Ne yazık ki hayat, herkese aynı derecede cömert davranmıyor. Bazılarımız için yaşam zor başlıyor, öyle de devam ediyor.
Bazen içimizdeki eksikleri tamamlamaya, yalnızlığımızı unutmaya, sığınacak bir liman bulmaya çalışırken hatalar yaptığımız da oluyor.
Alkol bağımlılığı da bu hatalardan biri, belki de en yıkıcısı...
Bugün sizleri, senelerce alkolizmin pençesinde yaşadıktan sonra hayatının iplerini yeniden eline almayı başarmış, güçlü bir kadınla tanıştırmak istiyorum.
Alkol batağına saplanmış binlerce kadından birisi o...
Adını siz koyun... Ayşe, Belma, Cahide olabilir, önemli değil.
Bir avukat. 50 yaşında.
Çocuk denecek yaşta başladığı alkol yüzünden ailesini, işini, arkadaşlarını kaybetmiş.
İçkiye olan düşkünlüğü sosyal hayatını sıfırlamış, insanlarla iletişimini tamamen koparmış.
10 ay önce, tam da en dibe vurduğu, içinde bulunduğu cehennemden sonsuza kadar çıkamayacağına inandığı bir anda Adsız Alkolikler grubuyla tanışmış...
Aslında hiç de yalnız olmadığını gördüğü o ilk buluşma, ikinci hayatının ilk günü olmuş.
İşte, güzel bir avukatın sonu mutlu biten hüzünlü hikayesi... Onunla aynı kaderi yaşamakta olan başka insanlara umut olması için...
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Aşırı korumacı ve baskıcı bir ailenin, sevildiğini hissetmeyen kızıydım. Evden çıkarılmadan büyüdüm. Çocukluğum, pencereden dışarıda oynayan diğer çocukları izleyerek geçti. Üniversite çağına geldiğimde bile belli bir saatten sonra dışarıda olmama izin verilmezdi.
Bu yetiştirilme şekli hayatınıza nasıl yansıdı?
Hayatımın her alanına yansıdı. Özgüveni eksik, çekingen, içine kapanık bir yapım oldu. Bu yüzden hep yanlış ilişkiler kurdum ve evden bir an önce kurtulmak için de kaçarak evlendim.
Alkolle ne zaman tanıştınız?
İlk içkimi içtiğimde 13 yaşındaydım. İçtim ve kendimi çok iyi hissettim. Alkol, asosyalliğimi ve çekingenliğimi yok etmişti. Hayat, birden hoş bir yer oldu.
Dolayısıyla, devam ettiniz...
Evet, her fırsatta alkol almaya devam ettim. Üniversite yıllarımda artık düzenli olarak içiyordum. İçince açılıyor, insanlarla iletişim kurabiliyor, hatta bazen saldırgan hale gelebiliyordum.
CESARET HAPI GİBİ...
Peki, ne zaman bağımlı hale geldiniz?
Üniversitedeyken zaten gün aşırı içmeye başlamıştım. Avukatlık yapmaya başladıktan sonraki dönemde ise günlük rutinlerimi ve mesleğimi alkol almadan yapamaz hale geldim. İçmediğim zaman depresif bir ruh haline bürünüyor, içime kapanıyor, insanlarla ilişki kuramıyor, hatta intihar eğiliminde oluyordum. Alkol benim için bir tür ilaç, cesaret hapı gibiydi.
Bu durum çevrenizdeki insanlarla olan ilişkilerinizi etkilemiyor muydu?
Elbette, etkiledi. Etrafımdaki hiç kimse, özellikle de kadınlar benim gibi gündüz vakti içki içmiyordu. Benim kadar çok alkol alan kimse de yoktu. Zamanla çevrem daralmaya başladı. Oysa ben içki içmeye ilişkilerimi düzeltmek için başlamıştım.
Yani alkolün size zarar verdiğini görebiliyordunuz...
