15-10-2024 14:49

Akademi Hastanesi’ne iki yeni transfer

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 06/05/2024
Kentimizin sevilen ve en çok tercih edilen çocuk doktorlarından Uzm. Dr. Murat İmal ve Uzm. Dr. Medine Aknar Özel Akademi Hastanesi’ne geçti
.stripslashes($urun->baslik).

İlimizin en önemli sağlık kuruluşlarından biri olan Özel Akademi Hastanesi, bünyesine iki değerli hekimi daha kattı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanları Uzm. Dr. Murat İmal ile Uzm. Dr. Medine Aknar, Özel Akademi Hastanesi’nde hasta kabulüne başladı.

Hizmette 23. yılını kutlamanın gururunu yaşayan Özel Akademi Hastanesi, ilimizde çok sevilen ve başarılı çalışmalarıyla dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanları Uzm. Dr. Murat İmal ile Uzm. Dr. Medine Aknar’ın gelişiyle kadrosunu daha da güçlendirdi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Murat İmal, ‘Çocuklarda rota virüsü enfeksiyonu’, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Medine Aknar ise ‘Çocuklarda demir eksikliği’ üzerine bilgilendirici yazılarıyla bu ay Kocaeli Life dergisinde…

 

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Murat İmal

Çocuklarda rota virüsü enfeksiyonu
Rota virüsü, çok yüksek bulaşıcılık oranına sahip bir virüs olup, bağırsak enfeksiyonuna ve ishale neden olmaktadır. Bebeklerde ve çocuklarda ishalin başlıca nedenidir ve hemen hemen her çocuğa 3-5 yaşına kadar bulaşır. Bu vakaların bir kısmı ayakta tedavi edilirken, önemli bir kısmının da hastanede yatarak tedavi edilmesi gerekir.
Bir çalışmaya göre rota virüsü, dünya çapında 5 yaşın altındaki çocuklarda yıllık 200 binden fazla ölüme sebebiyet vermektedir. Rota virüsü enfeksiyonunda ölümle sonuçlanan vakaların %90’ından fazlası düşük gelirli ülkelerde görülmektedir.

 

Rota virüsünden nasıl korunulur?
Tüm viral hastalıklarda olduğu gibi hijyene dikkat etmek, düzenli olarak elleri yıkamak, rota virüsüne karşı korunmada önemlidir. Ancak rota virüsü enfeksiyonunu önlemenin en etkili yolu rota virüsü aşısıdır.
Rota virüsü aşısı
Rota virüsü aşısı bebeklerin ağzına damlatılarak uygulanır. Kullanılan aşının markasına göre iki veya üç doz olarak uygulanmaktadır. İlk doz aşı bebek on beş haftalık olmadan son dozu da sekiz aylıktan önce uygulanmalıdır. Rota virüsü aşısı diğer aşılarla beraber uygulanabilmektedir.

Rota virüsünün belirtileri nelerdir?
Rota virüsü enfeksiyonu virüse maruz kalındıktan sonraki 48 saat içinde ateş ve kusma ile başlar. Sonrasında vücutta su ve tuz kaybına sebep olan ishal gelişir. Bu enfeksiyon karın ağrısına da yaygın olarak neden olmaktadır. Rota virüsü, göstermiş olduğu bu belirtilerin yanı sıra yapılan fiziki muayeneye ve tetkiklere göre teşhis edilir. Tanı dışkı örneğinin laboratuvarda analiziyle kesinleşmektedir.
Çocuklarda görülen rota virüsü enfeksiyonlarında, ishalin uzun süreli devam etmesi, sık sık kusma, dışkıda kan veya mukus bulunması, yüksek ateş, huzursuzluk, ağız kuruluğu, bebeklerde gözyaşı olmadan ağlama, idrara az çıkma, uyku hali veya çevreye tepki vermeme gibi su kaybı semptomları varsa, acilen doktora başvurulmalıdır.
Rota virüsüne dayalı bağırsak enfeksiyonu sırasında çok nadir vakalarda bağırsağın bir kısmı kendi üzerine katlanabilir ve bu hayatı tehdit eden bir bağırsak tıkanmasına neden olabilir.

 

Rota virüsü nasıl bulaşır?
Rota virüsü enfekte olan bir kişiden ilk belirtilerin ortaya çıkmasından birkaç gün önce ve semptomlar görüldükten sonra 10 güne kadar bulaşabilir. Virüs bu süre zarfında hasta olan kişide semptomlar görülmese bile elden ağza temas yoluyla kolayca başkalarına bulaşır. 
Eğer bir bireyde rota virüsü varsa ve tuvaleti kullandıktan sonra ellerini yıkamıyorsa ya da bir çocukta rota virüsü varsa ve örneğin bezini değiştirdikten ya da tuvaleti kullanmasına yardımcı olduktan sonra her iki kişi de ellerini yıkamadıysa; virüs hazırlanan besinler, oyuncaklar, mutfak eşyaları, kapı kulpları, kitaplar, uzaktan kumandalar, gözlükler veya kıyafetler gibi dokunulan hemen her şey vasıtasıyla bulaşabilir.
Başka bir kişi bireyin yıkanmamış ellerine veya kontamine bir nesneye dokunursa ve ardından kendi ağzına dokunursa, enfekte olabilir. Enfekte olmuş yüzeyler dezenfekte edilmezse virüs haftalarca bulaşıcı kalabilir.
Rota virüsünün farklı alt türleri olmasından dolayı aşı olma durumunda bile enfekte olmak mümkündür. Ancak aşı sonrası enfeksiyonlar veya tekrarlayan enfeksiyonlar daha az şiddetli görülür.

