29-03-2024 07:56

Ağva’da hafta sonu keyfi

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 08/03/2022
Ağva; yeşili, mavisi, etrafında yer alan bakir koyları, gizli adacıkları, şelaleleri, ormanları ve huzur veren atmosferiyle her mevsim güzel
.stripslashes($urun->baslik).

HAZIRLAYAN: GAMZE KIR SAPANCI & AKIN SAPANCI (@GAMZENIKA)

 

Ağva, Marmara Bölgesi’nde yer alan ve Karadeniz’e kıyısı olan şirin mi şirin bir ilçe. Latince ‘iki dere arasına kurulmuş köy’ anlamına gelen Ağva, Göksu ve Yeşilçay dereleri arasında kalıyor. Bu dereler Ağva’dan, Karadeniz’e dökülüyor. Bu iki dere Ağva’nın iki farklı alanını oluşturuyor. Yeşilçay; balıkçı teknelerinin bulunduğu yer, Göksu kıyısında ise oteller yer alıyor. Konumu itibariyle çok fazla turist ağırlamaya başlayan Ağva’da bu durum zamanla otel sayısının artmasına da neden olmuş. Günümüzde özellikle hafta sonu kaçamakları için çok tercih edilir bir yer haline gelmiş Ağva. Hem Kocaeli hem İstanbul üzerinden gidilebiliyor olması da ayrı bir güzellik. Doğayı ve gezmeyi seven biz de hafta sonu keyfi için şirin Ağva’yı keşfe çıktık. Neler yaptık, neler gördük, neler yedik; keyifli Ağva turumuzu sizlerle paylaşalım istedik.

Ağva’ya nasıl gidilir?

Ağva, İstanbul merkeze 97 km uzaklıkta. Ümraniye-Şile yolu üzerinden yaklaşık 1-1.5 saat süren bir yolculukla Ağva’ya ulaşabilirsiniz. Kocaeli’den gitmek için Kandıra köy yolunu kullanarak, 1 saatte Ağva merkeze varabilirsiniz. Kandıra–Ağva yolu boyunca doğa size eşlik ediyor olacak. Dar ama yemyeşil bir yolda ilerlerken şirin köyleri, köy kahvelerini, otlayan hayvanları göreceksiniz. Keyfini çıkarın.

AĞVA'DA GEZİLECEK YERLER

Ocaklı Kale: Şile limanında bulunan ve Ağva’ya gitmişken görülmesi gereken tarihi yapılardan bir tanesi. Şile’deki 4 kaleden biri olan Ocaklı Kale, Cenevizliler tarafından inşa edilmiş. Günümüzde restore edilmiş fakat tarihi yapısını pek de yansıtmıyor. 12 metre yüksekliğindeki kale, Osmanlı döneminde de kullanılmış, denizden gelebilecek saldırılara yönelik olarak tasarlanmış.

Şile Feneri: Dünyanın aktif olarak görev yapan 2., Türkiye’nin aktif en büyük feneri olan Şile Feneri, 19 metre yüksekliğinde. Yapımı 1856 yılında tamamlanmış. Kırım Harbi’nde, Karadeniz’den İstanbul Boğazı’na girecek gemilerin yollarını bulabilmesi için inşa edilmiş. Yapıldığı tarihlerde 3 fitilli gaz lambasıyla çalışan fener günümüzde elektrikle çalışıyor. Zamanında kullanılan gaz lambaları ve antika değeri almış diğer eşyalar, Şile Feneri’nde sergileniyor.

Ağva Sahil: Küçük bir merkezi olan Ağva, bol rüzgârlı sahiliyle dikkat çekiyor. Deniz kenarında yürüyüş yapmak isteyenler için kısa da olsa bir yürüyüş alanı sunuyor. Yaz aylarında kalabalık plajıyla dikkat çeken sahil, kış aylarında da deniz severlerin gözdesi.

