20-04-2024 13:09

Anadolu’da Mini Bir Avrupa Şehri: Eskişehir

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 05/12/2022
Anadolu’nun incisi, Türkiye’nin en Avrupai şehri: Eskişehir. Sürekli kendini geliştiren ve yenileyen, sanat ve doğa aşığı bir şehir…
.stripslashes($urun->baslik).

Hazırlayan: Gamze KIR SAPANCI & Akın SAPANCI

Memleketi olana bir sevdadır Eskişehir. ‘Başka yerde yaşayamam’ der, Eskişehirliler. Her haliyle Türkiye’nin en Avrupai kenti diyebiliriz Eskişehir için. Hem de Anadolu’nun bağrında mini bir Avrupa kenti. Yemyeşil kocaman parkları, tarih kokan sokakları, birbirinden ilginç müzeleri ve eşsiz lezzetleri ile keyif dolu bir şehir Eskişehir. Hem modern hem de tarihi anlamda görülmesi gereken şehirlerden biri. Son yıllarda özellikle yerli turistlerin en gözde rotalarından biri olan, her hafta sonu yüzlerce misafir ağırlayan Eskişehir’i siz de seyahat planınıza alabilirsiniz. Biz gezerken çok eğlendik, keyif aldık. Size de okurken aynı hissi vermesi dileğiyle…

Eskişehir ulaşım 

İzmit’ten Eskişehir’e ulaşım oldukça basit. Kendi aracınızla 2,5-3 saatlik bir yolculuk sonrası Eskişehir’e ulaşabilirsiniz. Hızlı tren veya otobüsü de tercih edebilirsiniz. Günübirlik gidilebilecek keyifli şehirlerden biri olan Eskişehir’e hızlı tren olması büyük avantaj. Otogardan şehir merkezine tramvay, otobüs veya taksiyle ulaşabilirsiniz.

Eskişehir konaklama

Eskişehir turistik bir şehir olduğu için çok fazla otel seçeneği bulunuyor. Hem her bütçeye uygun hem de kaliteli otel seçeneği fazla. Eskişehir’de güvenle ve keyifle konaklayabileceğiniz oteller; Tasigo, OMM Inn, Park Dedeman Otel, Ramada, Anemon.

Eskişehir gezilecek yerler

Bir Eskişehirliye denk geldiğinizde, şehrine nasıl da yürekten bağlı olduğunu anında hissedersiniz. Eğer Eskişehir’i ziyaret ederseniz, şehrin Avrupai havasını soluduktan sonra ‘Nasıl bağlı olmasınlar, ne muntazam bir şehir’ dersiniz. Eskişehir, sahip olduğu tüm imkânlarıyla öylesine güzel bir şehir ki aşık olabilirsiniz. Şimdiye kadar görmemiş olanlar için Eskişehir turuna çıkıyoruz, hazırsanız başlıyoruz…

Odunpazarı

Eskişehir denilince akla ilk gelen yer Odunpazarı. ‘Neden?’ derseniz; hem tarihi bir yapıya sahip olması hem de Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ait birçok eserin burada yer alması Odunpazarı’nı cazibe merkezi haline getirmiş. Alâeddin Camii, Kurşunlu Müzesi ve Hacı Hasan Camii bunlardan bazıları. İşte tüm bu özellikleriyle Odunpazarı, UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmiş. Tüm bunların yanında Odunpazarı, rengârenk evleriyle de çok meşhur. Bu evler Osmanlı dönemini yansıtıyor ve biraz da olsa mimariye ilginiz varsa dikkatinizi çekiyor. Tabii fotoğraf çekmeyi sevenler için de renkli bir ortam sunuyor. Odunpazarı, yerleşilen ilk alan olması itibariyle de Eskişehir’e bir değer katıyor. Geleneksel Türk-Osmanlı mimarisini yakından izlemek ve açık havada keyifle gezip fotoğraf çekmek istiyorsanız, Odunpazarı tam size göre.

Sazova Parkı

Sazova Parkı, hem yetişkinlerin hem de çocukların keyifli zaman geçirilebileceği bir park. Aslında mini bir Disneyland desek çok abartmış olmayız. Bir masal şatosu görmek istiyorsanız, Sazova Parkı’na mutlaka uğramalısınız. Masal şatosunda bulunan 8 kule, Türkiye’deki en meşhur kuleleri temsil ediyor:   Galata Kulesi, Burgulu Kule, Sindrella Kulesi, Kız Kulesi, Adalet Kulesi, Ulu Kule, Çan Kulesi ve Yivli Kule. Sazova Parkı’nda görülecek çok yer var; korsan gemi, yapay göller, Sabancı Uzay Evi, hayvanat bahçesi ve sualtı dünyası özellikle çocukların ilgisini çeken yerlerden bazıları.

