28-03-2024 20:17

Ali Kenan Küçükçağlayan: Hayat kısa, heyecan lazım!

2018-01-11    0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 2018-01-11
.stripslashes($urun->baslik).

RÖPORTAJ: Zeynep AKAR

 

Ali Kenan Küçükçağlayan, bir İzmit çocuğu. Otel Asya’nın varislerinden olsa da uzun süredir uluslararası bir firmada sismik uzmanı olarak görev yapıyor. İlginç mesleğinin yanında sıra dışı hobileri olan biri, o. Çocukluğundan beri motor sporlarına meraklı…

Daha önce de pek çok kez motosiklet yarışlarına katılan Ali Kenan Küçükçağlayan, bu kez çıtayı yükseltti; Bodrum ve civarında, Trans Anatolia tarafından düzenlenen ‘Baja’ yarışlarına katıldı.

‘Uzun süreli ve uzun mesafeli, dayanıklılık bazlı off-road yarışları’ olarak tanımlanan ve oldukça zor şartlarda gerçekleşen Baja yarışlarında; yarışçılar doğada, belli bir güzergahta ve hızda, navigasyon kullanmadan, kendilerine verilen yol notları yardımıyla yön bularak varış noktasına ulaşmayı hedefliyor. Ali Kenan Küçükçağlayan, “Hayat kısa, ileride çocuklarıma anlatacak sıra dışı anılarım olsun” diyerek yaşadığı bu ilginç deneyimi Kocaeli Life okurlarıyla paylaştı.

 

Ali Kenan Küçükçağlayan ve co-pilotu Onur Vatansever.

 

 

Ali Kenan Bey, İzmitli olduğunuzu biliyoruz… Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

 

Evet, İzmitliyim; 1985 doğumluyum. Uluslararası bir firmada sismik uzmanı olarak görev yapıyorum. Çocukluğumdan beri motor sporlarına ilgim var, 6 yaşından beri motor üzerindeyim. Son olarak da geçtiğimiz haftalarda ‘Rally Raid’, diğer adıyla ‘Baja’ yarışlarına katıldım.

 

Rally Raid nedir?

 

Rally Raid, uzun süreli ve uzun mesafeli, dayanıklılık bazlı off-road yarışlarına verilen isimdir. Yol dışı dayanıklılık yarışı olarak da tanımlanabilir.

 

Doğada, belli bir güzergahta ve hızda, navigasyon kullanmadan, size verilen yol notları yardımıyla yön bularak varış noktasına ulaşmayı hedefler.

 

Bu yarış nerelerde yapılıyor?

 

Yarışın aslı, çöllerin 3-4 günde araçlarla geçilmesine dayanıyor. Daha sonra ülkeleri ve kıtaları geçiyorsunuz. Bu yarışların en bilineni ve prestijlisi Paris-Dakar yarışı. Biz, Baja Anatolia’nın uluslararası Rally Halikarnassos ayağında yarıştık.

 

İsminden anlaşıldığı kadarıyla, yarış Bodrum ve civarında gerçekleşti…

 

Doğru, Bodrum civarı, Datça ve Gümbet arasındaydı 4 gün süren bir yarıştı.

 

Biraz anlatır mısınız?

 

Rally Halikarnassos’u, bu alanın belli başlı organizasyonlarından biri olan Trans Anatolia’yı gerçekleştiren ekip düzenledi. Yarış iki kategoriden oluşuyordu. Rally kategorisinde, diğer pilotlarla birbirinize karşı yarışıyorsunuz; Raid kategorisinde ise size verilen yol notlarıyla, doğada hedefinize ulaşmaya çalışıyorsunuz. Ben Raid kategorisinde yarıştım.

 

Organizasyona kaç kişi katıldı?

 

20’si benim yarıştığım kategoride olmak üzere toplam 50 yarışçı vardı. Organizasyona yurt dışından da katılım oldu. Yarışmacılar Bodrum-Yalıçiftlik’te kurulan çadır kamp alanında konakladı.

 

Yarış nasıl gerçekleşiyor?

 

Yarışlardan 3-4 ay önce organizasyon ekibi alana gidip keşif yapıyor ve yol notları alınıyor. Daha sonra, yarışmacılar kamp alanında buluşuyor. Oluşturulan notlar, katılımcılara veriliyor ve yarış sabah 08.00’de başlıyor. Akşam 19.00’a kadar durmaksızın yarışıyorsunuz. Gün içinde, 3-4 farklı etabı tamamlamak durumundasınız. Zor bir güzergah ve hiç mola vermeden yol alıyorsunuz.

