porsiyon kontrolünü sağlamakta zorlanabilmekte; ailede yetişkinlerin çok fazla yemek seçmesi, çocukların da ileriki zamanlarda her besini yememesine sebebiyet vermektedir.

O zaman şöyle diyebilir miyiz? Sağlıklı beslenen çocuklarımızın olabilmesi için öncelikle anne–baba olarak bizler sağlıklı beslenmeli, sağlıklı beslenme davranışları geliştirmeli ve çocuklarımıza örnek olmalıyız.

Sevgiler…

Yavuz Sultan Selim Mah. Mevlana Cad. No: 234-1 Körfez/Kocaeli

Tel: 0535 089 08 54

www.uzmandiyetisyenecemsahin.com

Instagram: @diyetisyenecemsahin