Kentpark

‘Eskişehir güzel ama deniz yok’ diyenlere gelsin :) Türkiye’nin ilk yapay plajı tam da burada. Gerçek deniz kumundan, doğanın kalbinde, bol yeşilin, bol oksijenin ortasında bir plaj düşünün. İşte Kentpark böyle bir park :) Hem plajı çok keyifli hem de aktiviteler için oldukça fazla imkân sunuyor. Yeme içme noktaları, at binme alanı ve çocuk parkları annelerin favorisine eklenmeli :)

OMM

Odunpazarı Modern Müze, kısa adıyla OMM, 2019 yılında açılmış. Türkiye’den ve dünyadan pek çok çağdaş ve modern eserin sergilendiği bir müze. Hem tasarımı hem de sergilenen eserler açısından diğer müzelere göre oldukça farklı. Müzenin tasarımı, dünyaca ünlü Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates (KKAA) tarafından, uygulaması da mimar ve koleksiyoner Erol Tabanca tarafından yapılmış. Eskişehir’e sadece hafta sonu bu müzeyi gezmek için bile gelinebilir. Ayrıca konaklama opsiyonu olması da avantaj. Pazartesi günleri kapalı, pazar günleri 11.00’de açılıyor, hafta içi 10.00-18.00 saatleri arasında açık.

Eskişehir bisiklet

Eskişehir demek, bisiklet demek. Adeta bir Amsterdam :) Şehri bisikletle gezmek hem pratik hem keyifli. Biz bebek nedeniyle yapamadık ama kesinlikle çok keyifli olacağına eminiz. Şehir dümdüz, medeniyet deseniz o biçim, mesafeler de çok uzun olmayınca, bisikletle yaşam burada bir kültür haline gelmiş. Bisiklet kullananlar için kolaylıklar da sağlanmış; yollar, parklar, bisiklet park yerleri mevcut.

TÜLOMSAŞ Devrim Arabası

TÜLOMSAŞ (Eskişehir Demiryolu Fabrikası) Müzesi’nin bahçesinde, 1961’de Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in isteğiyle 129 günde yani 4,5 ay gibi bir sürede yapılan, Türkiye’de tasarlanmış ve üretilmiş ilk otomobil olan Devrim’in günümüze kalan tek örneği sergileniyor. Bu arabanın üretimi Türk sanayicilik tarihinin mihenk taşlarından biri olarak gösteriliyor. Çünkü o tarihte, TCDD’ye verilmiş olan bu görevin 4,5 ayda tamamlanabileceğine kimse inanmamış.

Eskişehir Demiryolu Fabrikası’nda (Bugünkü Tülomsaş) dökümhane olarak yapılıp kullanılmayan bir binada, bu kadar kısa sürede tamamlanabilmiş 1250 kiloluk bir araba… Bu üstün başarıdan dolayı Devrim arabası, Eskişehir’in sembollerinden biri haline gelmiş. Devrim’in dışında Türkiye’nin ilk buharlı lokomotifi olma özelliğini taşıyan ‘Karakurt’ adındaki lokomotifi de Tülomsaş Müzesi’nin bahçesinde inceleyebilirsiniz.

Adalar bölgesi

Eskişehir’e gidip, Porsuk Çayı’na karşı keyif yapmadan dönülmez. Bu keyfi yapabileceğiniz en güzel yer ise Adalar bölgesi. Adalar bölgesi, Eskişehir’in kafeteryalar bölgesi olarak da adlandırılabilir. Yaz aylarında giderseniz gondol veya bot turu ile keyfinizi taçlandırabilirsiniz. Üstelik fiyatlar da oldukça uygun. Yaz ve bahar aylarında Köprübaşı-Kentpark arasında karşılıklı 4 sefer yapılıyor ve yaklaşık 30 dakika sürüyor. Şehir içi 15 dakikalık ring turları da yaz ve bahar aylarında her gün var.

Balmumu Heykeller Müzesi

Balmumu Heykeller Müzesi, Avrupa’daki Madame Tussauds’a benzeyen Türkiye’nin ilk balmumu müzesi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in heykelleri bizzat yaptığı müze, 2003 yılında açılmış. Yerli ve yabancı birçok ünlü ismin balmumu heykeli bulunuyor. Pazartesi hariç 10.00-12.00 ve 14.00-17.00 saatleri arasında açık olan müzenin girişinde uzun kuyruklar görürseniz, şaşırmayın çünkü çok fazla ilgi var. Bununla birlikte çok beğenenler ile hiç beğenmeyenler gibi bir durum da söz konusu. Gidip, gezip kararı siz verin.