 

 

30 YILDA 56 ÖLÜM

 

Hiç mola vermeden derken…

 

Yani etabı tamamlayabilmek ve diğer yarışmacıların gerisinde kalmamak için tuvalete bile gidemiyorsunuz. Acıktığınızda da sandviçinizi direksiyonda atıştırıyorsunuz. Karşınıza ne çıkacağını bilmediğiniz bir güzergahta, hiç durmadan, yön bulmaya çalışarak yarışıyorsunuz. Karşınıza derin çamurlar, sudan geçişler, mıcır yollar, toprak zeminler, kayalıklar çıkıyor… Bazen bir uçurumun kenarından milimetre farkıyla geçmeniz gerekiyor. Zor bir yarış.

 

Oldukça zorlu parkurlarda gerçekleşen Baja yarışlarında, pek çok araç hasar alarak yarış dışı kalabiliyor.

 

 

Karşınıza ne çıkacağını bilmeden nasıl yarışıyorsunuz? Parkur, yarış için kapatılmıyor mu?

 

Hayır, kapatılmıyor. Yarışırken karşınıza insan, hayvan, traktör, vs. çıkabiliyor. Nitekim, biz de bir traktörle karşı karşıya kaldık. Bu yüzden konsantrasyonunuzu hiç kaybetmeden yarışmanız lazım. Psikolojik olarak insanı yıpratan bir yarış, zaten kaybedenlerin çoğu da bu nedenle yarışı bırakıyor. Yarışırken co-pilotunuzla olan uyumunuz en önemli faktörlerden biri. Ben bu konuda şanslıydım. Co-pilotum Onur Vatansever ile iyi bir ekip olduk.

 

Doğada ve bilmediğiniz bir güzergahta olduğunuza göre bu yarış için ‘tehlikeli’ diyebilir miyiz?

 

Kesinlikle, tehlikeli. Eğer araç hakimiyetiniz zayıfsa, bir uçurumdan düşebilir; dağlarda yangın patikalarındaki toprak zeminde kayabilir; kayalık zeminde belli bir hızla ilerlerken aracınızın aksını kırıp kaza yapabilirsiniz. Nitekim böyle kazalar yaşanıyor, araçlar hasar görüyor. Paris-Dakar yarışlarında 30 yılda, 56 yarışçı hayatını kaybetmiş. Benim katıldığım organizasyonda 5 araç parçalanarak yarış dışı kaldı. Aracı hiç hasar görmeden yarışı tamamlayan tek yarışmacı bendim.

 

 

ÇOCUKLARIMA ANLATMAK İÇİN…

 

Bu kadar zorlu bir yarışa katılmadan önce bir ön hazırlık yaptınız mı?

 

Fiziksel olarak kondisyonu artırmak amacıyla spor yaptım çünkü bu yarışta dayanıklı olmanız şart. Araç için de bir hazırlık yapmalısınız. Ben Nissan Navara NP300 kullanıyorum. Yarıştan önce aracımın lastiklerini büyüttüm, arabayı yükselttim ve alt korumalarını taktım.

 

 

 Ali Kenan Küçükçağlayan, motor sporlarına olan tutkusuyla tanınıyor.

 

 

Bu yarışa kimler katılabiliyor? Fiziksel güç gerektiğini söylüyorsunuz, kadın yarışçı var mıydı?

 

Elbette. Çok sayıda kadın yarışmacı vardı. İsteyen herkes katılabilir ama belli sayıda yarışçı alıyorlar. Yarışlara katılırken 2 bin 300 TL katılım için, 690 TL de takip cihazları için ücret ödüyorsunuz.

 

Bu sene Rally Halikarnassos’taydınız… Bundan sonraki hedef ne?

 

Seneye bu yarışa bir daha katılıp tecrübemi artırdıktan sonra; önce Trans Anatolia’ya, ardından da Paris-Dakar Rally’sine katılmak istiyorum. Trans Anatolia 8 gün, Paris-Dakar 16 gün sürüyor. Günde 800-900 kilometre yol yapıyorsunuz.

 

Son olarak şunu sormadan edemeyeceğim… Çok sayıda ölümlü kazanın yaşandığı, bu kadar riskli bir yarışa neden katılıyorsunuz?

 

Benimki tamamen adrenalin arayışından. Bu konuda beni neyin tatmin edeceğini bilmediğim için her şeyi deniyorum. Sıradanlığı, düz biri olmayı sevmiyorum. Hayat kısa, heyecan lazım. Bu arada, benim 1 yaşında ikiz bebeklerim var. Büyüdüklerinde onlara anlatacak ilginç hikayelerim olsun; ‘vay be, babamız neler yapmış’ desinler istiyorum.

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.