26-04-2024 00:38

Adım adım başarının sırrı: Özden Boğaziçi Koleji

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 05/10/2022
Özden Boğaziçi Koleji’nin kurucusu Mehmet Özden’in hedefinde Değirmendere’ye Avrupa standartlarında bir okul yapmak var
.stripslashes($urun->baslik).

Röportaj: Serpil Çolak Türkoğlu Fotoğraflar: İsmail hakkı Timuçin

Çocukluk hayali bir dershane açmaktı. Yıllarca bu hayalin peşinden koştu, üniversiteden mezun olduktan sonra Değirmendere’de bir dershaneye öğretmen olarak girdi. Çok çalıştı ve sonunda başardı. Öğretmenlik yaptığı dershanenin sahibi olmuştu. Dershanesini önce etüt merkezine ardından okula dönüştürdü. Bunu yaparken bir hayalini daha gerçekleştirdi. Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyamasa da okuluna ‘Boğaziçi’ adını verdi. Kurduğu sistemle başarıdan başarıya koştu, öğrencilerini Türkiye’nin en iyi okullarına yerleştirdi. Bu sene LGS başarı ortalamasında Gölcük birincisi ve Kocaeli ikincisi olan Özden Boğaziçi Koleji’nin kurucusu Mehmet Özden’in başarı hikayesiyle baş başa bırakıyoruz sizi. Keyifli okumalar…

Mehmet Bey, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Aslen Aydınlıyız ancak babamın işi dolayısıyla 1977 yılında İzmit’e yerleşmişiz. 1984, İzmit doğumluyum. Yıllardır burada yaşıyorum ve artık ‘İzmitliyim’ diyebilirim. İzmit’i çok seviyorum, başka illere gittiğimde kıymetini daha iyi anlıyorum. Değirmendere’nin de bende ayrı bir yeri vardır. İzmir’in Karşıyaka semtine benzetirim Değirmendere’yi. İnşallah uzun yıllar burada yaşarım.

Eğitim hayatınız da burada başladı o halde.

İlkokulu ve ortaokulu Gölcük’te okudum. Ortaokuldan sonra o dönem ‘SBS’ olarak adlandırılan Liselere Giriş Sınavı’nda Sakarya Arifiye Anadolu Öğretmen Lisesi’ni kazandım. Sakarya’ya gittiğim sene Kocaeli’nin başına gelmiş en kötü felaketlerden biri olan 17 Ağustos depremi yaşandı. Sakarya, depremi Kocaeli’ye nazaran hafif atlatsa da yurt binamız epey hasar gördü, bu yüzden Aydın’a nakil istedim. Eğitimime Aydın Nazilli Anadolu Öğretmen Lisesi’nde devam ettim. Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümü mezunuyum. Ayrıca yan dal olarak matematik öğretmenliği okudum. Özden Boğaziçi Koleji’nin kurucusuyum hem fen bilgisi hem de matematik öğretmeni olarak derslere girmeye devam ediyorum. Ömrüm yettiğince de öğretmenlik yapacağım.

HEDEF KOYDUM, BAŞARDIM

Özden Boğaziçi Koleji’nin kuruluş hikayesini dinlemek isteriz sizden.

Ortaokulda öğretmenlerimiz sınıfa ilk girdiklerinde ‘İleride ne olmak istiyorsunuz?’ diye sorardı. Sınıf arkadaşlarımın cevabı klasikti: Avukat, polis, öğretmen, doktor… Sıra bana geldiğinde, ‘Ben dershane açacağım’ derdim. Verdiğim yanıt, öğretmenlerimi gülümsetirdi. O dönem dershane açmak ulaşılmaz bir şeydi. Hatta bir dershanede öğretmenlik yapmak da… Beni bu düşünceye sevk eden şey ise tanıdığım bir dershane sahibiydi. Hep onu izlerdim ve onun gibi olmak isterdim. Üniversiteden mezun olduktan sonra hep bir dershane açmak için uğraştım, başardım da.

Hedefinize bir adımda ulaşmadınız mutlaka.