Evlenmiştim, bir de kızım olmuştu. Ancak, alkole olan bağımlılığım yüzünden evliliğim bitti ve kızım babasında kaldı. Bunu mesleki başarısızlıklar takip etti. Çok yakınımdaki insanlardan küçük uyarılar alıyor, ancak kulak asmıyordum. Çevremi kaybetmeye başladım. Hayatım yavaş yavaş dağılıyordu.
MESLEK HAYATIMA SON VERDİM
Tüm bunlar size alkolden uzaklaşmanız gerektiğini düşündürmedi mi?
Yoo... İçmekte haklı olduğumu, hayatın başka türlü çekilmeyeceğini düşünüyordum.
Kendimi herkesten farklı, dünya üzerindeki uzaylı gibi görüyordum. Kimse beni anlamıyordu, tek başımaydım ve toplumsal hayat beni tükürmüştü. Anlayacağınız, içki içmek için hep çok haklı sebeplerim vardı. Havanın kapalı olması, bir TV programı, kötü giden ilişkiler... Her şey benim için içme sebebiydi.
Bu haldeyken işinizi nasıl yapıyordunuz?
Hayatım bir kısır döngü içine girmişti. Bu durum 5-6 yıl böyle devam etti, sonra meslek hayatıma son verdim ve hayata karışmaktan vazgeçtim. En sonunda babamı da kaybedince iyice dibe vurdum. 2 ay hiç evden çıkmadan, hiç ayılmadan içtim. Günde 1,5 litre viski içiyor, sadece çerezle besleniyordum.
Yanınızda kimse yok muydu?
Çocuğumla bile ilişkim kalmamıştı, iletişim kurduğum tek kişi marketten içki getiren çocuktu. Film iyice kopmuştu. Telefonla, mesajlarla bütün gece arkadaşlarımı taciz ediyor; kafamda bir şeyler kurgulayıp insanlara küfürler yağdırıyor ve ertesi gün hiçbir şey hatırlamıyordum. Bunların sonu gelmeyince, yanımda kalan son arkadaşlarım da beni terk etti. Yavaş yavaş ‘galiba alkoliğim’ diye düşünmeye başlamıştım ama bunu da kader olarak görüyor, bu sefer kaderime içiyordum.
PARTİDE REZİL OLDUM
Bu eve kapanma hali ne kadar sürdü?
2 ayın sonunda, bir ev partisi düzenledim. Bütün çevremi, iş hayatından tanıdığım kalburüstü insanları evime davet ettim. Ancak, partide o kadar çok alkol aldım ki kendimi kaybettim. Ayıldığımda banyodaydım ve ağzımdan kan gelene kadar kusuyordum. Bir önceki akşam evime kimlerin geldiğini bile hatırlamıyordum. Bir sürü saygıdeğer insana rezil olmuştum. İlk defa o sabah, artık alkolden kurtulmam gerektiğini düşündüm.
Adsız Alkolikler’le (AA) yolunuz nasıl kesişti?
1993 yılında, Amerikan Hastanesi’nde bir arkadaşım tedavi olurken tanımıştım AA’yı. O dönemde grup, hastane içinde toplanıyordu, ben de merak edip bir toplantılarına katılmıştım. Partiden sonra bir arkadaşım, bana nazikçe onları hatırlatınca, AA’nın toplantılarına katılmaya karar verdim.
İlk toplantı nasıl geçti?
Çok şaşırdım. Oradaki herkes benim gibiydi ve bu benim için büyük bir şok oldu. Çünkü ben bütün sistemimi yalnızlığım üzerine kurmuştum. Ben tektim, hep yalnızdım ve bu yüzden içmekte haklıydım. Farklı olmadığımı kabullenmem çok zor oldu, çünkü sıradan olmaktan çok korkuyordum. İçmek için tutunduğum tek dal kırıldı.
İÇMEYEN ALKOLİK OLDUM
Sizin gibi başka insanlar olduğunu görmek, alkolden uzaklaşmanıza yardımcı oldu mu?
Evet. Onları dinleyince bir aidiyet, bir kardeşlik duygusu gelişti ve zaten benim ihtiyacım olan şey de buydu. Kendimi çok iyi hissetim ve alkolü derhal bıraktım.