Ağva Hacıllı Şelalesi: Hacıllı’ya ulaşım İstanbul üzerinden Şile-Ağva yolu kullanılarak veya Gebze-Şekerpınar tarafından sağlanabilir. İstanbul-Hacıllı mesafesi 90 km. Kocaeli’den ulaşım sağlayacaklar ise Kandıra-Ağva yolunu kullanabilir. Yaklaşık 40 dakika süren bir yolculuk sonrası önce Hacıllı Köyü’ne, daha sonra şelaleye ve nehir kenarında bulunan yeşil alana ulaşabilirsiniz.

Hacıllı Köyü ve Hacıllı Şelalesi kamp tutkunları için oldukça elverişli bir doğa harikası. Hemen hemen her yerde kamp kurulacak ve doğal aktiviteler yapılacak alanlar var. Köyün girişini geçtikten sonra aşağıya doğru inerken solda, göz alabildiğince yeşillik bir alanda salıncaklar göreceksiniz. Burası Göksu Nehri’ne yürüme mesafesinde, kamp kurulabilecek güzel bir alan. Kamp kurmadan önce köy muhtarına bilgi verilmesi gerekiyor. Bununla ilgili bir uyarı levhası da hazırlamışlar. Kamp alanı olarak nehir kenarını tercih edenlerin sayısı oldukça fazla. Ateş yakmak, doğayı korumak şartıyla serbest. Araçlarınızı da hemen nehir kenarına yakın bir alana park edebiliyorsunuz.

Göksu Nehri kıyısında yürüyüş yapabilir, suyun karşısına geçmek için zaman zaman aksiyon da yaşayabilirsiniz. Bazı alanlarda suya tamamen girmeniz gerekebilir, buna uygun ayakkabı giymenizi öneririz. Ya da kütüklerden yapılmış ilkel köprüleri kullanarak maceralara yelken açabilirsiniz. Açıkçası ben, su ile bu kadar temas edeceğimi düşünmediğimden spor ayakkabıyla gitmiştim ama suya girilmesi gereken noktalar fazla, tedbirli olmakta fayda var. Bir de yağmurlu bir dönemde gittiyseniz vay halinize. Tabii olumlu yönleri de yok değil. Yağmurla birlikte açığa çıkan toprak kokusu, yağmurun hemen ardından açan güneşle birlikte kuşların cıvıltısı, nehrin şırıltısı derken, doğayı doya doya yaşayacağınız ender noktalardan biri. Hacıllı için bir diğer aktivite ise trekking. Özellikle şelaleye doğru giderken bazı noktalarda ipli tırmanış alanları var. Profesyonel olarak tırmanış yapılacak alanlar da olduğu söyleniyor, biz denemedik.

Hacıllı Şelalesi’ne vardığınızda, 2 koldan akan muhteşem şelalenin oluşturduğu gölün ortasında küçük bir adacık göreceksiniz. Burada kamp atanların fotoğraflarını sosyal medyada görüp Hacıllı’ya gidenlerin sayısı bir hayli fazla. Bu noktanın yukarısına çıktığınızda ise (kayalıklardan iple çıkılan bir nokta ama zorlu bir parkur değil, ipsiz de çıkılabilecek bir yer) tek koldan akan diğer bir şelale ve minik mağarayı göreceksiniz. Mağarayı detaylı görebilmek için iple tırmanmanız gerekiyor. Bizim bir diğer dinlenme noktamız da bu bölge olmuştu ve oldukça keyifliydi.

11 Göller Vadisi: Hacıllı Köyü’ne gittiğinizde uğramanız gereken bir diğer adres ise 11 Göller Vadisi. Göksu Vadisi’nden yola çıkıp, muhteşem doğasıyla sizi büyüleyecek 11 Göller Vadisi’ne doğru giderken, Değirmen Deresi yolunda ilk gölü göreceksiniz. Yol boyunca irili ufaklı göller var. Kayalardan atlayarak ilerlemeniz gerekiyor. Nazlı Göl, Serin Göl, Kayalı Şelale derken muhteşem bir doğanın içinde bulacaksınız kendinizi.