Üniversiteden mezun olur olmaz Aydın’da bir yıl öğretmenlik yaptım ama aklımda hep dershane açma fikri vardı. Bir rutine bağlanmak, sabah okula gidip öğleden sonra çıkmak bana göre değildi. O saatten sonra ne yapacağımı bilemiyordum ve hayatımda hep bir koşturma olsun istiyordum. Hayallerimi gerçekleştirme zamanımın geldiğini düşünüp istifa ettim. Değirmendere’de bir dershane ile anlaştım. İlk etapta bana çok düşük ücret teklif ettiler ama önemsemedim, ‘Ben nasıl olsa kendimi gösteririm’ diye düşündüm. Ve dershane yöneticilerinden 6 aylık süre istedim, ‘sonra tekrar oturur, ücreti konuşuruz’ dedim. Bu süre zarfında inanılmaz çalıştım, öğrenciler benden çok memnundu hatta etrafımda bir kitle oluştu.

ÖĞRENCİ SAYISI ARTTI

Dershane yönetimi de bu duruma kayıtsız kalamamıştır.

Öyle bir şey oldu ki dershanede kalmam için bana ortaklık teklif ettiler, para dahi istemediler. 5 ortaktık, zamanla diğer ortakların hisselerini de aldım, tek başıma dershanenin sahibi oldum. Dershaneyi aldıktan sonra öğrenci sayımız artmaya başladı. Devletin aldığı bazı kararlar da etkili oldu, öğrenci sayımız iki sene içerisinde 60’tan 856’ya çıktı. Kontrollü bir büyüme gerçekleştirdim, öğrenci sayısı artınca bir kurum daha açtım. Tempom 10’a katlanmıştı ama halimden çok memnundum. Eskiden Değirmendere’de yaşayan veliler bile bizi bilmezken ben yönetimi tek başıma devraldıktan sonra Karamürsel, Gölcük hatta Başiskele’den bile veliler çocuklarını bize getirmeye başladı.

Dershaneyi okula dönüştürdünüz sanırım.

Devlet o sene bir karar daha alarak dershaneleri etüt merkezine çevirdi. Bazı kuruculara etüt merkezlerini okula dönüştürme hakkı verdi. Ben de fırsatı değerlendirdim, etüt merkezimi Özden Boğaziçi Koleji’ne dönüştürdüm. Devletin aldığı karardan sonra eski dershaneci yeni okulcuydum.

ÇOCUKLUK HAYALİMDİ

Kolejinizin adı neden Boğaziçi?

Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili hep bir hayalim vardı. Bizim dönemimizde şartlar böyle değildi, yeteri kadar rehberlik alamadık. Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyamadım ancak Boğaziçi’ne gönderdiğim çok öğrencim var. İnşallah kendi çocuklarıma da nasip olur.

Özden Boğaziçi Koleji’nin eğitim sisteminden bahseder misiniz? Sizi diğer eğitim kurumlarından ayıran en önemli özelliğiniz nedir?

Biz şimdilik sadece ortaokul öğrencilerine eğitim veriyoruz. 5, 6, 7. ve 8. sınıf öğrencilerimizi hem akademik olarak bilgiyle donatıyor hem de hayata hazırlıyoruz. Bizi diğer okullardan ayıran en önemli özellik ise uyguladığımız ikili sistem. Okulumuzda her branştan en az 2 öğretmen bulunuyor. Mesela matematik dersindeyiz, öğretmen sınıfa girer, dersi anlatır, ödev verir. Bir hafta sonra aynı sınıfa başka bir matematik öğretmeni gelir, aynı konuyu hiç işlenmemiş gibi tekrar anlatır. Öğrencilerin yapması gereken tekrarı biz okulda yaptırıyoruz. Aynı dersi iki ayrı öğretmenden dinleyen öğrencinin hata payı olmuyor. Başarımızdaki en büyük pay uyguladığımız bu sistemindir.

LGS’nin ortaokul öğrencileri için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. 8. sınıfları LGS’ye hazırlarken nasıl bir yol izliyorsunuz?

7. sınıfın 2. döneminde 8. sınıf konularını anlatmaya başlıyoruz. Zaten benim öğrencim 7. sınıf bittiğinde 8. sınıf konularını bilmiş oluyor. Bu sayede dönem içinde konuları tekrar ederek, bilgiyi pekiştirme şansı elde ediyor. Öte yandan 8. sınıf öğrencilerimiz diğer okullardan bir ay önce okula başlıyor. Okullar kapanmadan yaklaşık 2 ay önce de konularımızı bitirmiş oluyoruz. Son 2 ay genel tekrar yapıyoruz. Öğrencilerimiz son 1 ay her sabah deneme sınavı oluyor, öğleden sonra da sınavın değerlendirmesi yapılıyor. Bizim için 11 ay kadar son 1 ay da önemli.