Çağdaş Cam Sanatları Müzesi

Odunpazarı semtinde yan yana 3 ev dekore edilip, müzeye dönüştürülmüş. 2007 yılında da Çağdaş Cam Sanatları Müzesi olarak açılmış. Camın nasıl işlendiğini keyifle izleyebileceğiniz bir seyir alanı mevcut. Ayrıca hem yerli hem yabancı sanatçıların eserlerine rastlamak da mümkün.

Kurtuluş Müzesi

Odunpazarı’na gitmişken Kurtuluş Müzesi’ni de gezebilirsiniz. 2016 yılında Cumhuriyet Bayramı’nda açılmış. Klasik müze anlayışından ziyade Kurtuluş Savaşı ruhunu dokümanlarla anlatıyor.

Atlıhan El Sanatları Çarşısı

Eskişehir’e özel lületaşını daha fazla tanıtmak amacıyla 2005 yılında Odunpazarı Belediyesi tarafından açılmış. İçerisinde pek çok el sanatının nasıl yapılacağını öğrenebileceğiniz atölyeler mevcut. Hem el sanatlarını izlemek hem de hediyelik eşya almak için güzel bir çarşı. Hepsini bir arada bulmak da zamandan tasarruf sağlıyor.

Şelale Park

Eskişehir’i Eskişehir yapan en önemli özelliklerinden biri de geniş alanlara yayılan yemyeşil parkları. Şelale Park da onlardan biri. Yemyeşil, geniş bir alanda Eskişehir’in en büyük şelalesine sahip. İçerisinde çocuklar için oldukça kaliteli zaman geçirecekleri oyun alanları da var. Ahşap yel değirmeni ve mini bir amfi tiyatrosu da bulunuyor. Ayrıca Eskişehir manzarasına karşı keyifle yemek yiyebileceğiniz bir kafesi de mevcut. Çok yönlü bu parkı hem dinlenmek hem de keyifli vakit geçirmek için değerlendirebilirsiniz.

Haller Gençlik Merkezi

Eski bir meyve sebze halinin restore edilip gençlik merkezine çevrilmesiyle oluşturulmuş. İçerisinde pek çok kafe ve restoran bulunan merkez, gençler için bir eğlence alanı olmuş.

ETİ Arkeoloji Müzesi

Eskişehir’deki arkeoloji müzesinin kapasitesi yetersiz kalıp restore süresi uzayınca, ETİ Şirketler Grubu’nun sponsorluğunda ETİ Arkeoloji Müzesi kurulmuş. İçinde Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden derlenmiş 2 bin kadar eser sergileniyor. Müzedeki en özel eserlerden biri, yaklaşık 4000 yıl önceden kalma, Eskişehir ile Mezopotamya arasındaki ticari ilişkilerin kanıtı, dünyadaki ilk lületaşı mühür. Müze ziyaret saatleri: Nisan-Ekim ayları arasında 08:00 – 19:00, Kasım-Mart ayları arasında 08:00 – 17:00. Müzekart geçerli.

Eskişehir yeme-içme

‘Eskişehir’de ne yenir?’ sorusunun cevabı hamur işine çıkıyor. Çok eskilerden, Tatar ellerinden gelen çibörek, mantı, cantık en bilinen hamur işi çeşitleri. Bir Eskişehir gelini olarak hepsini Sevgili Saadet Anneannemiz (Tatar) ellerinden yemişliğim var :) Böyle olunca yerinde değerlendirme yapmak daha kolay oluyor. Eskişehir’e gittiyseniz diyeti falan usulca bir kenara koyun. Anadolu’nun etli yemekleri ve Tatar ellerinden çıkan leziz hamur işleri diyet bozmaya değecek kadar güzel. Eskişehir’de yemeden dönmeyin diyeceğimiz imza lezzetler, çibörek, balaban kebap, met helvası, karakedi boza. Şimdi en çok tavsiye edilen ve bizim de denediğimiz mekânlara bir göz atalım.

Doyuran Kahvaltı Salonu

Eskişehir’de kahvaltı mekânları arasında en popüler mekanlardan biri; Doyuran. Adı öyle tatlı ki merak içerisinde gittik. Küçük, salaş ama hınca hınç dolu bir mekân düşünün. Öyle çok tercih ediliyor ki dışarıya taşan bir kuyruk var. Doyuran Kahvaltı Salonu’nda öyle bildiğimiz menülerden yok. Standart bir kahvaltı tabağı ile birlikte diğer çeşitleri seçerek kendi kahvaltı sofranızı kuruyorsunuz. Yumurta ve omlet çeşitleri oldukça fazla. Dilediğinizi seçip kendinize mükellef bir kahvaltı hediye edebilirsiniz.