Ağlayan Kaya ve Gelin Kayası: Beyaz rengi ve duvaklı bir gelini andırması sebebiyle Gelin Kayası ismi verilmiş. Ayrıca ağlıyor gibi de duruyor, bu nedenle Ağlayan Kaya ismini almış. Doğa olayları sonrasında bu şekli alan kayalar, özellikle doğa yürüyüşü yapanların ilgisini çekiyor.

Ağva Termal Oteller ve SPA Merkezleri: Ağva, termal otelleri ve SPA merkezleri nedeniyle de tercih ediliyor. Özel masaj merkezleri ve şifa kaynağı olduğu düşünülen termal suları nedeniyle turistlerin ilgisini çeken Ağva, çamur banyosu seçeneğiyle cilt güzelliğine önem verenlerin de tercihi.

Hisar Tepe Kale Kalıntısı ve Sungurlu Dağ Değirmeni: Hisar Tepe’de bulunan ve Bizans’tan kaldığı bilinen bu kalenin (bugünlerde kalıntısının) Doğu Roma İmparatorluğu döneminde bölgeyi korumak adına inşa edildiği düşünülüyor. Sungurlu Mahallesi’nde yer alan değirmen hakkında ise çok fazla bilgi bulunmuyor. Sungurlu Dağ Değirmeni, bu bölgede yürüyüş yapan doğa severlerin dikkatini çekiyor.

Hanım Suyu Çeşmesi ve Kabaköz Köyü Çeşmesi: Şile çarşısının içinde yer alan Hanım Suyu Çeşmesi, 1871 yılında Mısırlı Hatice Hanım tarafından hayrat olarak yaptırılmış. 3 adet kurnası var ve 2 kurnasında kitabeler yer alıyor. Çeşme ilk yapıldığında içine şeker atıldığı için suyunun hala tatlı olduğu söyleniyor. Kabaköz Çeşmesi ise 600 yıl önce Bizanslılar tarafından yapılmış. Kabaköz Köyü’nde yer alan çeşme, Papazın Çeşmesi adıyla da biliniyor.

Mangal Kömürünün Öyküsü: Mangal kömürü, ‘Anadolu yakasının tüm kömür ihtiyacı Ağva’dan tedarik edilir’ sloganıyla burada yapılıyor. Yapımı hem ilginç hem de oldukça zahmetli. Ağva’da gezerken bir bahçede mangal kömürü yapımına mutlaka denk gelirsiniz. Özellikle fotoğrafçıların çok ilgisini çeken bu görüntüler, zamanla mangal kömürünün öyküsü olarak anlatılmaya da başlamış.

AĞVA'DA NE YENİR?

Wineport Lodge hem kahvaltı ve yemek hem de konaklama için tavsiye edebileceğimiz güzel bir otel. Biz güne Wineport’ta nefis bir kahvaltıyla başladık. Doğa içinde yer alan, nehir kenarındaki konumuyla dikkat çeken Wineport, keyifli bir kahvaltı için biçilmiş kaftan. Hem içeride hem dışarıda oturma alanları mevcut. Hava güzelse çok şanslısınız, nehir kenarında oturarak mis gibi havanın tadını çıkarabilirsiniz.

Kahvaltı menüsü oldukça zengin. Sıcak ürünlerde pastırmalı yumurta, sucuk kızartma ve hellim kızartma dikkat çekiyor. Peynir tabağı, zeytin çeşitleri ve reçeller de oldukça güzel bir sunumla masanıza geliyor. Mekânın sıcaklığı, içeride bulunan şömine ve hizmet kalitesi sayesinde kendinizi evinizde kahvaltı yapıyor gibi hissedebilirsiniz.