KOCAELİ’DE 2. OLDUK

Bu sistemle LGS’de nasıl bir başarı elde ettiniz?

Bu sene 41 öğrenci mezun ettik. 1 öğrencim Kabataş, 1 öğrencim Vefa Anadolu Lisesi, 1 öğrencim Tevitöl’e gitti. Enka Okulları’na 5 öğrenci gönderdik. Kocaeli, Muammer Dereli, Gölcük ve Şehit Özcan Kan Fen Lisesi’ne birçok öğrenci gönderdim. Ayrıca Gölcük, Kocaeli, Atatürk ve İhsaniye Anadolu Lisesi’ne giden öğrencilerimiz oldu.

Kocaeli genelinde de dereceniz var yanılmıyorsam.

Son 5 yıldaki başarımıza baktığınızda öğrencilerimizi çok iyi okullara gönderdiğimizi görebilirsiniz. LGS puan ortalamasına göre bu sene Kocaeli’de ortaokullar arasında Gölcük  1’incisi, Kocaeli 2’incisi olduk. Geçen sene de Gölcük ve Kocaeli 2’incisi olmuştuk. Bizim hazırladığımız sisteme ayak uyduran çocuklar bir yere gelebiliyor.

Başarıda öğretmen de önemli bir faktör. Öğretmen seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz?

Biz kolay kolay öğretmen değiştirmiyoruz. Ancak okulumuza öğretmen alınacaksa belli aşamalardan geçmesi gerekiyor. İlk olarak mülakat yapıyoruz, öğretmenimizin okulumuza ne kadar uyum sağlayabileceğine bakıyoruz. Mülakat olumlu geçmişse ikinci aşamada öğretmenimizi demo derslerine davet ediyoruz. Buradan da olumlu sonuç alırsak bir mülakat daha gerçekleştiriyor ve 4. görüşmemizde karara bağlıyoruz.

Mehmet Bey, bu kadar özel okul arasından aileler sizi neden tercih etmeli?

Bir okuldan ne isteniyorsa ne bekleniyorsa biz daha fazlasını veriyoruz. En önemlisi de güven ortamı. Velilerle sürekli diyalog halinde olarak, güven ortamını tesis etmiş bulunmaktayız. Öğrencilerimiz kadar ailelerini de iyi tanırız, çocuğa yaklaşımını biliriz. Aileler çocuklarını bizim okulumuza getirdiklerinde gözleri arkada kalmıyor.

3 MARKANIN SORUMLUSU

Biraz da yeni projelerinizden bahseder misiniz?

Değirmendere’ye yakışacak bir okul yapmak istiyoruz, kampüs desek daha doğru olacak. Yerimizi belirledik, hazırlıklara başladık. Anaokulundan liseye kadar eğitimin verileceği, yüzme havuzundan atölyelere kadar her türlü sportif ve kültürel etkinliklerin yapılacağı bir okul olacak. Sadece Değirmendere’den değil Kocaeli’nin her yerinden öğrenci kabul edeceğiz. Standartların üzerinde, Avrupai bir okul yapacağız. Öğrenciler bu okulda okumak için can atacak.

Üç markanın franchise’ını aldığınızı duyduk.

Eğitimde öncü olan Faruk Tatar beyefendi ile görüşüyoruz. Faruk Bey; Egebil, Boğaziçi ve Dönüşüm Okullarının kurucusu, özel eğitimde söz sahibi bir insan. Bu sene Faruk Bey ile hem gönül hem de iş ortaklığı yaptık. Bahsettiğim üç markanın Kocaeli, Bursa, Sakarya, Yalova, Düzce, Bolu ve Bilecik yani Doğu Marmara Bölgesi’nin bölge kurucusuyum, franchise işlerini ben yürüteceğim. 10 yıl sonra bu 3 markanın ismini sadece burada değil tüm Türkiye’de duyacaksınız.

Engin Bey, sizi de kısaca tanıyabilir miyiz? Okuldaki görevinizden biraz bahseder misiniz?

