Merhaba sevgili okurlar,
Hepimizin bildiği gibi bu ay bütün kadınlar için özel bir günü kutlayacağız: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Bu özel gün neden tüm dünyada kutlanıyor, kısaca hatırlatmak isterim. 8 Mart aslında hemcinslerime hediye edilen çiçeklerden ve varlığımızın hatırlanmasından çok daha fazlası. Ülkemizde ilk kez 1921 yılında kutlanıyor, geçmişi ise 1800’lü yıllara dayanıyor. 8 Mart 1857’de Amerika’da daha iyi şartlar altında çalışmak isteyen birçok kadın tekstil fabrikası işçisi greve çıkıyor. Maalesef fabrikada çıkan yangında 129 kadın işçi can veriyor. Aradan geçen zaman sonrasında 1977 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart’ın, Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması fikri kabul görüyor. Ülkemizde ise uzun zamandır kutlanıyor. Peki, uzun yıllardır psikoloji biliminin de konusu olan, kadınlar ve erkekler arasındaki davranış farklılıklarının sebepleri neler? Kadınlar gerçekten de ‘yapıları gereği’ erkeklerden daha detaycı ve duygusal mı yoksa bu toplumsal bir önseziden mi ibaret? Gelin inceleyelim.
Konuşmalarında ve kitaplarında bu konunun sık sık üzerinde duran pek sevdiğim biyolog ve sinirbilim uzmanı Prof. Dr. Sinan Canan davranış farklılıklarının nedeninin, çoğumuzun tahmin ettiği gibi biyolojik sebeplerden kaynaklandığını söylüyor. Üstelik sadece biyolojik değil, kadın ve erkek zihninin işleyişi ve yapısında da farklılıklar olduğuna değiniyor. İnsan beynini, inceleme amacıyla kabaca sol ve sağ beyin olarak iki bölüme ayırıyoruz. Erkek cinsiyeti ile dünyaya gelen bebeklerde, anne karnında başlayan hormonal değişim sonucunda beynin sol tarafının daha az gelişmiş olduğu görülüyor. Bu olumsuz bir durum değil, yalnızca farklılığa işaret. Erkekler bu sebeple daha fazla risk alıyor, bir konuyla ilgili neden-sonuç ilişkisini ‘detaylardan bağımsız’ değerlendirebiliyor, çözüm üretebiliyor.
ROLLER FARKLI
Araştırmalara göre kadınlar ise duygusal ipuçlarını yakalamada, bir davranışın yalnız çözümünü bulmada değil nedenlerini de araştırmada, yakın sosyal ilişkiler kurmada daha başarılı. Bu durumun muhakkak ki evrimsel bir açıklaması var. Milyarlarca yıl öncesinde erkeğe verilen görev avlanma, tehlike ve tehditlere açık olma, bulunduğu yeri ve türünü koruma… Kadınlar ise bugünün sosyal rollerinden bağımsız olarak neslin devamı için çocuk yetiştirmekle, evdeki yemeği çocuklarına eşit bölüştürmekle, aile üyeleri arasındaki sosyal ilişkileri korumak ve geliştirmekle, evdeki iç huzurun sağlanmasıyla daha fazla meşgul diyebiliriz. Sonuç olarak, evet birçok açıdan farklıyız. Bu farklılıklar iki cinsiyet için birbirini tamamlayıcı, destekleyici bir noktada görülüyorken, kimi zaman da ilişkilerde anlaşmazlıklara yol açabiliyor. Temennim, yapısal farklılıkları unutmadan ve bu yapısal farklılıklara da sığınmadan; ötekileştirici ve cinsiyetçi bir dilden uzak, birbirimizi anlamaya çalışmamız yönünde… “Bunu nasıl yapacağız sayın psikolog?” derseniz, detaylarına bir sonraki sayıda değinmeyi planlamaktayım.
***
Yazımı yıllar önce bir komedyenin kadınlarla ilgili söylediği sözlerle bitireyim… “Kadınlar çocuk dünyaya getiriyor, bunu tercih etmeseler bile biyolojik olarak bu güce sahipler. İnanılmaz bir şey. Bu o kadar mucizevi bir şey ki biz erkeklerin kadınları anlamamız mümkün değil!’ Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun! İyi ki varız!
NOVA PSİKOLOJİ
Adres: Yenişehir, Cici Plaza, Şehit Ender Güven Sok. No:51 Kat:3 Daire:8 İzmit/Kocaeli
Telefon: 0552 177 02 41
@novapsikolojiizmit
NASIL ARANDI: #nergis çizenmıh # 8 mart dünya kadınlar günü # nova psikoloji # izmit