Varuna Gezgin

Farklı bir motto ile hayata geçmiş bir mekan. İnanılmaz bir konsept. İşletmecinin gençlerin hayallerini gerçekleştirip, dünyayı gezmelerini sağlamak amacıyla hayata geçirdiği bir proje ve bugün Türkiye’nin pek çok noktasında var. İçerisi seyahat anılarıyla dolu. Fotoğraflar, anılar, mektuplar, süslemeler, her şey seyahate çıkıyor. Burada yiyip içerken bir küçük dünya turu yapıyorsunuz. Yemekler de oldukça leziz. Pizzası imza denebilir bizce. Çocukları da unutmamışlar ve güzel bir çocuk oyun alanı kurmuşlar.

Papağan Çiğ Börek

Eskişehir’de çibörek denilince akla ilk gelen mekân; Papağan. Fakat bizim yorumumuza göre çok da harika olduğu söylenemez. İsim yapmış, bununla birlikte kaliteden ödün vermiş gibi geldi bize. Yine de deneyip, kararı siz verin.

Kırım Tatar Kültür Çibörek Evi

Odunpazarı’nın yukarısında tatlı bir mekân. Çibörek ve mantı denedik. Çibörek gayet güzeldi. Odunpazarı’nda gezerken acıkınca değerlendirmelik :)

Abdüsselam Balaban Kebap

Bizim gitmeyi çok isteyip gidemediğimiz Balaban Kebapçısı herkes tarafından çok övülüyor. Öyle kalabalık ki yer yok ve bitince ‘bitti’, gerisi yok  :) Pazar da kapalı bu nedenle elinizi çabuk tutun  :) 71 yıllık mekânın lezzetini denemek bize nasip olmadı, siz mutlaka değerlendirin.

Mazlumlar Muhallebicisi

Haller Gençlik Merkezi içinde, sütlü tatlılarıyla ün yapmış bir yer. Keşkül, tavukgöğsü, sakızlı muhallebi, sütlacı çok meşhur. Bizim çok tarzımız değil ama sevenler gelincik şerbetli su muhallebisini de çok seviyormuş.

Tanınmış Helvacı

Eskişehir’e özgü met helvasını bulabileceğiniz en iyi mekânlardan biri. Kime sorsanız burayı söyler zaten :) Taze ve günlük üretim yaptıklarından kalmayabiliyor. Buna göre erken davranın.

Pastim

Gece yürüyüşünde keşfettiğimiz tatlıcı Pastim bizi adeta büyüledi. Envai çeşit pasta ve tatlı çeşidiyle bir diyet bozan mekân daha. Seçgül tatlısı ve İbiza denedik, bayıldık. Sokak arası bir mekan, sıcacık ve samimi. Şiddetle tavsiye :)

Köfteci Melih

Madem imza yemek diyoruz bir bahsedelim. Balaban, Tatarca ‘çok fazla’ demek. Balaban kebap; pide, köfte, tereyağı, sos ve yoğurtla servis ediliyor. Yanında közde biber ve domates de oluyor. Ve porsiyonlar öyle doyurucu ki adının hakkını veriyor. İskenderin köfteli hali gibi şahane bir lezzet. Abdüsselam’da yer bulamayınca ve saat geç olunca girdiğimiz Köfteci Melih, Eskişehir’in imza yemeği balaban konusunda bizce gayet başarılı. Bir de sıcacık karşılamaları ve ilgili tavırlarıyla bizim gönlümüzü fethettiler.

Karakedi Bozacısı

Boza seven bir aile değiliz fakat Karakedi sanki boza değil de başka bir şey yapıyor. Her geçtiğimizde uğrayıp deniyoruz :) Keyifli bir bozacı. Zaten mekânın mottosu olmuş; sevmeyene de sevdirmek :) Denemeden dönmeyin. Soğuk havalarda boza, sıcak havalarda meyve suyu yapıyorlar.

Almadan dönmeyin!!!

Lületaşı hediyelik eşya

Cam sanatı hediyelikler

Karakedi boza

Met helva

Yapmadan dönmeyin!!!

Eskişehir’in imza lezzetlerini yemeden çibörek, balaban kebap, boza, met helva

Sokaklarını uzun uzun adımlamadan

Sazova Parkı’nda çocukluğunuza dönmeden

Kentpark’ta yürüyüş yapmadan

Varuna Gezgin’in muhteşem gezgin havasını tatmadan

Adalar bölgesinde gece hayatının nabzını tutmadan

OMM’da modern eserleri görmeden

Odunpazarı’nda kahve içmeden

Eskişehir’in üçüncü nesil kahvecilerinde kahve molası vermeden,

DÖN-ME-YİN!!!

NASIL ARANDI: #kocaeli # kocaelilife # kocaelinindergisi # kocaelidergisi # dergilik

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.