Engin Özden: Özden Boğaziçi Koleji’nin müdür yardımcısıyım. Ayrıca İngilizce öğretmeniyim ve meslekte 9. yılım. Bu süre zarfında ilkokuldan ortaokula, liseden üniversite öğrencilerine kadar her yaş kategorisinde mesleğimi icra ettim. Tüm bu yaş gruplarında öğrencilerime her zaman İngilizce’nin bir ders değil, bir hobi olarak görülmesi gerektiğini aşılamaya çalıştım. Maalesef ülkemizde hala eski metot İngilizce ders anlatımı yapılıyor ve öğrenciler İngilizceyi hala aralarının çok iyi olmadığı, sonunda bir karne notu ile karşılaşacakları ve çok da gerekli olmayan bir ders olarak görüyor. İşte bu algıyı kırdığımız gün İngilizce’ye bakış açımız, bize kazandırdıkları, dünya görüşümüz değişecek ve İngilizce seviyemiz de ilerleyecektir. Aslında İngilizce BİLMEK İngilizceyi konuşaBİLMEKtir. Bu yüzden konuşacağız. Evet, hata yapacağız, bazen yanlış konuşacağız ya da takılıp kalacağız ama konuşacağız. Çünkü dünya artık eski dünya değil. Hayatımız engelleyemeyeceğimiz kadar büyük bir hızla değişiyor. Gelişen teknolojiyi, Z kuşağı diye adlandırdığımız yeni jenerasyonun hayatına, derslerine ve tabii ki yabancı dillerine entegre etmek zorundayız. Bizler de bu zihniyetle okulumuz öğrencilerinin yabancı dil anlamında özgüvenlerini yukarıya taşımak adına her türlü çalışmayı yapıyor ve meyvelerini de çok güzel topluyoruz.

Gelelim Boğaziçi’ne…

Özden Boğaziçi Koleji’nin kuruluşundan beri varım. Ağabeyim Mehmet Özden ile dershane döneminde bir araya geldik. Daha sonra etüt merkezi ve kolej derken yolculuğumuz bugünlere kadar süregeldi. Kardeşliğimizden öte bir yol arkadaşlığımız var. Bugün geldiğimiz nokta da birlikte ne kadar doğru bir adım attığımızın ve daha neler başarabileceğimizin kanıtı çünkü biz bir hedef belirledik ve bu hedef doğrultusunda bir sistem geliştirdik. Değerli müdür yardımcımız Saruhan Çetin ile birlikte okulumuza misafir olan her velimize bıkmadan, usanmadan, her seferinde aynı heyecan ve inançla bu sistemi anlattık. Çok şükür ki velilerimiz tarafından da çok güzel karşılık buldu ve bize inanan insanları hiçbir zaman mahcup etmedik. Şimdi de öğrencisiyle, öğretmeniyle, velisiyle hep birlikte temellerini attığımız bu güzel ailenin bir ferdi olmanın haklı gururunu yaşıyorum. Başarılarımızın katlanarak artması tek ümidimdir.

Saruhan Bey, sizi de kısaca tanıyabilir miyiz?

Saruhan Çetin: 2011 yılında lisans düzeyinde fizik bölümünü bitirdim, 2014 yılında ‘Atom ve Moleküler Fizik Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Daha sonra doğup büyüdüğüm şehre, Kocaeli’ye döndüm.  2014 yılında Özel Özden Boğaziçi Eğitim Kurumları’nda öğretmen olarak çalışmaya başladım. Öğretmen olarak geçirdiğim 2 yıllık sürecin ardından kurucumuzun koyduğu hedeflere daha büyük katkılar sağlamak adına 2016 yılından itibaren dershane etüt merkezi ve kolej isimleri altında idarecilik görevini yürüttüm. Şu anda okulumuzda müdür yardımcısı olarak görev yapmaktayım. 2017 yılından itibaren okulumuz çatısı altında Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine bağlı, akademik olarak başarılı ve insanlığa değer katan öğrenciler yetiştirmek adına mesleğe başladığım ilk günkü tutku ve heyecanla çalışmalarıma devam ediyorum.

 

Atatürk Mahallesi, Sabiha Gökçen Caddesi, No:15/B Değirmendere/GÖLCÜK

Telefon: (0262) 427 16 16

NASIL ARANDI: #kocaeli # kocaelilife # kocaelinindergisi # kocaelidergisi # dergilik # eğitim # eğitim öğretim # öğrenci # öğretmen # başarı # sınav #özdenboğaziçikoleji

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.