Wineport, hem kahvaltı hem yemek için ideal bir mekân olduğu gibi gün boyu keyif yapabileceğiniz çok yönlü bir otel. Şöyle de bir hizmetleri var: Ağva’da yapılacaklar listesi gibi bir gezi programı oluşturuyorlar. Orman gezisi, kumsalda keyifli bir akşam, Göksu ve Yeşilçay’da safari gibi pek çok etkinlik imkânı sunuyorlar. Hem yeme içme hem de konaklama açısından tercih edebileceğiniz kaliteli bir mekân.

Kahvaltı sonrası deniz havası almak için Ağva merkezde gezerken acıkmaya başladığınızda imdadınıza Ağva’nın olmazsa olması Çınaraltı yetişiyor. Çınaraltı, gözleme çeşitleri ve zeytinyağlı ev yemekleriyle Ağva’nın bilinen mekânlarından biri. Envai çeşit gözlemesi ve mantısı çok beğeniliyor. Bizim tercihimiz pırasalı-peynirli gözleme oldu ve gerçekten çok lezizdi. Daha önceki seyahatlerimizde patlıcanlı gözlemeyi denemiş, onu da çok beğenmiştik.

Mantıya sözümüz yok, leziz :) Ağva’ya yolunuz düşerse Çınaraltı’da gözleme ve mantı yemeden, enfes turşularından almadan dönmeyin.

Bir diğer gözleme mekânı da Hanife Teyze’nin Gözlemesi. Hanife Teyze, organik ve taze köy ürünlerinden mis gibi lezzetler servis ediyor. El yapımı gözlemeleri de oldukça lezzetli ve porsiyonu bol. Kaşarlı-patatesli gözlemesi favoriler arasında. Yine evinin bahçesinden, su kenarlarından topladığı yöreye özel bir ot olan mancardan (Kandıra bölgesi için çok bilinen bir ot) harika pide yapıyor. Ayranı, Antep katmerini, el yapımı, hafif ve lezzetli mantısını da es geçmeyin. Kendinizi ev sahibi gibi hissedeceğiniz Hanife Teyze’nin mekânında keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Ağva’nın bir diğer sembolü de Simitçi Kahveci Gazozcu isimli kafesi. Merkezde yer alan kafe, ismiyle ilgi odağı olmuş, 90’lar ruhunu müzikleriyle yansıtan şeker bir mekân. Menüsü de oldukça zengin. İster bir kahve içmeye uğrayın ister atıştırmaya, keyifli bir mekân.

Ağva’da bir gün geçirip akşam yemeğinde balık yemeden dönmek olmaz. Lüfer, sardalya, tekir, palamut, torik, çinekop, hamsi, uskumru, istavrit, mezgit, kalkan, barbun, turna, sazan ve alabalık gibi pek çok balık çeşidiyle balık severler için şahane bir yer olan Ağva’da ‘Balık nerede yenir?’ sorusuna ilk cevabımız; Liman Restoran oluyor. Taptaze balıkları, leziz meze çeşitleri ve ruhu okşayan müzikleriyle keyifli bir balık restoranı.

Ağva’da balık yiyebileceğiniz bir diğer mekân da şahane manzarasıyla Kilimli Restoran. Balıklar taze, mezeler leziz ve manzara şahane.

Yapmadan Dönmeyin!

• Şile Feneri’ni görmeden

• Çınaraltı’nda pırasalı-peynirli gözleme ve mantı yemeden

• Wineport Lodge’da kahvaltı yapmadan ve konaklamadan

• Göksu nehrine karşı bir kahve içmeden

• Hacıllı Şelalesi’ni görmeden

• 11 Göller Vadisi’nde doğa yürüyüşü yapmadan

• Ormanlarında yürüyüş yapmadan

• Balık tutmadan

• Taptaze mevsim balıklarından yemeden

• Göksu Nehri’nde tekneyle gezmeden

• Şile bezinden yapılmış bir şeyler almadan

DÖN-ME-YİN!!!

NASIL ARANDI: #ağva #gamzekırsapancı #akınsapancı #gurmekaşif #çınaraltı #kilimlirestoran #limanrestoran #neyenir #gezelim #ağlayankaya #termalotel #geziyazısı

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.