 

Rota virüsü nasıl tedavi edilir?
Rota virüsü enfeksiyonu için spesifik bir tedavi yoktur. Antibiyotikler veya antiviraller, rota virüsü enfeksiyonunun tedavisinde kullanılmaz. Genellikle, enfeksiyon bir hafta içinde destek tedavisiyle düzelir. Bebeklerde rota virüsüne bağlı enfeksiyon görüldüyse doktora başvurduktan sonra, doktorun tavsiyesi üzerine, sıvı kaybı varsa sıvı tedavisi verilebilir. Bebek emzirilerek besleniyorsa, bebek istediği kadar uzun süre emzirilmeye devam edilmelidir.
Eğer bebek mamayla besleniyorsa, doktor tavsiyesi üzerine az miktarda oral rehidrasyon sıvısı verilebilir. Mamaya fazladan sulandırılma önerilmemektedir. 
Daha büyük çocuklara tam tahıllı ekmek veya krakerler, yağsız et, yoğurt, meyve ve sebze gibi ilave şeker içermeyen yumuşak yiyecekler sunulmalıdır. Oral rehidrasyon sıvısı dahil olmak üzere bol miktarda sıvı tüketimi önemlidir. 
Rota virüsü kaynaklı enfeksiyon sürecinde gazlı içeceklerden, elma suyundan, yoğurt dışındaki süt ürünlerinden kaçınılmalıdır.
Sıvı kaybı, yani dehidrasyon, rota virüsü kaynaklı bağırsak enfeksiyonunun ciddi bir komplikasyonudur. Rota virüsünden kaynaklanan bağırsak enfeksiyonu normal şartlar altında sıvı alımının arttırılması ile evde tedavi edilebilir.
Bazı vakalarda görülen şiddetli dehidrasyon, yani su kaybı, hastanede yatarak damardan sıvı alımını gerektirir.

 

 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Medine Aknar

Çocuklarda demir eksikliği
Demir eksikliği; vücuttaki alyuvarların dokulara, hücrelere oksijen taşıyan kısmı olan hemoglobin oluşumunu engellemeyecek miktarda vücut demirinin eksik olmasıdır. Demir eksikliği anemisi ise demir eksikliği sonucu hemoglobin miktarının azalmasıdır. Demir eksikliği, dünyada ve özellikle az gelişmiş ülkelerde halen çok yaygın görülen bir halk sağlığı sorunudur. Bebeklik ve çocukluk döneminin en sık görülen kan hastalığıdır. Tüm yaş gruplarında görülse de özellikle 6. ve 24. aylar arasında ve ergenlik döneminde daha sık görülmektedir. 
Ülkemizde değişik yaş gruplarında yapılan çalışmalarda demir eksikliği anemisinin (DEA) %30-78 gibi çok yüksek oranlarda olduğu tespit edilmiştir. 

Belirtileri nelerdir?
Hastalar demir eksikliğinin erken evrelerinde anemi yani kansızlık olmaksızın normal bulgularla bir hekime başvurabileceği gibi anemiye bağlı solukluk, çarpıntı, hızlı nefes alma, nefes darlığı, iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, huzursuzluk, büyüme geriliği, dikkat eksikliği, uyku bozukluğu, ağız çevresi ve dil yapısında bozukluk, tırnak ve saçlarda kolay kırılma, kaşık tırnak gibi bulgularla da gelebilir. 
Çocuğun detaylı fiziki muayenesi ve hikayesinin ayrıntılı sorgulanmasıyla birlikte kan tahlilinde bazı parametrelere bakılarak tanı konulur. 

Nasıl tedavi edilir?
Tedavide öncelikle DEA’nın nedeni araştırılır. Özellikle süt çocukluğu ve adolesan dönemde DEA gelişmesine en sık yol açan neden; artan demir ihtiyacının beslenme ile karşılanamamasıdır. Ayrıca altta yatan kanama, barsak parazitozu veya çölyak gibi emilim bozukluğu hastalıklarının araştırılması gerekir. 
Tedavide öncelikle demir eksikliğinin nedeni ortadan kaldırılır. İlaç dozu hastanın kilosuna göre hesaplanır, emilimin en yüksek düzeyde olması için aç karnına alınması gerekir. 
Ağızdan alınan ilacın bulantı, kusma, şişkinlik, kabızlık, ishal, gaz, dışkının siyah renkli olması, dişlerin geçici olarak siyah renge boyanması gibi şikayetlere neden olabileceği hususunda hasta ve ailesi bilgilendirilir. Dişlerin siyaha boyanmasını en aza indirmek için damla veya şurup formunun dilin arkasına doğru, dişlere temas etmeyecek şekilde verilmesi, suyla seyreltilerek verilmesi veya bir pipetle verilmesi ve düzenli diş temizliği önerilir. 
Mide koruyucular, reflü ilaçları, magnezyum, çinko, kalsiyum gibi metalleri içeren bazı ilaçların birlikte kullanımıyla demir emiliminin azaldığı göz önünde bulundurularak, aile bu konuda bilgilendirilmelidir. 
Ağızdan demir tedavisi her zaman ilk seçenektir. Oral demir tedavisine yanıt alınamaması durumunda ise ailenin ilacı düzenli ve uygun verip vermediği sorgulanır, dozun yeterliliği ve önerilen ilacın kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilir, demir kullanımını ve emilimini etkileyen faktörler gözden geçirilir, demir emilimini bozacak ilaç alımı sorgulanır, vitamin B12 ve folik asit eksikliği gibi birlikte olabilecek durumlar araştırılır, kanama odağı araştırılır, yanlış tanı olasılığı gözden geçirilir. 

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.