Hemen bırakabildiniz yani... Hiç zorlanmadınız mı?
Hayır, hiç. Çok mutluydum, umut doluydum. Ayaklarım yere değmiyordu. Bundan sonra hayat çok güzel olacak, her şey düzelecekti.
Ve...
Ve 2-3 ay sonra bir de baktım ki, hiçbir şey değişmemiş. Hala bir işim, ailem, çevrem, hiçbir amacım yok. İçmiyordum ama içmeyen alkoliktim. Sadece, içmediğim için kendimi ayık zannediyordum. Hayatımdaki bu boşluğu kapatmak için bu kez madde kullanmaya başladım.
Yani yağmurdan kaçarken doluya yakalandınız...
Evet, madde bağımlısı olmuştum ve bilincimin giderek bulandığının farkında değildim. Biraz kendime geldiğimde maddi ve manevi olarak çöküşte olduğumu görüyor, sonra yeniden madde kullanmaya devam ediyordum. Bu böyle bir süre devam etti, ancak artık gerçekten tehlikeli ve geri dönülmez bir yola girdiğimi fark ettiğimde tedavi olmaya karar verdim. AMATEM’e başvurdum.
Alkol yüzünden başınıza gelen, hiç hatırlamak istemediğiniz bir olay var mı?
Çok var ama beni en çok etkileyenlerden biri kızımla ilgili olan... Kızım Almanya’da okudu, hala orada yaşıyor. Alkolü bırakmadan kısa bir süre önce onun yanına gitmiştim. Kızım içmemden nefret ettiği için sadece balkonda içki ve sigara kullanmama izin veriyordu. Onun evde olmadığı bir gün çok fazla içmişim ve uyumuşum. Gece 03.00 civarı bir uyandım ki telefonumda 100 tane cevapsız arama, bir sürü mesaj var. Eve gelmiş, beni uyandıramayınca kapıda kalmış. Onu kapıda unutmuşum. Bütün gece bana ulaşamamışlar, korkudan ölmüşler.
Görüştüğünüzde ne tepki gösterdi?
Yaşadığım bu olay beni çok utandırdı. Onun karşısında düştüğüm durumdan dolayı yerin dibine girdim. Özür dilediğim zaman, bana ‘önemli değil, anne’ dedi. Bu cevaptan sonra iyice koptum. Tabii bu olay da bana meze oldu, ‘ben ne kadar kötü bir anneyim’ diye yine içtim.
Şu anda kızınızla aranız nasıl?
Kurtulmama en çok o sevindi doğal olarak. Hatta uzun süre inanamadı. Alkolü bırakmanın benim için en büyük kazancı, kızımla ilişkimin düzelmesi.
Tedaviniz tamamlandı mı?
Evet, 35 gün AMATEM’de yatarak tedavi gördüm. Maddeden kurtulmam, alkolü bırakmaktan daha zor oldu ama başardım. Şu anda 10 aydır alkol ve madde kullanmıyorum.
Şu anda alkolden nefret ettiğinizi söyleyebilir misiniz?
Hayır, öyle bir şey söyleyemem. İçkiyi çok seviyorum ve çok özlüyorum. Ancak tekrar içmekten, içince içimden çıkan o iblisten çok korkuyorum.
Son 10 aydır hayatınızda ne değişti?
Farkındalıklarım sürekli değişiyor. İnsan ilişkilerim düzelmeye başladı. Sanki ruh olarak 20 yaşımda kalmışım, olgunlaşamamışım gibi hissediyorum, kendimi toparlamaya çalışıyorum. 10 ayda, kaybettiklerimin çok küçük bir kısmını geri kazanabildim ama artık kendime zarar verme fikri hayatımdan çıktı. Hala psikiyatrik tedavi görüyorum.
Hayatınızı yeniden yapılandırabildiniz mi?
Yavaş yavaş... Henüz mesleğime dönmeye hazır değilim. İşimi bırakırken çok kötü hissetmiştim, o başarısızlık korkusunu hala yaşıyorum. Şimdi kendime küçük hobiler edindim, onlarla oyalanıyorum. Eski arkadaşlıklarımdan çoğunu onaramadım ama Adsız Alkolikler grubundan yeni arkadaşlarım oldu. Alkol alan arkadaşlarımla görüşmeyi ben istemiyorum. Eski günler aklıma geliyor, çok üzülüyorum.
Yeni planlar yapmaya başladınız mı?
En önemli planım, bugün içmemek. Yarınki planım da yarın içmemek... En uzun vadeli planım ise yaşamaya devam etmek. İçkiden kurtulmaya çalışanlara yol göstermek ve bunu yaparken de kendi ayıklığıma yardımcı olmak istiyorum. Bir de bugüne kadar kırdığım insanları tamir edebilirsem, iyi bir şey yapmış olacağım.
Bir sebep aradım bulamadım...
Zaman zaman neden alkol bağımlısı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
AMATEM’deki terapilerimde hep bir kırılma noktası, alkole bağlanmama neden olacak bir sebep aradım, bulamadım. Öyle bir çocukluktan, böyle bir hayat çıktı ve galiba bağımlı olmamam mümkün değildi.
Yani sizce bu durumun sebebi, ailenizin yanlış tutumu mu?
Bütün öfkeyi anneme ve babama çevirebilirdim. Bu kolay olurdu ama onları da suçlayamıyorum. Annem ve babam da kendi bildikleri yöntemle yetiştirmeye çalıştılar beni. Farkındalıklar düşüne düşüne oluşuyor.
Adsız Alkolikler hakkında…
Adsız Alkolikler (AA), alkol bağımlısı kişilerin ortak sorunlarını çözebilmek için deneyimlerini, güçlerini ve umutlarını paylaştığı dünya çapında bir kardeşlik birliği.
Hiçbir grup, tarikat, siyasi örgüt ya da kuruluşa bağlı olmayan; hiçbir toplumsal anlaşmazlığa karışmayan AA’nın tek amacı, ayık kalmak ve bu yaşam biçimini seçen kişilere yardımcı olmak.
AA, alkolün ne yanında ne de karşısındadır... Alkolün pek çok kişi için keyif verici, ancak kendisi için zehir olduğunu bilir; bu yüzden alkolün kendisiyle değil, alkolü bırakmak isteyenlerle ilgilenir.
İlk kez 1935 yılında, uzun zaman ayık kalmayı başarabilmiş bir işadamının, diğer alkoliklere yardım etmenin kendi içme isteğini azalttığını görmesiyle başlamıştır.
Günümüzde 178 ülkede, 100 binin üzerinde AA grubu ve 3 milyonun üzerinde üyesi bulunmaktadır.
Ülkemizde 1988 yılından beri faaliyet gösteren AA’nın şu anda Kocaeli, Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Tekirdağ, Fethiye, Denizli, Nazilli, Marmaris, Antalya, Mersin, Tarsus, Tokat/Niksar, Balıkesir/Körfez, Kuşadası, Kaş, Bodrum, Afyon, Köyceğiz gibi bölgelerde ve KKTC’de grupları var.
AA’ya üyelik için bir tek şart var; içkiyi bırakma arzusudur. Üye olmak için hiçbir ücret, aidat, kimlik, adres, iş, kefil, referans istenmez. Hiçbir devam ve hizmet zorunluluğu yoktur. Kişi, ‘üyeyim’ dediği an üye olur. AA üyeleri hakkında kayıt tutmaz.
AA üyelerin üçte birini kadınlar oluşturur. İstatistiklere göre bu oran her geçen gün artmaktadır.
Adsız Alkolikler İzmit Grubu
Hürriyet Cad. Belediye İş Hanı
Kat:6 No:85 İzmit/KOCAELİ
Tel: 505 798 7391
www.adsizalkolikler.com
NASIL ARANDI: #AA # Adsız Alkolikler # Alkolik # almanya # Alol # AMATEM